Güle güle Deli Tahir...

14 1 0
                                    

Nefes'ten;
Tahir'i çok merak ediyordum. Kaç kere aradım ama cevap vermedi. Aşağı indim. Uyuyamadım Asiye ablam da uyuyamamış beraber Tahir'i bekledik. Saat gece 03:45 de kapı açıldı. Tahir sarhoştu elinden tuttuğu bi kız vardı.
Nefes:Tahir... bu kim?
Tahir:Biricik sevgilim Ecem. İzninle Ecem ve ben yukarı odama çıkıcaz.

Tahir beni omzumdan itip yukarı Ecem ile birlikte çıktı. Gözlerim çok acıyordu ama yüreğim ondan da çok acıyor. Ağlamaktan başka ne yapacağım bilmiyorum. Bu acıya ne kadar dayanabilirim. Asiye ablam elimi tuttu.
Asiye:Ablam ben saa buraya gel dedum ama boyle olacağuni bilmiyıdım. Uzülma sen bulunur bi çaresu.
Nefes:Abla yüreğim kaldırmıyor anlasana da anlaa...
Masadan kalkıp yukarı çıktım. Odaya girmek bile istemiyordum. Kapıyı tıklattım. Ama cevap vermediler. Bende yavaşca kapıyı açıp odaya girdim. Keşke girmeseydim. Tahir hemen açmış kollarını kıza. Gözyaşlarımı silip yatağıma girdim. Dayanamadım odadan çıkıp gittim. Balım'ın odasına girdim sessizce. Oda gecenin bu saatinde ödev yapıyormuş.
Nefes: Balım...bu gece...burada yatabilirmiyim🙁?
Balım:Ağlamaa. Tabi benimle yatabilirsin.
Balım koşarak bana sarıldı. Ona doğru eğildim. Gözyaşlarımı sildi. Elimden tutup beni yatağına yatırdı. Üstümü örtüp yanıma yattı bana sımsıkı sarıldı. Yine de uyuyamadım. Balım çoktan uyumuştu. Tahir'in aşağı indiğini gördüm. Tahir'in odasına girip valizimi hazırladım. Balım'ın odasına giderken Tahir ile karşılaştık. Gözlerinden masumca akan yaşları silmek ona sarılmak istiyordum ama ona sarılacak bir sevgilisi vardı. Balım'ın odasına girip sessizce ağlamaya devam ettim. Sabah olunca aşağı inip herkesle vedalaştım. Asiye ablam kaldı sadece. Onada sıkı sıkı sarıldım.
Nefes: Ben bi daha senin yanına gelemem ama sen gelebilirsin. Beraber Mustafa abinin kredi kartıyla kuyumcuya gideriz.😐
Tahir ile vedalaşmadım çünkü odasında sevgilisiyle meşguldü. Evin kapısından çıkarken eve tekrar baktım. Pencerede Tahir bana bakıyordu.
Nefes: Güle güle Deli Tahir...
Sırtımı dönüp gittim. Osman Hoca'nın evine gidip onunla da vedalaştım. Havaalanından İstanbul'a 1 bilet aldım. Uçağın kalkmasına az bi zaman kaldı. Uçağa bindim kapılar kapanınca "Nefes" diye bi ses duydum. Tahir di bu. Ama çok geçti uçak kalktı bile. Yolda sadece Tahir ile çekildiğimiz fotoğrafa baktım.

Tahir'den;
Nefes'in gitmesi aklımın ucundan bile geçmezdi. Eve dönüp ilk işim Ecem'i evden kovmak oldu. Yengem de haberlere bakıyordu sonra bi haber dikkatimi çekti.
Haberdeki spiker: Trabzon'dan İstanbul'a giden uçak yarı yolda yere çakıldı. Uçakta 3 ölü 1 ağır yaralı 38 yaralı var.
Tahir: Allah'ım tahmin ettiğim şey olmasın lütfen lütfen.
Spiker: Ağır yaralı ve 19 kişi Trabzon'daki sürmene devlet hastanesine kaldırılmıştır.
Tahir: Abi koş sürmene devlet hastanesine gidiyoruz.
Mustafa: Ula ne işumiz var sürmene devlet hastanesunde?
Tahir: Abi Nefes o uçaktaydı! Koşsana abi!

Abimle hemen Sürmene devlet Hastanesi'ne gittik. Çok kalabalıktı Nefes'i göremiyordum. Danışmana Nefes'i sordum. Ölen kişiymiş. İnanamadım inanmakta istemiyordum. Sonra Nefes'i sedyede gördüm.
Tahir:Nefeees! Nefes'iiim. Dur nereye götürüyosunuz benim Nefes'imi hadi Nefes bişey söyle onlara hadi Nefes kalk gidelim. Nefeees aç gözlerini Nefeees. Abi Nefes... O yaşıyor demi?
Mustafa: Tabi aslanum yaşıyo demi doktor?
Doktor: Hasta ağır yaralı iç kanaması ve bir kaç çatlağı var. Hemen ameliyata almamız lazım henüz size bişey söyleyemem.
Tahir: Lan doktor nasıl birşey diyemem nasıl!
Doktor Nefes ile beraber gitti. Ağlamamak elimde değildi. Göz yaşlarımı silip danışmana döndüm.
Tahir: Laaan! Hani ölmüştü Yaşıyor işte!
Danışman: Ama beğefendi hastanemizde birsürü Nefes adlı hasta var.
Mustafa: Goçum o haklu hayde Nefes'u yanluz bırakmayalum.

