|One|

133 20 8
                                    

Üzerime rahat bir şeyler geçirip Woo Chan'ın çağırdığı yere geldim. Normal bir cafeydi. Onu gördüğümde gülümseyip karşısına oturdum. 

Ben: Önemli bir şey söyleyeceğim demiştin. Nedir o "önemli" şey?

Woo Chan: Chae...

Ben: Hm?

Woo Chan: Ben ayrılmak istiyorum.

Ben: Ha?

Gözlerimi yüzünde gezdirdim.

Woo Chan: Tekrar mı edeyim?

Ben: Kulaklarım yanlış duydu sanırım. Sen ayrılmak mı istiyorsun?

Dedim gözlerimi kısıp alayla. 

Ben: Benden ayrılmak için bir sebep söyle Chan.

Gözlerimin dolmasına izin vermiyordum. Onun karşısında küçülmektense, ölmeyi yeğlerdim... Sakin ol Rose, sakin ol.

Woo Chan: Seni artık sevmiyorum, Chae.

Dediği an ayağa kalktım. Sinirle ona baktığım sırada arkadan bir ses geldi. 

"Sevgiliiiim!"

Diyerek bize doğru koştu bir kız. 

"Bu kim? Tanıştırmayacak mısın bizi aşkım?"

Dedi beni göstererek. Alayla güldüm ve;

Ben: Kuzenim falan demezsin herhalde. O kadar aşağılık değilsindir umarım Chan.

Dedim ve arkamı döndüp konuşmaya devam ettim;

Ben: Ben o kızlara benzemem Woo Chan. Sana tokat falan atmayacağım. Çünkü sen, o tokatı bile hak etmeyecek kadar şerefsizsin.

Kız sinirle omzumdan çekti beni. Gülüp;

Ben: Bir gün seni aldattığı zaman, görüşürüz.

Deyip çantamı aldım ve çıktım dışarı. Marketten 2-3 tane soju alıp deniz kıyısındaki banklardan birisine oturdum. İhanet edip süzülüyordu yanaklarımdan aşağı, gözyaşlarım. 2 yıldır emek verdiğim sevgililiğimiz, vıcık vıcık konuşan bir kız yüzünden bitmiş miydi şimdi? Sojuyu yudumlarken tanımadığım bir beden yanıma oturdu. Poşetten bir soju alıp içmeye başladı. Şu an onu takacak durumda değilim. 

"Neden ağlıyorsun?"

Ben: Erkek değil misiniz? Hepiniz aynısınız. Aptallar...

"Huh?"

Ben: Seni ne ilgilendirir? Söylesem yardımcı olabilecek misin?

"Hayır. Anlatırsan rahatlarsın belki diye sormuştum."

Kafamı ondan tarafa çevirdim.

"Hem benden sır çıkmaz."

Dedi ağzını kilitleyip, anahtarı denize atarken. Dudaklarım biraz yukarı kıvrıldığı an güldü.

"Sen gülebiliyor muydun?"

Ben: Neden gülemeyeyim? Ben insan değil miyim?

"Hayır, tabiki insansın. Onu kastetmemiştim!"

dedi ellerini iki yana sallayarak. Önüme dönüp bir yudum daha aldım sojudan.

Ben: Neden hiç tanımadığın bir kızı güldürmeye çalışıyorsun, aptal?

"Sana gülmenin yakışacağını düşünmüştüm. Bu arada ben Jimin."

Dedi elini uzatarak. Önce ona sonra da eline baktım. Tutmadığımı fark ettiğinde, elini ensesine götürdü. Yüzüne boş boş bakmaya devam ettim ve;

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

My Love // JiRoseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin