- Damladan -
Çadırda gözlerim dolu bir şekilde oturuyorum. Hilmicemin dedikleri resmen beynimde yankılanıyodu. Çadıra biri girdi. Ya Sema ya da Leradır herhalde. Arkam dönük diye kimin geldiğini göremiyodum.
Ek: İyi misin?
D: S-sen miydin?
Ek: Öyle ağlayıp gidince merak ettim seni. Nasılsın?
Dayanamadım boynuna atlayıp sarıldım. Resmen hüngür hüngür ağlıyodum.
D: Bak o da inanmadı!
Ek: Damla bak ağlama canım hadi
Geri çekildim. Ama hala ağlıyodum.
D: Anıl, Anıl da inanmicak kesin bana
Elini elimin üstüne koydu;
Ek: Bunu daha onunla konuşmadan bilemezsin. Hiç birimiz bilemeyiz.
D: İnanır mı ki bana?
Ek: Gözlerinin içine bak. Ve ne duyduysan onu söyle. Eminim o en doğru kararı vericektir
D: Çok teşekkür ederim sana, iyi ki varsın
Ek: İstediğin her zaman yanında olucam
İkimiz de gülümsedik. Sonra dışarıdan sesler geliyodu.
Ek: Hoca çağrıyo herkesi. Hadi gidelim
D: Gidelim
Çadırdan dışarıya çıktığımızda herkes bir noktada toplanmıştı. Biz de oaraya gittik. Hocalar duyuru yapıyordu.
Ho: Evet çocuklar hava yavaş yavaş kararmaya başlıyo. Önce bir ateş yakılcak. Sonra yemek vakti. Şimdilik dağıla bilirsiniz.
Ek: Dolaşalım mı biraz?
D: Olabil-
O sırada yanımıza Sema ve Lera geldi.
Se: Damla nerdesin kızım sen ya?
Ek: Eee ben gidiyim o zaman, sonra görüşürüz
D: Görüşürüz
L: Damla neler oluyo ya!? Hilmicem sana bakmaya gelmişti. Sonra yüzü asık ve sinirli bir şekilde çadırına girdi. Adem ve Murat yanına gittiler ama onları da terslemiş, hiçbir şey de söylememiş.
D: (Tüm olanları anlatır)
Se: Nasıl ya?! İnanmadı mı şimdi sana?!
D: Tabi inanmaz, İlayda onun kaç yıllık arkadaşı sonuçta
L: Bence sen artık Anılla konuşmalısın
Se: Aynen Lera haklı Damla.
D: Biliyorum konuşmam lazım. Hatta ben hemen gidip konuşıyım
S-L: İyi şanslar
D: Sağolun kızlar
L: Aaa bir dakika! Hepsi şurada oturuyolar zaten. Biz de oraya gidicektik. Birlikte gidelim, sen de Anılı çağırır müsait bir yerde konuşursun
D: Tamam o zaman gidelim hadi
Birlikte bizimkilerin yanına gittik. Yanlarında Hilmicem de vardı. Lera ve Sema oturdu. Ben ayaktaydım.
D: A-Anıl bir şey konuşabilir miyiz?
An: Yaa biz de senden özür dilecektik. Biraz abarttık sanırım. Eee söyleyeceğin şey önemli mi?