Abim ile Nefes'in yanına gittik. Yengemleri arayıp haber verdik hemen geldiler. Sonra doktor ameliyattan çıktı. Doktorun yakasından tutup kenara çektim.
Tahir: Nefes iyi mi lan bişey söyle!
Asiye: Heman bişe soyle yoksa evden tufeğumi gapup gelurum haa. Yangazlar!
Yangazlar: Gapup gelur deduk!
Doktor: Hasta çok iyi dayandı. Normal birisi olsaydı şimdiye çoktan kaybetmiştik. Şimdilik onu yoğun bakıma alıcaz 1-2 saat sonra uyanır uyandığında beni bulun lütfen.
Asiye: Oy nenem Yarabbi.
Yengem doktorun boynuna atladı. Abim de görünce delirdi tabi yengemi kolundan çekip sandalyeye oturttu.

2 saat sonra...

Nefes'ten;

Gözlerimi zorla araladım. Cama vurma sesleri duydum. Başımı zorla cama çevirdim. Tahir vardı. Ecem'in yanında değildi benim yanımdaydı. Çok mutluydum. Tahir'i böyle görebilmek için ben kendimi bin kere öldürebilirdim. Doktorlar girdi odaya. Beni başka bir odaya taşıdılar. Tahir elimden tutup bir daha bırakmadı ta ki odaya Asiye ablam girene kadar.
Asiye: Uuuu! Ana gel gel gel hastaneye gel çabuk saa işkence çektirecim. Çabuk gel ana...
Asiye ablam telefonu kapattıktan sonra Tahir bana göz kırpıp elini çekti. Galiba Asiye ablama şaka yapıcaktı.
Tahir: Neyse ben Ecem'in yanına gidiyim.

O olay aklıma geldi yine... Sırtımı dönüp ağlamaya devam ettim.
Tahir: Hoop sen niye ağlaysun? Ben Ecem'i evden kovdum ki. İçini rahat tut da.
Tahir bana eğilip gözyaşlarımı silerken Asiye ablam Tahir'in ensesine 2 tane patlattı.
Asiye: Ula dangoz! Sen baa şaka yapacaktın emiii! Hemde Ecem yosmasıylan! Ablam sen iyimisun? Bu dangoz senu üzdumi?
Nefes: İyiyim ablam sağol. O dangoz üzmedi beni merak etme.
Odaya yangazlarla Mustafa abim ellerinde çiçeklerle girdiler.
Yangaz Murat: Nefes saa baklava geturduk sen gibi çok dadlu.
Nefes: Teşekkür ederim herşey için...
Tahir: Anam nerde?
Asiye: Aman o eksik galsun! Evde yas çekeydur kesun.

Akşama kadar sohbet ettik güldük eğlendik en güzeli de Tahir elimi hiç bırakmadı ve yemeğimi bana o yedirdi. Elimi tutarak uyuyup kaldı sonra. Bende uyumuşum onun ardından. Sabah herkesten önce uyandım. Yangazlar kaloriferin üstünde kafa kafaya uyumuşlar. Asiye ablam ile Mustafa abim koltuğun üstünde uyumuşlar. Tahir de elimi sıkı sıkı tutup uyumuştu. Hayallerim gerçek oldu galiba bu gün Tahir'i ben kaldırıcam😍.
Nefes:Tahir... Taahiir... Tahir?... Anlaşıldı bu böyle uyanmayacak. Okay canıım hoşgeldin. Seni çook seviyorum!
Tahir:Neee! Okay mı var?😮 Ulan şaka mı yaptın!

Amacım Tahir'i uyandırmaktı ama odadaki herkesi uyandırmışım. Hep birlikte yemek yedik. Bana Tahir yedirdi tabi😏.
Yemeği yedikten sonra taburcu olmak için hazırlandım. Hastaneden çıkma vakti gelmişti nihayet. Kapıdan dışarı çıkarken belimde bi kol hissettim. Allah'tan o kişi Tahir çıktı.
Tahir: Hemen eve gitmiyoruz prenses. Bu gün ful gezicez.
Mustafa: Ula ful nedu da başumuza yenu yenu icatlar cıkarma!
Tahir: Neyse onu bunu boşverin hayde hep birlikte gezelim bugün.
Nefes: Tahir...
Tahir: Nefeees...
Nefes: Siz cidden Ecem ile ayrıldınız mı?😞
Tahir: Herhalde Nefes'im...
Nefes: Nefes'im mi?
Tahir: Evet 😏.
Nefes: Tahir'im ilk Civra'ya gidelim mi?
Tahir: Ne dedin sen ne dedin?
Nefes: Civra'ya gidelim mi dedim.
Tahir: Ondan önce ne dedin?
Nefes: Benim Tahir'im dedim...
Tahir: Allaaaaah!

Tahir beni kucaklayıp döndürmeye başladı. Hayatımda hiç bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum...

 Hayatımda hiç bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 02, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yine De SevdikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin