0.9

2.8K 177 19
                                    

Yoongi

"Biliyorsunuz Bay Min Bayan Jung ile evlendiğinizde hisseler dahada çok artacak nişanlanma haberiniz bile hisseleri iki katına çıkartmışken evlenmeniz ile ne kadar çıkacağını süz düşünün" Bıkkın bıkkın sekrerime bakmış ve sonuca gelmesine beklemiştim.
Benden cevap alamayıncada zaten yüzü düşmüş ve ağzındaki baklayı çıkarmıştı.

"Yani demem o ki yani babanızın dediği şu ki evliliği erken bir tarihe almanızı istiyor ve bugünde Bayan Jung ile bir randevuya çıkmanızı. Birlikte lüks bir yerde akşam yemeği yemenizin sizin için iyi olacağınıda ekledi." Ellerim arasındaki kalemi sıkmış ve kafamı geriye atmıştım. Şuan sekreter Kim'in dedikleri kulağıma sadece blah blah şeklinde geliyordu.

Sabahtan beri bir çok toplantıya katılmış ve iş görüşmesi yapmıştım. Kafam yeteri kadar doluyken birde babamın bana yüklediği şeyler vardı. Jung Sooyeon küçüklük arkadaşımdı iyi anlaşırdık ama bir arkadaşımla evlenmek garipti.

Başlarda ne kadar itiraz etsemde o bir şey dememiş usulca evleneceğimizi kabul etmişti.
Mecburen bende kabul etmiş geçenlerde de nişanımızı gerçekleştirmiştik.

Babam böyleydi işte bir şey söyler ve yapılmasını isterdi. İtiraz edilmeden. Bizde onun oyuncağıydık ne söylerse yapmak zorunda olan oyuncaklar.

"Demek istediğin bir şey yoksa çıkabilirsin."
"Hayır yok efendim." Usulca eğilmiş ve kapıdan çıkmıştı.
...

Gönderilen: Nişanlım Sooyeon
Hazırlan yarım saat içinde seni almaya geliyorum

Gönderen: Nişanlım Sooyeon
Nereye gidiyoruz

Gönderilen: Nişanlım Sooyeon
Akşam yemeği yemeye

Telefonu elimden yatağa fırlatmış ve giyecek bir şeyler almak için giyinme odasına adımlamıştım. Dolaptan düz bir siyah takım elbise ve beyaz gözlek almıştım. Ardından çekmeceden ince deri bir kemer alarak üstümü giyinmiştim.

Son olarak saçımı ellerim ile düzeltip aynada kendime bakmış ve Soyeon'u almak için evden çıkmıştım.

Pekte uzun sürmeyen yolculuğun ardından Bir kaç kere uğradığım evin önünde durduğumda Sooyeon'un çoktan hazırlanmış kapıda beklediğini görmüştüm. Beni farketmesi için hafifçe kornaya bastığımda bakışları araba içindeki beni bulmuş ve gülümsemişti. Topuklularla rahat bir şekilde yürüyüp arabanın yanına geldiğinde sakin bir şekilde kapıyı açmış ve yolcu koltuğundaki yerini almıştı.

Bakışları beni bulduğunda bende ona gülümsemiş ve kemeri takmasını söylemiştim. Yol boyunca bazı saçma şeylerden bahsetmiş ve arabayı kahkahalarımız doldurmuştu.
...
Gönderen: Babam
Yemekten sonra direk eve gel konuşmamız gereken bazı şeyler var

Tamda hesabı ödeyip kalkmak üzereyken gelen mesaj ile kaşlarım çatılmış ve yine ne için çağırdığını düşünmeye başlamıştım. Oysaki bir kaç gündür her şey yolunda gidiyordu.
...

Eve geldiğimde Babamın beni çalışma odasında beklediğini öğrenmiştim. Sakin adımlarla çalışma odasına çıktığımda kapıyı tık tıklamış ve gelen gir komutu ile kapıyı aralamıştım. Babam kapının biraz sağında kalan çalışma masasında oturmuş bir kaç dosya ile ilgileniyordu. Önündeki bir kağıda bir kaç şey yazdığında kafasını kaldırmış ve sakin sesiyle emretmişti.

"Neden orda bekliyorsun şuraya otur." Eliyle önündeki sandalyelerden birini işaret ettiğinde sesimi çıkarmadan oturmuş ve konuşmasını beklemiştim.
Elindeki kağıda birkaç şey daha yazdığında kağıdı dosyanın içine koymuş ve gözlerini gözlerime dikmişti.

"Seninle bazı şeyleri netleştirdiğimizi sanıyordum Min Yoongi mesela Eski Anne'ni bir daha arayıp sormayacağın konusunu." Nasıl öğrendiğini bilmiyordum ama açıkçası öğrenmesi beni pekte şaşırtmamıştı. Sonuçta ondan bir şey saklayamazdın her yerde gözü ve kulağı vardı.

"Üzgünüm sadece ona nişanlandığımı ve yakında evleneceğimi söylemek istemiştim. Zaten söyleyemedimde numarasını bulamadım."
Kafamı eğip konuştuğumda yapmacık bir kahkaha atmış ve sesini yükseltip konuşmuştu.

"Sen ona ulaşamasanda ben ona ulaştım ve ne öğrendim biliyor musun? Annenin kaçıp gittiği o adamdan bir oğlu olduğunu. Seni burda sırf sevdiği adam için bırakıp giden kadının bir oğlu olmuş. Hatta yakında kore'ye geleceklerinide öğrendim. Yani demem o ki o senin biricik anneciğinin artık başka bir oğlu var ve senin aksine çoktan her şeyi unutup hayatlarına devam ediyorlar." Duyduklarım ile istemsizce gözlerim dolduğunda bir şey demeden yerimden kalkmış ve kapıya kadar hızlı adımlarla ilerlemiştim.

Kendimi arabaya attığımda göz yaşlarımı artık tutamadığımı farketmiş ve serbest bırakmıştım. Annem en hassas olduğum konuydu. Ben daha 9 yaşındayken sevdiği başka bir adam olduğunu söyleyip babam ve beni bırakarak italya'ya taşınmıştı. Bir süre haber alamasakta arada numarasını buldurtuyor ve sadece halimizi hatrımızı soruyorduk. Zaten neredeyse 5 yıldırda hiç görüşmemiştik.
Düğün için onu aramaya çalışmam tam bir hataydı. O hayatına devam ederken benim hala onun sevgisine ihtiyaç duymam haksızlıktı.

Göz yaşlarım hala akmaya devam ederken nereye sürdüğümü bilmiyordum sadece gaza basıyor ve sürüyordum. Zaten şuan nereye gittiğimin pekte önemi yoktu. Arabayı durduğumda koltuğu biraz arkaya yaslamış ve kravatımı gevşetmiştim.

Sakinleşmek adına biraz uzandığımda aklımdan şuan ihtiyacım olan kişiyi geçirdim.
Park Jimin.

Koltuğu kaldırp tekrar arabayı çalıştırdığımda adresini bildiğim eve sürmeye başladım.

———

 ʙᴇ ᴍɪɴᴇ ✧ ʏᴏᴏɴᴍɪɴHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin