Uzak köylerden birinde esen köyünde bir elif yaşardı. Ailenin ortanca çocuğuydu ve henüz 5 yaşında. Abisi ve kız kardeşi vardı bir de büyük baba ve büyük anne geniş bir aileydiler. Elif 6 yaşına geldiğinde okul zamanı başladı hem merak ediyor hem heyecanlanıyodu. Okulun ilk günü annesi götürdü onu akşam olunca almaya geldi. Eve geldiğinde okulunu ve arkadaşlarını,öğretmenini çok sevdiğini söylüyordu ailesine büyük bir hevesle. Sonra ilkokul bitti orta başladı Elif gayet başarılı bir öğrenciydi ve yaptığı herşeyi severek yapıyodu tek hayali okuyup kendi ayaklarının üzerinde durmaktı.Ortaokul bitiyodu artık lise sınavına oks ye giricekti. O kadar hevesliydi ki. Öğretmenleri elifin okuması için ailesini ikna etmeye çabaladılar olmadı babası karşı çıktı koyun sürüsünü o bakacak bundan sonra dedi. Ama ailsenin durumu iyi değildi çalışıp onlara yardım etmek zorundaydı babası tarımla uğraşıyodu koyun sürüleri vardı. Yazları sebzeyle uğraşıyolardı. Elif biliyodu okumasının zor olucanı ama yine de inanıyodu okuyup kendi ayaklarının üzerinde durucanı. Elif bunları düşünürken kız kardeşi dünyaya geldi ve kardeşini o büyütmek zorundaydı çünkü annesiyle babası onların geliceği için çalıyolardı. Artık umudunu yitirdi böyle okuyamazdı ama hep içinde bir kıvılcım vardı çünkü defteri,kitabı,kalemi çok seviyodu ve hep içinden dua ediyodu. Bir gün istediğim yerde olucam kendi ayaklarımın üzerinde durucam annem ve babama rahat bir hayat yaşatıcam. Umudunu hep diri tutmaya çalıştı bir taraftan çok zorluklar yaşıyodu benim bu yaşadıklarım da ne hayır var Allahım deyiveriyodu bazen içinden sonra pişman olup tövbe tövbe diyodu. Yıllar sonra bir mucize oldu.