Evet ben Barış Ozansoy ve şuan Ali Tekelioğlu'nun kapısının önündeyim. Cesaretimi toplayıp zile bastım kapı aralandı karşımdaki kişi Aliydi. Arkada Yaprak'ın yemek yaptığını gördüm.
Ali şaşırdı
- Barış neden geldin ?
+ Dayanamadım geldim
- Anladım ...
+ Ben artık yapamıyorum Ali. Burdasın ama dokunamıyorum ulan çok saçma.
- Barış yapma...
+ Herkes senin gamzelerine ekmek banarken benim banamamam ! Kaldıramıyorum
- Barış böyle olmalıydı Yaprak'ı üzemem
+ Ama beni üzersin...
- Herkes için en iyisi
+ Üzümlü kek pişiriyo şimdi o dimi ? Üzümlü kek seven biriyle nasıl yapabiliyorsun ? Sen bi kere kakaolu kek seversin
- Barış sana itiraf etmem gereken bir şey var
+ Söyle...
- Yaprak tam bi vizyonsuz. Hukuk falan da okumuyo ya
+ Dedim ben sana
- Hadi yap !
+ Emin misin Ali ?
+ Evet eminim
( Barış' ın titreyen elleri Ali'nin gamzelerine doğru gitti. İkisinin de yüzü kızarmıştı. )
+ Ali sana gamzelerinde yaşarım diyolar ya
- Evet Barış öyle diyolar
+ Ben o gamzelerinde çocuklarımıza yuva yapmak isterdim..
Derken Yaprak geldi. Barış'ı görünce şaşırdı. Yaprak hâla Barış'ın kendisini sevdiğini düşünüyordu ( Ali varken sen kimsin aq kekosu )
Y : Barış ? Noldu
B : Basketbol antremanını söylemek için gelmiştim Ali telefonunu açmadı da .
Y : Hmm
B: Neyse ben gidiyorum size iyi eğlenceler
Y: Üzümlü kek yaptın yer misin ?
(O an Barış içinden kakaolu kek varken neden üzümlü kek diye düşündü.)
B: Belki başka bi sefere
Barış motoruna binerken Ali içinden şunları geçiriyordu
Acaba arkasından su mu döksem ? Güle güle gidip GÜLE GÜLE BANA GELSİN diye...
Beraber abdest sırası için kavga eden insanlar vardır. Ali ve Barış bunlardan biri olacak mıydı
