1.2

207 12 7
                                    

Jungkook son kez saatine bakıp adımlarını hızlandırdı.Eskiden olsa insanların onu bu saatte bu civarda görmesi sorun olabilirdi ama şimdi aksine bu bir avantaj olurdu.

Jeon Jungkook akşam saat 9 civarı Red Velvet yurdu yakınlarında görüldü!

Ne haber ama!

Adımlarını sıklaştırıp daha önce birkaç kere geldiği yurdun önüne gelebildi. Yurdun etrafı yüksek duvarlarla çevrili olduğundan ev şeklindeki yurdu göremiyordu.

Bahçe kapısına ilerleyip kapıdaki görevliye baş selamı verdi.

"Ben Jungkook.Şirket yolladı." dedi kısaca .

Görevli başta tereddüt etse de kapıyı açtı ve bahçeden içeri girebildi.Geniş bahçede ilerleyip sonunda iki katlı evin önünde durdu.Üst kattaki bir odanın ışığı yanıyordu,bu Yerim'in odası olmalıydı.Diğerleri hep beraber kutlama yapmak için yemeğe çıkmışlardı.

Başta zile basmayı düşünse de vazgeçip cebindeki telefonu çıkardı.Kim Yerim yazan numarayı aradı.Birkaç kere çalan telefon yorgun bir sesle açılmıştı.

"Efendim Jungkook?"

"Biraz aşağı gelir misin,lütfen."

"Aşağı derken- Bir saniye,sen yurda mı geldin?"

"Evet.Konuşalım,lütfen."

"Ben..ah pekala."

Telefonun kapandığını bildiren dıt dıt sesinden sonra Jungkook telefonunu cebine attı.Hava biraz serin gibiydi.

Birkaç dakika sonra kapı açıldığında karşısında kahverengi kısacık saçlarını toplamış,altında bir eşofman ve üstünde kısa kollu tişörtle Yerim'i bulmuştu. Tatlı görünüyordu.

"Sadece 5 dakikan var Jeon Jungkook."dedi düz bir sesle.Hava hafiften esince kollarını göğsünde bağladı.

"Şey..Oturabileceğimiz bir yer var mı?"

Genç kız kollarını çözmeden sağdan ilerlemeye başladı.Jungkook ise onu takip ediyordu. Evin yan tarafına geldiklerinde masalı bir banka oturdular.Yerim sorgulayan bakışlarla karşısındaki oğlana bakıyordu.Bu saatte onu buraya getiren şey neydi?

Sessizlik can sıkıcı olmaya başladığında Jungkook söze girebilmişti.

"Dünyadaki en büyük acıyı aşk acısı sanırdım ama artık vicdan azabının daha büyük bir acı olduğuna inanıyorum."

Yerim kaşlarını kaldırıp karşısındaki gence bakmaya devam etti.

"Beni affetmelisin Yerim."dedi.

Kız onun üzgün olduğuna inanıyordu.En başında mesaj attığında da inanmıştı.Ama üzüntüsünün onu bu saatte buraya kadar getirebileceğini tahmin edemezdi.

"Vicdanını rahatlatmak istiyorsun öyle mi?"

Yerim bir anlığına kafasını yana çevirip alayla güldü,ardından bakışlarını tekrar karşısındaki gence çevirdi.Yüzü yeniden ciddi bir hal almıştı.

"Hiç sevdiğin bir insanı kaybettin mi Jungkook? Hiç o karşında erirken çaresizce onu izledin mi?"

"Ben-"

"Sadece soruma cevap ver.Evet mi hayır mı?"

"Hayır."

"Peki,hayatında en değer verdiğin kişi kim?"

Jungkook kafası eğik bir şekilde cevapladı.

"Annem."

Kız gülümsedi.

"Konuşurken bana bakmalısın."

Genç adam yavaşça kafasını kaldırdı ve gözlerini buğulanmış gözlere çevirdi.

"Anneni kanserle boğuşurken her geçen gün erirken görmek nasıl hissettirirdi?"dedi ağlamamaya çalışarak.Karşısındaki genç bunu bir an hayal etmiş olmalıydı ki gözleri anında dolmuştu.

