aşk hikayesi

14 0 0
                                    

Çok uzun oldu sana yazmayalı. Beni unutmuşsundur umarım. Çünkü ben seni her gün hatırlıyorum ve ikimizden birinin kafasının rahat olması gerekiyorsa, bu sen olmalısın. Seni kendimle meşgul etmek istemem. 

Dün gece redd’in ”boş ver ” adlı şarkısını bağıra çağıra söyledim. hatta sana söylemek için gözlerimi kapattım ama yüzün gözümün önüne gelemedi bir türlü. çok uzun olmuş seni görmeyeli. sırf bu yüzden yanımdaki arkadaşıma, ”onu görebileceğimiz bir yerlere gitmeliyiz” dedim. ”ne gerek var” dedi. haklıydı. ama benim niyetim senin önünden süzülüp bak ne kadar güçlüyüm demek değildi ki. sadece puzzle gibi dağılan yüzünün ayrıntılarını bir araya getirmek istedim. resmi şimdi tamamlayamazsam bir daha mümkün değil parçaları toplayamam.

Kalbim artık eskisi gibi sancımıyor, ne yalan söyleyeyim. Çok yalan söyleyebilirim ama artık çok gereksiz. seni bana doğrular bile geri getirmez bu saatten sonra.

saat 23.35 - abim yan oda da ankara’da aşık olmak şarkısını dinliyor. keşke sadece bir şehirde aşık olsaydım. haritadan siliverirdim, biterdi. ama ben seni hatırladıkça bu ülkeyi edirne’den Ardahan’a kadar seviyorum. birazdan kalkıp bir sigara yakacağım, televizyona bakacağım. izlemiyorum ama bakıyorum. saçma sapan aşk filmlerinde seni anımsıyorum. sen tüm o oyunculardan daha güzel gülüyordun. belki sen de oynuyordun. başkalarıyla sevişmeni bile kıskanmıyorum da -aklıma gelince- o şapşal gülüşünü görüyorlar diye kıvranıyor karnım. 

Tanrı’yla konuşuyorum bazen. ona senin için güzel bir hayat istediğimi söylüyorum. bir cevap vermiyor ama gülümsediğine eminim. belki de acıyordur bana. isyan etmediğim, ses çıkarmadığım, tüm bu saçma sapan duyguların içinde kıvrandığım halde her sabah gülümsediğim için.. ne biçim kulsun diyesi geliyor da, susuyor bence. seni severek günahların en büyüğünü işleyip, alemlerin en büyük kötülüğünü kendime yapıyorum çünkü sen bir başkasının koynuna kendini gömmektesin. yani ben olmayacak bir rüyayı, rüyamda görüyorum. rüyamda beni arıyorsun, diyorum ki bak bu rüya şimdi uyanacağım. uyanıyorum. beni arayamayacağını biliyorum çünkü numaramı değiştirdim. kendi kendime triplerdeyim işte. çocuk gibiyim. ama senin yanında kocaman bir kadındım. sürekli nasihatlar veriyordum. belki bu yüzden sevemedin beni ama düşmemen için değildi, ayağın incinir diye korkuyordum hayat yolunda. sonra bir daha koşamazsın diye. sakatlanırsın diye.

bana neyse! 

üstüme vazife değildi seni kilometrelerce uzaktan sevmek. her şarkı da biraz daha ağır arabeske batmak. (senin aşkının bana müslüm gürses’i sevdirdiğini söylemiş miydim? ) o kadar içip kendimden geçmek. ( senden geçememek) bilmediğim sokaklarda adını her köşe başındaki ağaca kazımak ( yalan söylüyorum ama odamın duvarına yazmıştım) Ben seni Nazım gibi kol saatimin kayışına kazıyamam. Kol saati kullanamam. küpe takamam. saç tokamı hep bir yerlerde unuturum. kitaplarımı da sende unutmuşum örneğin. bu kadar dağınıklığın içerisinde seni nasıl bu kadar düzenli sevebiliyorum, hayret !

Bana bir aza lütfet! 

Siktir git diyemiyorum. Çünkü çoktan gittin sen. Başka kadınların yanında nefes alıyorsun, benimkinden çalarak. sigarayı arttırdım zira beni intihara meylediyorsun. 

aslında iyiyim ben. ( evet iyiyim, insanlardan kaçıyor, alkolle sevişiyor, herkesi kırıyorum) sağlam adımlar atıyorum ( yalan söylüyorum, hiç bir şeyi toparlayamıyorum, aldığım tüm kararlardan vazgeçtim) büyük hayaller kuruyorum. ( çünkü yıkılınca çok güzel oluyor üstüm başım kırıklık doluyor, gel bir gün izle)

aslında iyiyim ben, olmayışını kabullendim. elim telefona gitmiyor ağlarken. gülerken.dağılırken. dağıtırken. bir adamı en adam yerinden öperken ( burda midem bulanıyor aslında) çünkü sen yoksun! yoksun. her gün on kere bunu tekrar ediyorum.

ellerim daha çok titriyor. senin bahçen benim mezarım, kendimi sana gömdüm.

nasılım biliyor musun? arada bir beni merak ettiğinden adım gibi eminim çünkü. ( peki ismim anlamında mı, attığım adım anlamında mı? her neyse. çok mutluyum ben. her şey senin hayatıma girmenden önceki gibi ilerliyor. duvarlarım yüksek. boyum bodur. saçlarım siyah. boş zamanlarımda bülent ortaçgil dinleyip, paramın dönüp dolaşa kime gittiğini düşünüyorum. ülkeden ayrılma kararını rafa kaldırdım. artık seninle karşılaşmaktan korkmuyorum. aynı aya bakıyoruz ama farklı gözlerle. biz bu dünyanın insanlarıyız ama ben arada küçük prensin gezegenine gidiyorum sen anca metrobüse gidiyorsundur, araban bozulduğunda.

kendini aşağılanmış mı hissettin? estagfurullah. sen kendilerini senin omzuna dayayacak çok kadın bulursun. ama boynunu omzuna dayadığın o kadını artık zor görürsün.

seni sevmiyor değilim tamam.

ama artık bu benim hobim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 31, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

aşk hikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin