Varis

Varis 2.Bölüm Yakaladım Seni

İnsanlar önden gülebilirken içinden de ağlayan varlıklardır 

Asansörde debelenirken aşağa doğru sarkarak 

X- Ne yapıyorsun dedi bana sertçe bakarak bende masum kız ayaklarına yatarak 

Z- bağıçıklarımı bağlıyordum sıkıntı olmaz umarım dedim onlarda bir şey demediler ve izin verircesine kafalarını sağladılar bende aşağa inip onların ayakkabılarının bağcıklarını bağladım hiç bir şey anlamasalarda kapı açıldığında birden onları yere ittip ve olabildiğince hızlı kaçmaya başladım arkamdaki boğuk sesleri bana hiçte uygun olmayan şeyler söylüyorlardı ama şu an bunu umursayacak durumda değildim hızlıca koşmaya devam ediyordum sonunda bir taksiye atlayıp

Z- liman a dedim Adamsa şaşırmış gibi durakladı ve bana bakarak

Ş- Emin misiniz bayan dedi bende ona bakarak sertçe

Z- Hiç bu kadar emin olmamıştım dedim ve adam beni yük limanına getirdiğinde cebimde sıkışmış bir kaç son parayı ona verdim ve fırladım aradığım tek şey Türk gemisiydi ve evet şansıma bir tane bulmuştum oldukça pejmürde bir görünüme sahip olsada şu an  seçim yapma şansım yoktu istanbul a gidip direk bankaya uğramam  lazımdı bunu gerekliydi geminin kaptanını bulduğumda Türkçe konuşarak 

Z- merhaba geminin kaptanı siz mi oluyorsunuz dedim emin olmamış bir şekilde adam bir kızın gelipte onunla konuşmasına çok şaşırmıştı birde limanda bu durumu göz önüne alırsak hak veriyordum sonunda kendini toparlayıp

K- Evet benim hanım efendi ama bu yük limanında bir bayanı görmek pek raslantıya gelmiyor dedi 

Z- Durumun ne kadar ironik olduğunun farkındayım ama bana yardım etmelisiniz beni istanbul a götürür müsünüz emin olun yaptığınız iyilikler karşılıksız kalmayacaktır dedim adamsa sert bir şekilde bakıyordu 

Z- Lütfen hemen hayır demeyin ben şu an çok önemli biriyim bunu size açıklamayamasamda gitmem şart 

K- Olmaz küçükhanım ben gemimde kaçak yolcu taşıyamam dediğinde tepem iyice sinirime çıktı 

Z- Gemimde bende sizin geminiz olduğuna pek inanmıyorum bu gemi hangi şirket e ait dedim adamsa sinirlenmiş bir şekilde

K- Varol holding e hait hanım efendi ne yo yoksa oranın sahibimisiniz dediğinde adam a kimlik kartımı göstererek 

Z- Evet sahibiyim beyfendi şimdi istanbul a gitmemiz gerek eğer bir kişiye dahi haber verilirse sizi nerde olursa olsun bulur cezanızı keserim dedim sertçe adamsa bu davranışımdan korkmuş bir şekilde kafa salladı 

K- Zeynep hanım Yalnız sizi burada çok kişi tanıyabilir ve haber gitmesi an meselesi olur lütfen bunu takın bana verilen siyah çarşafı kafama geçirdim ve yolculuğu bir yerde dikkat çekmedn geçirmem gerektiğini anladığımda bir yere sığınarak oturdum ve istanbul a doğru yola çıktım 

Kerem in Ağızından 

Babam öldüğüne göre varol holding benim her şey benim annem ve bana yapılan eziyetlerin karşılında bu imparatorluk benim şimdi geriye tek bir sorun kaldı sevgili üvey kardeşim in londradan gelmesi ve onun hayatını zindana çevirmem sonrası belli babamın yok saydığı varol soy adına laik görülmeyen ben burayı başlarına yıkacağım yolda ilerlerken Jale hanımla karşılaştık hanım jale ile amerikada çok iyi vakit geçirmiş ve birbirimizi sevmeye çalıştıysadak başarılı olamamıştık şimdi holdingte genel müdür ve her karşılaştığımızda bana eski ve tozlanmış anıları anlatmaya başlasada şunu iyi biliyordum ben kendimden başkasını sevemezdim 