"Çok kötü.."

"Çok kötü yeterli bir tabir değil Jungkook,bok gibi hissediyorsun.Neyse sen bunlarla uğraşırken bir yandan da insanların nefret yorumlarını görüyorsun,en başından beri nefret edilen biri olmak nasıl bir şey biliyor musun? Emin ol berbat bir duygu. Tabi sonra bir de birisi çıkıp seni hiç tanımadığı halde ne yapıyor olabileceğin ile ilgili yorum da bulunuyor.Ben para saçan bir züppe değilim Jungkook!"

Sonunda tuttuğu gözyaşları akmaya başlamıştı.Karşısındaki çocukta başını yere eğmişti.Ağlamıyordu ama iğrenç hissediyordu.

"Haklısın Yerim.."
Kafasını kaldırıp kıza baktığında ağladığını görmek daha da kötü hissettirmişti.Belki 15 dakika kadar öylece durdular.Kızın sadece burun çekme sesi vardı ortamda.

"Her neyse,bunun artık bir önemi yok." dedi kız.

"Kendimi affettirmek istiyorum Yerim.Affetirsem ve dost olsak olmaz mı?"

"Dost mu? Biz mi?"
Alayla güldü kız.
"Sana karşı dürüst olacağım Yerim.Size neden böyle davranıyoruz biliyor musun?"

Yerim omzunu kaldırıp indirdi.

"Her şey harikaydı.Sesimiz,müziğimiz dünyanın dört bir yanına ulaşıyordu.Billboard ödülü bile almıştık! Sonra noldu? Kandırılıp aptalca bir hata yaptık.Zirven ne kadar yüksekse düşüşün de o kadar sert oluyor Yerim.Dedin ya nefret yorumları okumak nasıl bir his biliyor musun diye.Emin ol bunu en iyi biz biliyoruz.Amerika'da ödül alan bir grupken şimdi kendi ülkemizin haftalık müzik şovlarında bile ödül alamıyoruz.İnsanlar bizi sevmiyorlar."

Uzun açıklamasının ardından derin bir nefes aldı genç adam.Gerçekleri dile getirmek zor olmuştu.

"Ne yani bunun suçlusu biz miyiz?"

"Elbette öyle değil.Çok zor zamanlardan geçiyorduk.Ve sonra bu zor zamandan kurtulmak için başka insanlara muhtaç olduğumuzu öğrendik.Bugüne kadar kendi tırnaklarımızla,müziğimizle gelmiştik ama şimdi müziğimiz dışında şeylerle gündeme gelmek zorundaydık.Yerinizde hangi grup olsa böyle davranırdık."

Jungkook'un her şeyi açıkça anlatması Yerim'i etkilemişti.Bahsettiği şey zor bir şeydi ve kendi grubu da neredeyse aynı şeyleri yaşamıştı.

"İki yıldır albüm yapmıyoruz Jungkook.Bizim için de çok zor.Sonumuz f(x) gibi olacak diye çok korkuyoruz.Her an dağılabiliriz.."

Jungkook karşısında hafifçe titreyen kıza baktı.Hava serin diye mi titriyordu yoksa anlattığı şeylerden dolayı mı bilmiyordu.Yavaşça ayağa kalkıp kızın yanına geldi.Üstündeki ceketi çıkarıp Yerim'in omuzlarına bıraktı.Dalmış olan Yerim omuzlarına değen şeyle irkildi ve anca o zaman Jungkook'un yan tarafında ayakta olduğunu fark edebildi.

Genç adam ceketi bırakıp eski yerine oturdu.

"Özür dilerim.."

Yerim burnunu çekip gözlerini karşısındaki Jungkook'un gözlerine çevirdi.İkisi de çok kötü durumdaydı,bunu anlamıştı.

"Bende özür dilerim."

Jungkook gülümsedi.

"Dostuz?"

"Dostuz."



Bu ikisi tamaaaammm şimdi diğerlerinde niahahahahahahahahaha

BANGTANVELVET/SNSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin