pink

679 37 15
                                    


seni ilk gördüğümde, pembeydin. karamel saçlar, gölgelenmiş siyah gözler, ve sanki özgüvenli auranı çevrelemiş gibi etrafa yayılan frezya ve vanilya aroması. çok abartılı ve bayıltıcı olmayan uçuk pembe koku, çoktan zihnimde yer edinmişti bile.

derin bir nefes alıp, günlük havanın kirliliği ve kokusu ile karışmış güzel kokunu yakalamış, ve cennet kokulu bedenine doğru yürümüştüm.

sesin derindi, sıcaktı; kokundan daha koyu, daha yumuşak bir pembeydi. koyu morumsu renk kulaklarıma dolmuş ve kulaklarımı zevk yüzünden mora kaçan kırmızı bir renkle kanatmıştı, sen konuştuğunda yanaklarım yanıyordu.

karamela saçların çizgi çizgi çilek rengine boyanmış, gül goncası dudakların bir gülümseme ile açmış, koyu mor sesin beni içine çekmişti; ve bir de kokun, beni her daim sana çeken tatlı kokun, beni her daim gül rengi tenine yönlendiren kokun.

vanilya ve frezya kokuyordun, ve bu pastel pembe aromanın etrafımı kuşatması, çok sürmemişti.

-

sevgili yunicons, bilirsin, çilek deyince aklıma düşen ilk sen oluyorsun, eh, ben de baktım vmon yazarları çeviriye pek izin vermiyor, döndüm, dolaştım, sana taegguk ile geldim, umarım beğenirsin.

©-exquisites

perfume. [tr]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin