Okul hayatı herzaman yorucu ve oldukça sıkıcı gelmisti bana. Lisede ilk günümdü. Eski arkadaşlarımdan kimse yoktu yanımda. kendimi oldukça yalnız hissetmistim. Okul oldukça eskiydi, kocaman bir bahçesi vardı. İki binadan oluşuyordu okul. Bahçede çift çift gezen sevgililer ve gruplar oldukça dikkatimi çekerken sadece ben mi yalnızım diye düşünmeden edemedim. Normalde zaten çok sıcak birisi değildim. Yeni ortamlara alışmakta hep zorluk çekerdim. Şimdide farkli olmamışti. İsmimi sölüyordu biri. Sesi dinledim ve dönüp baktım. Tanimiyodum onu ilk defa görmüştüm ilk defa sesini duymuştum. Ama sanki yıllar önce tanıdıgım birinin sesine benziyordu huzurla doldu bir an içim. Cezbedici bakışı ve gülüşü ona cevapsız kalmamam gerektiğini söylüyordu sanki. Spora gittiği belliydi. Kasli olduğu icin giydiği gömlek üstüne yapısmıştı. Bu denli yakışıklı biri beni nerden tanıyor olabilirdi. Tekrar seslendi, "ece". Sesi o kadar çekici geliyodu ki bir an da kendimi yanında buldum.
"merhaba" sesini kalbimin derinliklerinde hissettiğimi fark ettim kulaklarım çınlıyordu sanki.
"merhaba, seni tanımıyorum sen beni.."
"evet tanımıyorsun ama bunu düşürdün"elindeki kartı uzatti. Otobüs biletimdi bu .Üzerinde eski bir fotoğrafım ve ismim vardı. Tesekkür edererk uzaklaşacakken. Nefesini hissetim "kal lütfen" Döndüm baktım. Lütfen der gibi bakıyordu dayanılmıycak derecede uzun baktı. Kabul etmek zorunda kaldim. Bahçenin kenarlarına yapılmış banklardan birine oturduk. Kendini tanıttı.
"İsmim Mert. Mert Demir. 10. sınıfa gidiyorum. Amasyaya liseye başladıgımda geçen sene geldik. Pek arkadaşım yoktur. Hepsi yalaka itici ve yapmacık geliyor bana. Ama sen. Sende birsey var sanki boyle bi sıcaklık sanki."Gülümsedim. " Hayret doğrusu. Herkes soğuk olduğumu söyler aslında. Şaşırdim doğrusu." Yüzüme şöyle bir baktı. Utandığım belliydi buna emindim. Hep utangac biriydim ve utandığımda kıpkırmızı oluyordum.Simdide öyle olmuştu. Gülümsedim. Birseyler söyleyecekti ki müdürün o sert sesi mikrofondan okulun bahçesine yayıldı. Herkes merdivenlerin önünde toplanmaya başlamıştı. Bizde beraber sıranın en arkasına gectik. Önümüzde iki kız vardı. 9.sınıf olduklarını düşüyordum. Herkes bir şeyler konuşuyordu. Zaten hiç bir zaman anlamamıştım bu insanlar bu kadar ne konuşur? Dönüp ona baktım. Gözleri Çimen yeşiliydi bana baktığında kafamı çevirdim. "Sen bahset biraz" dedi. "Ben. Ben Ece Güner. Biz hep burdaydık yani amasya. Yani söyleyecek birsey gelmiyor aklıma şuan." diyerek kısa kesmek istedim. O herzamnki sıkıcı konuşmalardan birini yapıyordu müdür. Yeni öğrenim yılı bilmem ne diye içimden geçirirken bir of çektim bugün hiç bitmeyecek gibiydi. Mert dönüp baktı. "Ne o ilk günden sıkıldın mı prenses? " Prenses. Bugüne dek kimseden duymadığım kelimelerden biriydi bu. Prenses. Bir süre onu yanıtsız bırakmıştım ve bunu yine bir süre sonra fark etmiştim. "İyisin değil mi?" Gülümseyerek " Tabi iyiyim bir sorun yok." diyebildim ancak hala dalgındım. Bu kafamdaki sorular. Kafamın içinde konuşuyorlardı sanki. Beynim kazan gibi olmuştu. Evet sıkılmıştım.Konuşnak istiyorum ama konuşacak birsey bulamıyordum. Neyseki müdürün konuşması bitmişti. Üst sınıflar sırayla sınıflarına gidiyordu. Mert kendi sırasına geçmesi gerektiğini söyledi. Sesim çıkmamıştı. Bir sure sonra dönüp baktığimda yanımda olmadı fark ettim. Sıra bize gelmişti. Okula yeni gelen 9.sınıf ların sınıf düzenleri açıklanıyordu.
Sınıfımız oldukça loş ve havasızdı. İlk dersin boş olduğunu bildiğim için bahçeye çıkmıştım. Gözlerimi kapatıp günün hemen bitmesini istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEŞİL
Teen FictionKARANLIK HAYATI OKULA BAŞLAMASIYLA YEMYEŞİL OLAN BİR KIZ. ZAMANLA ESRARENGİZ OLAYLARIN YAŞANDIĞI BİR OKUL. HAYATI 'O KIZ' LA DEĞİŞEN BİR ÇİMENGÖZ...