Sonucu belli olan bir ilişkiyi uzatmak istemiyordum. Lisa'ya olan güvenim bu kadar kırılmışken yapabileceğim en mantıklı şey nişanı atmaktı. Fakat bunu yapmak istemedim. Bir kere yaptığını tekrar yapıp yapmayacağı konusunda da güvenemezdim. Öyle sanıyordum da denilebilirdi.
Kafedeki karşılaşmamızın(!) ardından eve geldiğimizde tahmin ettiğim gibi Lisa'ya sinirle çıkışmamıştım. Tam tersine eğer mantıklı bir açıklaması yoksa -ki olması bile imkansızdı- eşyalarını toplayabileceğini söylemiştim.
Birkaç dakika bekledikten sonra konuşmaya başladım. Lisa sadece yüzünü eğmiş azarlanmayı bekliyor gibiydi.
"Lalisa,"diye ona seslendim. Kafasını kaldırdı. Onunla böyle bir konuşmayı son kez yaptığımın bilincindeydim. "Jisoo ilk aldatıldığımı söylediğinde sadece kuşkuya düşmüştüm ama bir yanım da ihtimal bile vermiyordu."Lisa cümlemin bitişinin hemen ardından bana sarıldı, ben karşılık veremedim. Gözyaşlarının arasından hıçkırıyordu. "Ö-özür dilerim."
Konuşmak zor geliyordu bana da. Kelimeler ağzımdan çıkmamak için özel bir çaba sarf ediyordu resmen. Üzülüp yıkılması gereken ben değildim. Sesimin güçlü çıkması için sesli bir şekilde boğazımı temizledim. "Bir daha bu konuşmayı yapacağımı sanmıyorum, o yüzden beni iyice dinle." Daha sıkı sarıldı bana. Başını boynuma gömmüştü.
"İlişkimizi daha az hasarlı bir şekilde bitirebilirdik ama sen aldatmayı tercih ettin. En başından ayrılmalıydın benden. Bu yolu tercih etmediğin için seni istediğim kadar eleştirebilirim. Çünkü seninle evlenmeyi düşünecek kadar sana güvenmiştim." Umutsuzlukla başımı sağa sola sallarken Lisa'yı kendimden uzaklaştırdım.
"Lalisa, bunu bize sen yaptın ve gözlerime bakarak konuşmamı dinlemelisin!" Sesim tahminimden bidaz daha yüksek çıktı ama olayın ciddiyetini anlamasına yardımcı olmuştu. Gözyaşlarını sildi.
"Chaeyoung," işte bu sefer gözlerime bakıyordu. "senden bir şans daha isteyemeyecek kadar iyi tanıyorum kişiliğini."
Ellerini yüzüme çıkardı, yanağımı okşuyordu. "Her zerrini çok iyi tanıyorum aslında." Ağlamasının durduğunu düşünüyordum ama gözlerini kırpıştırdığında bir damla gözyaşı daha aktı. "Muhtemelen bunu bir daha yapamayacağım, " endişeyle yutkundu "o yüzden bana izin ver."
Yüzünün bana yaklaşıyor olması tanıdık bir histi. Ayrıca dudaklarımda hissettiğim dudakları da. O, alt dudağımı emerken karşılık veremedim. Sadece istediği şekilde son kez beni öpmesine izin verdim.
Dudakları artık bu mücadeleye son verdiğinde seslice bir nefes aldı. "Sana kalmanı söyleyecek gücüm yok ama sevgimin bittiğini söyleyemem. Ben- "cümlesini tamamlayamadan durdu artık bana bakmıyordu, gözleri etrafı süzüyordu. "Benim sadece kafam karışıktı Chaeyoung. Eğer gideceksen şimdi git. Seni kaybetmeyi göze alacak gücü bir daha bulamayabilirim kendimde." dedi.
Hiçbir şey söylemedim karşılığında. Oturduğumuz koltukta tek başına bıraktım onu. Odaya gidip gerekli eşyalarımı bavula koydum. Tekrardan salona döndüğümde son kez ona baktım.
Ağlaması şiddetlenmişti eskiye oranla. Gözleri doluydu. Söyleyecek hiçbir şeyim yoktu. Bu yüzden ona son kez baktım.
Elbet bir gün bitecekti farkındaydım ama böyle bitmesi aklımdan geçmemişti hiç.
Arkamdan kapıyı kapatırken Lisa'nın "Seni seviyorum." dediğini duydum.
Her ilişki mutlu sonla bitmiyordu maalesef ki.
•
Merhaba! Umarım bir kısacık hikayeyi sevmişsinizdir
Basit bir hikaye ama her ilişkinin mutlu sonla bittiğine inanmadığımı burada göstermek istedim💛
Diğer hikayem roseanne'e göz atın lütfen!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cheated on you ➳ chaelisa ✓
Short Storyjisooya: Nişanlın seni aldatıyor Chaeyoung ﹂ cheated on you, ﹂Hikayede bahsi geçen karakterler tamamen kurgusaldır ve gerçek hayatla bir alakası yoktur. ♔ yayınlanma tarihi, 27.08.18 Tüm Hakları Saklıdır © ☢ girlxgirl ☢