Karanlık..... Gündüz vaktinde kayboldum. Her yer karanlık. Gündüzüm her zaman gecemden daha karanlık.
Beni yarım bıraktığın için teşekkürler baba. Belki beni yarım bırakmasaydın böyle tamamlanamazdım. Her gelişinde yaram derinleşiyor. Sen yokken yaram çoktu ama acımazdı. Eğer sen olsaydın belki böyle ayakta duramayacaktım, ben sen yokken mutlu olmasam bile daha mutluyum. Ama bir yanım seni öyle bir istiyor ki hani böyle küçük bir çocuk birşeyleri isterken ısrar eder ya ben de o kadar ısrarcıydım. Ama artık büyüdüm .....
Hayatı ne kadar küçük yaşta öğrensem bile hala bir yanım çocuk. Ailem var mıydı ? Aile.. ne kadar güzel bir kelime. Ben hiç 5 kelime kadar ailemle bir arada olamadım. Hep bir yanım yarım. İçimde o kadar çok şey ukte kaldı ki . Babam... mesela en çok babam yarım kaldı. Bir babam olsaydı acaba nasıl olurdu ? Babalık ne demek ? Babalık çocuğun istediği zaman önüne istediği parayı koyup babalık yapmak değildi babalık parayla değildi. Babalık elinden tutup parka götürmek de değildi yada iki tane şekerle gönül alacak kadar önemsiz bir şey değildi. Babalık sevgiydi. Babalık onunla kendini bulmaktı. Koskoca dünyanın içinde sanki ışıklar hiç yokmuş gibi , hep geceymiş gibi karanlığa terk etmek değildi. Şu güne kadar hiç karanlıktan korkmadım çünkü korktukça cesaretlendim korktukça adım attım. Karanlıktan kaçanları anlamıyorum neden kaçıyorlar sormadım da ama insan bir şeyi yaşamadan öğrenemez. Kendi ayakalarımın üstünde durdum. Bir kez düştüm bin darbe aldım. Babam gittiği günden beri çok yorgun düştüm onsuz yaptığım savaşlardan hep yenik düşmekten, elimi tutmasını beklerken gelmemeyişini. Bir tek yokluğuna alışamadım ama onada alışıcağım.
Lafı fazla dolandırmadan geçelim.
Bu benim gerçek hikayem. Babasız büyüyen akranlarıma ve babasız büyüyen tüm insanlara...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ'DIN
Non-FictionYalnızlıktan bahsediyorum kalabalığın içinde yalnız olmaktan....