"Jongin, seni öyle bir hale getiririm ki tanıyamazsın kendini. Ver lan anahtarımı!" diye bağırdı Chanyeol. Siyah saçları ayakkabısının arkasından çıkan alevlerle koşarken uçuşuyordu. Alevler daha hızlı gitmesini sağlıyordu. Fazlasıyla sinirliydi.
Jongin panikle kaykayına sertçe iki kere bastı ve kaykayının havalanmasını sağladı. "Gelme peşimden Chanyeol! Atarım anahtarlarını uzay boşluğuna gelme!" Sesi kaydı bağırırken. Dengesini sağlamaya çalışmak ve aynı anda Chanyeol'den kaçmak oldukça zordu.
Chanyeol bir ayağını diğerinin arkasına vurduktan sonra o da havalandı. Gökyüzünde koşuyordu. Ayakkabılarının arkasından çıkan alevlerle gökyüzünde koşuyordu ve Jongin'e yaklaşmasına az kalmıştı.
"Babam bir öğrensin beni de seni de mahveder lan ver şunu!" diye bağırdı Chanyeol tekrar. "Bir kez daha ev hapsi istemiyorum oğlum ben. Toben mahvetti beni zaten. Üstüme işemesi yetmemiş gibi idrarındaki asit seviyesi fazla kaçtığı için pantolonum da yırtıldı!" Robot köpeği Toben'in yemek düzenini daha iyi ayarlamalıydılar. Jongin'in kapşonlusundan çekti ve üstüne düşmesini sağladı. İkisi de yeryüzüne geri düştüler. Neyse ki pantolonları hava yastıklıydı da kalçalarını kırmamışlardı.
Jongin burnunu çekti ve pembe saçlarını karıştırırken Chanyeol'e büyük parlak gözleriyle baktı. Chanyeol içini çekti ve gelecek açıklamayı bekledi. Jongin her zaman biraz fazla dramatikti.
"Ya Chanyeol!" diye bağırarak başladı bahanelerine Jongin. "Jongdaecim istedi anahtarı ya yemin ederim. Cilalı Maviş'in anahtarını almazsan küseceğim seninle dedi." Chanyeol başını iki yana salladı. Dokunsa ağlayacak gibi duran Jongin'e gerizekalıymış gibi baktı. Biraz da haklıydı.
"Bakma bana öyle salakmışım gibi." diye mırıldandı büzülü dudaklarının arasından Jongin. Chanyeol ona tek kaşını kaldırarak bakınca "Tamam biraz salak olabilirim ama seviyorum be Chanyeol! Biraz müsamaha lütfen." diye ekledi.
Chanyeol eliyle yüzünü sıvazladıktan sonra Jongin'in üstüne eğildi ve pantolonunun cebinden Cilalı Maviş'in anahtarını aldı.
Cilalı Maviş bir uzay arabasıydı. Uçabiliyordu ve uzayda gezinebiliyordu. Herkeste olan bir şey değildi. Chanyeol'ün babası icat etmişti. Uçan arabalarla doluydu gezegen ve hava tıkanıklığı çok vardı, o da kısa yolu bulup uzaydan dolanıp geliyordu. Saçma bir şekilde cidden işe yarıyordu. Bunu kimseye göstermiyordu. Yani bu araç sadece Chanyeol'ün ailesinde bulunan bir şeydi.
Adının maviş olmasının sebebi mavi dışında başka bir renge boyanamıyor olmasıydı ve başında "cilalı" olmasının sebebiyse belli aralıklarla kendi kendini cilalıyor olmasıydı. Chanyeol babasından gizli birkaç kez arabayı kullanmıştı ama babasının haberi yoktu, varsa bile yokmuş gibi davranıyordu.
"Gel buraya." İçini çekerek söylendi ve Jongin'in pamuk şekeri saçlarından tutarak onu omzuna yatırdı. Hala yerde uzanıyorlardı.
"Yeollie," diye başladı günlük aşk acısı konuşmalarına Jongin. "Hiç mi sevmeyecek Jay-d beni ya? Yani ben anlamıyorum benim gibi biri-"
"Ne di?" diyerek sözünü kesti Chanyeol, Jongin dudaklarını büzdü. "Jay-d. Adının baş harfleri. J ve D. Takma adı işte niye zor anladın bu kadar?" diye sessizce mızmızlandı. Chanyeol kaşlarını çattı ve kafasına vurdu. "Senden büyük olduğumu unutma." Jongin burnunu kırıştırarak baktı ona.
"Chanyeol, akşam Jay-d'ye gideceğiz değil mi? N'olur Chanyeol! İleride filizlenip kocaman güzel bir çiçek olacak ilişkimi mahvediyorsun şu an!" Sonlara doğru sesi yükselmişti Jongin'in. Çok gergindi çok.
Chanyeol boş boş yüzüne baktı bir süre ve bir şey demeden ayağa kalktı. Pantolonunun kemer kısmına dokundu ve hava yastığı tekrar küçücük hale gelip pantolonunun kenarına yerleşti. Jongin de yerden kaykayını aldı. Chanyeol bir şey demeden arkasını döndü ve havada bir kere zıplayıp ayakkabısından tekerleklerin çıkmasını sağladı. Bir ayağıyla diğer ayağının topuğuna vurdu ve alevler eşliğinde havada yükselmeye başladı. Jongin de aynısını kaykayına yaptı ve havada süzülerek eve gitmeye başladılar. Yani, Jongin öyle olduğunu düşünüyordu. Yolculuk sessiz geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜNYA'DA OLMAZ
FanfictionByun Baekhyun artık annesinin Dünya'da olmaz lafını duymak istemiyordu.