.final.

190 11 7
                                    

Baekhyun

  Engelleneli üç gün olmuştu. O zamandan beri Chanyeol'den haber alamamıştım. Ortak arkadaşlarımız da bir şey bilmiyordu. Chanyeol'e ne olduğunu kimse bilmiyordu. Aradığımda ulaşamıyordum Chanyeol'e. Elimde olan tek seçenek onun evine gitmekti. Nerede oturduğunu bildiğimden şanslıydım. 

  Yattığım yataktan kalkıp dolabıma yöneldim. Siyah dar paça pantolon ve beyaz bir tişört giydikten sonra lavaboya yöneldim. Saçımı hafifçe düzelttikten sonra çökmüş gözlerime baktım. Siyah göz altlarım, kurumuş dudaklarım... Aynadaki kişi ben değildim sanki. Gülümsemeye çalıştım, olmuyordu. Gerçekçi gülümseyemiyordum. Yüzüme su çarptıktan sonra gülümsemeye yeniden çalıştım. Siktiğimin gülümsemesini gerçek gösteremiyordum. Sinirlenip aynaya yumruğumu geçirdim. Aynaya fazla bir şey olmamasına rağmen elimden kanlar geliyordu. Umursamayıp elimi sardım, aşağıya indim ve ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Bir taksi çevirdim ve evi tarif etmeye başladım.

Chanyeol

  Çok yorulmuştum artık. Baekhyun... Ona altı yıldır aşıktım. Bunu bilmiyordu, kimse bilmiyordu. Etrafımdakiler onu birkaç aydır sevdiğimi falan düşünüyordu. Yalandı. Yalan söylemiştim. Onu sevdiğimden zerre pişman değildim, tek pişmanlığım içimde tutmamdı. Yıllarca içimde tutmuştum sevgimi, artık patlamak üzereydim. Bu aşkın sonu iki şekildeydi. Ya ona söyleyecektim ya da bitirecektim bu sevgiyi. Ona söylersem beni reddedecekti, istemiyordum bunu. Bitirmeyi seçmiştim.

  Mutfağa yürüdüm düşmemeye çalışarak. Çekmeceyi açtım ve içinden büyük bir bıçak çıkardım. Gözlerimden süzülen yaşlarla gülümsedim hafifçe. Bitirecektim işte bu sevgiyi. O kalbimdeki ağrıyı bundan sonra hissetmeyecektim. Hatta hiçbir şey hissetmeyecektim. 

  Kollarımı kaldırdım hafifçe. Bıçağı yaklaştırdım kalbime. "Üzgünüm Baekhyun..." fısıldadıktan sonra kendimi bıçakladım, tam kalbimden.

  Duygularımdan, ağrıdan kurtulmak için, Baekhyun'dan kurtulmak için bıçakladım kendimi. 

Baekhyun

  En sonunda varmıştım evine. Zili çaldım önce. Birkaç dakika bekledikten sonra yeniden çaldım. Açılmıyordu kapı. Bahçedeki saksıya baktım. Fazla tahmin edilesiydi ama denemekten zarar gelmezdi. Saksıyı aldım ve kırdım. Bingo! Çıkmıştı içinden anahtar. Kapıya taktım ve açtım. 

  İçeriye girdim. Chanyeol'e sesleniyordum ama ses yoktu. Mutfaktan birkaç tıkırtı gelince oraya gittim. Gördüklerim karşısında yere yığılmıştım. Chanyeol, yerde kanlar içerisinde yatıyordu. Gözlerimden yaşlar süzülürken ona yaklaştım. Kafasını kucağıma koydum. "Chanyeol..." 

  Cevap vermiyordu. Kendimden nefret ediyordum. Onu bu hale ben getirmiştim. Benim yüzümden bunları yapmıştı. Chanyeol olmadan yaşamamın anlamı var mıydı ki?

  Yavaşça çıkardım kalbindeki bıçağı. "Geliyorum yanına Yeollie..." dedikten sonra bıçağı hızla kalbime sapladım.

  Chanyeol için, ona yardımcı olmak için, ona kavuşmak için sapladım.

photos of you // chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin