SİNEMA

137 12 4
                                    

Kafeye gittiğim de Özge erkek arkadaşıyla beraber oturuyordu. Annesinin kafesine getirdiğine göre ciddi düşünüyor olmalılardı.

Yanlarına gittim. Bu erkek arkadaşıyla henüz tanışmamıştım. Gözlerinden kötü niyetli olduğu anlaşılsa bile Özge kendini kaptırmıştı anlaşılan. Zamanla tanıyacagını düşünüyordum.

Ayağa kalkıp elini bana uzattı. Nazik bir hareketle elime bir öpücük kondurdu. Özge nin yanına geçip oturdum.

"Merhaba...."

"Ece."

"Merhaba Ece nasılsın?"

"Teşekkürler, iyiyim." Ben onun nasıl olduğunu bile merak etmiyordum. Biraz kaba oldu ama kafamı pencereye çevirip dışarıyı izlemeye daldım.

"E aşk olsun sana Ece bizimle ilgilenmeyecek misin?"

"Efendim, dalmışım."

"Hala aynı seyi düşünüyorsun degil mi?" diye sordu Özge. Bir an bilerek yaptığını, dalga gecmeye çalıştığını düşündüm. Çünkü simdiye kadar sayamadığım, bilmediğim sevgilileri olmuştu.

"Sinemaya ne dersiniz kızlar?" dedi, adının Mete olduğunu duyduğum sevgilisi.

"Benim keyfim yok, siz beraber gidin."

"Ya lütfen, beraber gidelim iste, hem ne zamandır sinemaya gitmedik." Özge o kadar inat bir kızdı ki ne kadar karşı çıksamda dediğini, bildiğini yapacağını bildiğim icin diretmedim.

Özge "Neden Mert i de çağır mıyoruz? Eglenceli olur bence." İstemediğim halde kabul ettim. Aslında bir yanımda onu görmek istiyordu. Telefon rehberimden Mert in adını buldum. Calmaya başladı. "Alo, efendim" "Mert ben Ece. Biz yani benim yakın arkadaşım Özge bahsetmiştim hani." "Evet hatırladım." " Sinemaya gidecegiz de sen de gelmek ister miydin?" " Sıkıntı olmayacaksa, gelmek isterim" " Hayır sıkıntı felan olmaz.Geliyor musun? " " Tamam sinemanın önünde buluşuruz o zaman."

Eve gidip hazırlandım ve yarım saat sonra sinemanın önüne vardım.Bizimkiler gelmişti ama Mert yoktu. Arkamı dönüp baktığımda bir cift çimen yeşili gözle karşılaştım.

Kıvrak bir hareketle ellerini boynuma doladı, kokumu içine çekti ve bir iç geçirdi. Bendr istemsiz bir şekilde ellerimi arlasında bağladım sanki buna ihtiyacım varmış gibi gözlerimi kapadım. Başımı boynuna gömdüm. Kalp atışlarımız hızlanmıştı. Özge nin patavatsızca ooooo sesine uyandım. Ve ellerimi üzerinden çekerken yüzüne baktım,gözlerine. Parıl parıl parlıyordu. En değerli mücevher zümrüt gibi çimen yeşili gözleri parlıyordu. Elini omzuma attı, o an aramızda bir şeyler olacağını sezmiştim. Sinemanın kapısına doğru hic birsey demeden yürümeye başladık. Özge ve sevgilisi arkamızdan geliyordu. Bilet gişesine geldiğimizde onlar öne geçti biz salonların olduğu kata geçerken bizim için herhangi bir anlam ifade etmeyen biletlerimiz alınmıştı. Aşk filmi olduğu kesindi. Mert ikimizin bilet parasını Mete ye vermek için elini arka cebine attı. Cüzdanının içini açtı. Yemyeşil 20 tl yi çıkarırken bana baktı. Mete ye uzattı ve "Üstu kalsın sende. " dedi.

İkimizin de film le ilgili olduğu söylenemezdi. İkimizde düşüncelere dalmış, hayaller kuruyorduk.

Film güzel olmalıydı ki herkes dikkatle izliyordu, Mert ve ben dışında. Mert gözucuyla bana bakıyordu, ve ben ona bakarken yakalandim. Lanet olsun ki daha önce bu kadar kötü hissetmedim. Gözleri gözlerime değince hissettiğim duygunun ne tarifi ne de anlatılır yanı vardı. Kafamda şimşekler çakmaya başladı, gözlerim kamaştı. Bu aşk mıydı? Filmden bir ses yanıtladı sorumu, Eğer soruyorsan değil demektir. Filme bakma isteği doğdu içimde. Ama sıcacık bir elin elimi yakmasıyla o istek son buldu. O sıcak ve elerimi saran el Çimengöz e aitti. Kafamı kaldırmaya korkuyordum. Ben aşık mı oluyordum?

Göz göze geldiğimizde o yüzündeki sımsıcak bakışı ve huzuru gördüm. Az önceki sorumun cevabı evetti. Evet, ben aşık oldum. Yani bu durum o kadar ilginc ve şaşırtıcıydı ki... Aşk dedikleri, kelebek etkisi hiç biri olmamıştı. Sadece gözlerine bakmıştım.

Ve tüm bunlar aklımdan gecerken filmin bittiginin farkına yine o sımsıcak el sayesinde varmıştım. Biz ne olduk diye sordum kendime, sanırım sesli sormuştum ki Mete nin sesi kulagımda yankılandı. "Anlamadım, canım." Mert in yüzündeki gülümseme sönmüştü. "Kimmiş senin canın? " derken Öykü ciddi olmadıgını düşünüyordu ama ben onun ciddiyetinin farkındaydım. Kıskanmış mıydı?
"Kim olacak, Ece tabi." Mete hayatımda gördüğüm en berbat insandı bilerek yapıyordu. Mert yumruğunu öyle bir sıktı ki tırnakları avcunun içine geçecekti neredeyse. Ellerimi ellerine uzattım. Sert ama o yumuşacık elini avcumun içine aldığımda hem kendime neler yapıyorum ben derken hem de gözlerinin icine aşkla bakıyordum.

Yumruğunu gevsetti elimi sıkıca tuttu." Herkes haddini bilecek bundan sonra, özellikle de Ece ye olan davranışlarında."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 22, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YEŞİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin