HırrenâmeKedimin her gece böbrekle dolardı sepeti
Yok idi Ni'metinin râhatının hiç adedi
Çeşmi şehlâ nigehi fârik iken nik ü bedi
Sardı etrafını bin dürlü adular
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kediKeyfi gelse bıyığın oynatarak mırlar iken
Kızdırırsan yüzüne atlayarak hırlar iken
Kuyruğu geçse ele dırlanarak hırlar iken
Sofrada her kedinin def'ini hazırlar iken
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kediKeseyi kapsa dökerdi yere hep pâreleri
Ciğere işler idi tırnağının yâreleri
Koşturur oynar idi kukla gibi fareleri
Deliğe sokmaz idi bir gün o âvâreleri
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kediÜrperir tüyleri bir kerre deyince mırnav
Korkudan başlar idi lerzişe bakkal ile manav
Saldırırdı âdeme bulmaz ise başka bir av
Yüzünü görse köpekler diyemezken hav hav
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kediSokulunca yatağa kovmak ile gitmez idi
Okşamakla tokadı tekmeyi farketmez idi
Yiyecek görse gözü mırlaması bitmez idi
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kediNamık Kemal (1840)
- Çeşmi şehlâ nigehi: Şehlâ gözünün bakışı
- Fârik iken: ayırdederken
- Nik ü bed: iyi ve kötü
- Adûlar: düşmanlar
- Fare-i idbâr: talihsizlik faresi
- Pâreler: paralar
- Lerziş: titreme
- Âdem: insanNot: Rüşvet, komisyon ve yolsuzluk söylentileri yüzünden Sultan Abdülaziz tarafından görevden alınan Sadrazam Mahmud Nedim Paşa için yazılmıştır. (Diyojen dergisi, sayı 133, 1872)
Kaynak: http://www.siirparki.com/nkemal1.html