Kurt Adam Okulu

Beni tanırsınız.Justin.Baban ben doğmadan ölmüş.Bu gün 10'da yatmak zorunda kaldım. Çünkü yarın okulun ilk günüydü. Rüyamda hayalimdeki babamı görmüştüm. Sarı saçlı, kahverengi gözlü, açık tenli ve uzun boylu bir adam duruyordu karşımda. Koşarak ona sarıldım. ''Baba'' dedim, ağlıyordum. ''Oğlum'' dedi hayalimdeki babam. Ama yavaş yavaş yok olmaya başladı babam. ''Baba gitme!'' dedim. ''Gitmek zorundayım oğlum. Anneni dinle. Kimseye güvenme.'' dedi hayalimdeki babam. ''Baba dur!'' diye bağırdım ama babam çoktan yok olmuştu.

Uyandığımda sabah olmuştu. Okula geç kalmıştım. Hemen giyindim ve kahvaltımı yapmadan okula gittim. Okulun ilk gününde okula geç kalmak istemiyordum. Okula geldiğimde arkadaşım James sırada oturuyordu. Yanına oturdum. ''Hiç değişmemişsin'' dedi bana. ''Sende öyle'' dedim. ''Hafif kilo mu aldın sen?''. ''Kapa çeneni!'' dedi James. Güldüm ve çantamı sıranın altına attım. Bu seneki öğretmenimiz içeri girdiğinde irkildim. Öğretmenimizin adı Lucy'di. Öyle korkunçtu ki bir kelime etse korkabilirdiniz. James'a baktım. Gayet sakindi. Hiç korkmamış gibiydi. ''Bu sene daha cesursun.'' dedim. ''Hadi ama. O kadar da korkunç değil.'' dedi. ''Herkes sırayla kendini tanıtsın!'' dedi Bayan Lucy. Okulun ilk günü hep Tanışma Günü olurdu. Hepimiz kendimizi tanıttık. Birisi Bayan Lucy kadar olmasada öyle korkunçtu ki ondan bile irkildim. Üstelik bu bir kızdı. Adının Mery olduğunu söyledi. Teneffüste James ile uzun uzun konuştuk. Ona rüyamı anlattım. Sonra nasıl Mery'den ve Bayan Lucy'den korkmadığını sordum. Birşey demedi. Neyse ki çıkış zili çalmıştı. Dışarı çıktım. Eve gelmeden önce James'ı takip ettim. Onda bir tuhaflık vardı. Geçen sene bu kadar cesur değildi. Ormana doğru gitti. Bende oraya doğru koştum. Hava kararmıştım. Bu gece Dolunay vardı. Tamamen unutmuştum. Gizlice annemi aradım. Olanları anlattım. Eve geç geleceğimi söyledim. İzin vermedi ama itiraz edince vazgeçmeyeceğimi anladı. 10'dan önce evde olmam gerektiğini söyledi ve kapattı. James'ı takip etmeye devam ettim. Sonunda durdu. Bir ağacın arkasına saklanmıştım. Birisi var mı diye baktı. Beni görmemişti. Onu izlemeye devam ettim. Tam ümidi kesmiştim ki bir şey oldu. Çok tuhaf bir şey. James çok değişmişti. Kılları çoğalmıştı, alt dişleri çok uzamıştı ve uluyordu. Sonra herşeyi anladım. Bir çığlık attım. James beni gördü. O sarı gözleriyle bana baktı. James'ın artık kesin bir kurt adam olduğunu biliyordum. Hala inanamıyordum. Bunu düşünecek fırsat kalmadı. James üstüme atladı ve beni tırmaladı. Kolumda bir pençe izioluşmuştu. Çok acıyordu. James'ı üstümden attım ve hemen eve koştum. Anneme her şeyi anlattım. ''Sana kimseye güvenme demiştim.'' dedi. Anneme bakakaldım. ''Bunu biliyor muydun?'' diye sordum.''Evet Justin. Dur bir dakika. James seni tırmalamış mıydı?'' dedi annem. ''Evet.'' dedim. ''Olamaz. Justin bir kurt adam bir insanı tırmalarsa o insan bir kurt adama dönüşür.'' dedi annem. Annemin dediğini anlamam uzun sürdü. James bir kurt adamdı ve beni tırmalamıştı. Ve ben bir kurt adam olmuştum.