Zeynep in Ağızından

Sonudna günlerce bitmiş olan olan yorucu yolculuktan sonra gizli hesabımdan para çektim ve kendime bir kaç parça eşya aldım ve bir güzel bakım yaptırdıktan sonra holding in yolunu tuttum holding motorbisiklet ile geldiğime çoğu kişi şaşırmamıştı çünkü benim kim olduğumu bilmiyorlardı ama onlara gösterecektım danışmaya geldiğimde kıza bakıp 

Z- Başkanın odası nerede acaba dedim küçük dağları ben yaratttım havasıyla 

R- üzgünüm ama size bu bilgiyi veremem dedi ukalaca ona gülümseyip

Z- Emin misin tatlım bu arada aynaya sakın bakayım deme aynayı ayna olmaktan pişman etme our mu birde siyah noktaların sinop un burnu gibi uzandıkça uzanıyor maşallah :D diyerek güldüğümde oldukça karizmatik bir ses

K- Bayan ı ben götürürüm başkanın odasına denildiğinde arkama baktığımda uzun boy kaslı yosun gözlü ve turuncu kafalı hoş bir adamla göz göre geldim gerçek bir an tanrı erkeği yatatı diye iç geçirirken kardımı düşürmemeliydim ona bakıp 

Z- ha demek sisiziniz ama bir personel nasıl bu kadar pahalı bir takım elbise giyiyor buna paranız yetiyorsa maaşınızdan keseceğim holding ammada zenginmiş dedim adam hiç bir şey demeden eliyle 

K- Beni takip edin dedi ve birden asansörde beliren dünyanın en tatlı insanı Ahmet Sayer belirdi içimdeki sinsi kız hareket e geçerek ona sarıldı ve

Z- Amcacım nasılsınız dedim eğlenceli bir tavırla oda numara yaptığımı gayet iyi biliyordu ama bozuntuya vermedi 

A-Görüyorum ki babanın koltuğuna geçmek için ne kadar hevesli ve çalışkansın dedi ah ihtiyar hayat tecrüben sıfır ona sinsi bir bakış atarak 

Z- Ah o başkanlık meselesine girmeyelim beni bir mirasçı olarak tüketim yapmayı seviyorum üretiçi olmak pek bana göre değil dedim gülerek daha sonra tokalaşip ayrıldık ve kerem asansörü durdurdu ve bana sertçe bakarak 

K- Buradan git zeynep senin gibi narin kızlar için burası tehlikeli bir orman londrana bir daha geri dönmemek üzere sadece gidiş bileti al ve sorun çıkarma bütün masradların karşılanacak zaten burada canımızı sıkmaya gerek yok 

Z- kim olduğunu bilmiyorum ama bu holding in sahibi benim başkanıda benim o yüzden bana sakın ukalalık yapma 

K- Başkan mı başkanı olduğundan emin misin daha demin babamın yanında öyle konuşmuyordun sanki 

Z- Ne konuştuğum yada ne konuşmadığım seni ilgilendirmez o yüzden ayağını denk al sabrımı taşırma 

K- Bana kalırsa eşyalaını al ve olabildiğince hızlı kaç burası cehennemin ta kendisi  dedi ve ona gülerek 

Z- Ben asla pes etmem Kerem Sayer dedim ve biraz sonra babamın odasına geldiğimde içim bir üzünle doldu sakince oturduğumda orta boylu karamel saçlı bir kadınla kerem bir şeyler fısıdaşırken sesizce onları dinlemeye koyuldum 

J- Kerem senin için geldiğimi biliyorsun 

K- Hayır bilmiyorum jale bizim için geçmiş geçmişte kaldı sadece arkadaş olabiliriz 

Z- Yakaladım seni sayer