J:21

2.1K 210 97
                                    

Arka sokağı sadece bir sokak lambası aydınlatıyordu. Evlerin çoğunun ışığı sönüktü ve sokak oldukça sessizdi. Sokağın sonunda görünen silüet Taeyong'un elindeki süt kutusunu daha sıkı tutmasına neden oldu. Parmak uçlarından ayaklarına kadar yayılan heyecan tüm vücudunu kaplamış ve sonunda heyecandan hissizleşmişti.

Birkaç adım attığında silüetin de kendisine doğru geldiğini gördü. Eğer bizimkilerden birisiyse süt kutusunu suratına fırlatacağım ve bana mesaj atan parmaklarını tek tek kıracağım.

Bir kızın narin vücudunu fark ettiğinde bu düşüncesinin üzerini çizdi. Fakat yine de bu imkansızdı. Aptalcaydı. Bu tuhaf gün kesinlikle Taeyong'un arkadaşlarından birinin oyunu olmalıydı. 

Taeyong kıza tekrar baktı. Kızın koyu renk uzun askılı bir çantası vardı ve bir eli ile çantasının kulpunu tutmuştu. Üzerindeki ince askılı vişne çürüğü elbisesi loş ışıkta siyah görünüyordu. Işığın altında buluştuklarında Taeyong karşısındaki kızın yüzünü net bir şekilde görebildi. Saçları siyah bir kedininki kadar parlak ve bir o kadar siyahtı. Kızın güzelliği Taeyong'u şaşkına çevirmişti. Bakışları kızın yüzünde dolaştı. Bugün kafede taradığı yüzlerden biri değildi kızın yüzü. Taeyong bundan emindi çünkü bu yüzü görmüş olsaydı kesinlikle hatırlardı.

"Merhaba."

Taeyong kızın uzattığı eline baktı.

"Ben.."

"Bir kedisin."

Kız güldüğünde Taeyong da gülümsedi. Üzerinde hakimiyet kuran gerçek üstü his nefesini kesiyordu.

"Jennie."
Taeyong kızın elini tutup sıktı. Jennie'nin eli yumuşacıktı.

"Taeyong."

"Biliyorum Taeyong."

Jennie ona gülümserken Taeyong sol elindeki sütü uzattı.

"İşte! Sütün."

"Teşekkür ederim."

"Numaramı nereden buldun?"
Taeyong Jennie'nin yüzünde herhangi bir ifade aradı. Jennie... O tanıdık birinin yüzüne sahip değildi, Taeyong onu ilk kez görüyordu.

"Marketteki teyzeden aldım."

Taeyong gülümseyerek kafasını iki yana salladı. Markete gitmeli ve bugün benimle ilgilenen biri olup olmadığını sormalıydım. Fakat öyle sinirlenmiştim ki bunu akıl edemedim.

Arka sokaktan çıkıp beraber 7. Cadde'de yürümeye başlamışlardı. Jennie'nin ona attığı kaçamak bakışları yakaladığında Taeyong'un dudakları yukarı doğru kıvrılıyordu. Çocuklar buna kesinlikle inanmayacak.

"Sütü ne yapacaksın?"

"İçeceğim."

"Çünkü ben bir kediyim."
"Çünkü sen bir kedisin."

Aynı anda güldüklerinde Taeyong Jennie'nin mesajına cevap verdiği için mutlu oldu. Bir gün içinde edindiği bilgiye göre o eğlenceli, güzel ve bir o kadar da gıcıktı.

"Peki, neden bu süt?"

Jennie yürümeyi bırakıp Taeyong'a döndüğünde Taeyong da durdu. Jennie ondan bir baş kadar kısaydı. Siyah saçlarını yavaşça geriye attı. Parlayan gözlerini Taeyong'unkilere dikti ve Taeyong'un bu zamana kadar duyduğu en güzel ses tonu ile "Bu süt değil. Sen." dedi.

A Cat | Jenyong Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin