Ayakları soğuk zemine değince kız irkilmişti. Ama okula geç kalacağını düşünerek fazla oyalanmadan yataktan kalkıp banyoya gitti. İşini halledip odaya tekrar gitti. Formalarını giyinip aşağı indi. Annesi yine yoktu. Annesinin yok olması kızın işine gelmişti. Bir de 2 saat onun azarlamalarını dinleyemezdi. Evden çıkıp kulaklıklarını taktı. Müzik dinlemeyi çok severdi. Benliğini yansıtan en güzel şeyin müzik olduğunu düşünüyordu. Okula geldiğinde kulaklığıyla telefonunu çantasına kattı. Her ne kadar hızlı gelmeye çalışsa da zil çalmıştı. Ama daha öğretmen sınıfa girmemiştir diye düşünerek sınıfa doğru yol aldı. Doğru tahmin etmişti öğretmen gelmemişti. Ama sınıf bir yerde toplanmıştı. Kız orasının kendi sırası olduğunu farkedince oraya doğru yöneldi. Sırasında fazlasıyla yakışıklı bir çocuk oturuyordu. Etrafındakilere kare gülüşünü göstererek gülüyordu ve gerçekten gülüşü muazzamdı. Gülünce kısılan gözleri ve burnundaki ben çocuğun uğruna ölünecek sebeblerdendi. Kız bir anda neler düşündüğüne hayret etti. Azarlaması için aklında olan kelimeler bir anda uçup gitmişti. Kız ondan etkilenmiş miydi ? Hayır, hayır ! O da diğerleri gibidir diye düşündü kız. Kalabalığın içinden geçip sırasına ulaştı. Sırasındaki çocuğa verebildiği en kibar cevabı verdi.
"Sıramdan kalk."
Oğlan şaşırmıştı. Daha kendisini tanımazken nasıl bu kadar cevap verebilirdi ? Hem bu sıra onun tapulu malı mıydı ki ?
" Hayır. Ben burada oturacağım. Sen istersen başka bir yere oturabilirsin."
Kız bıkkınca bir nefes aldı. Bu çocukla uğraşacaktı. Ne olurdu kalkıp başka sıraya geçse.
" Bak seni daha tanımıyorum. Ben gelmeden önce diğerleriyle tanışmış olmalısın. Git ve tanıdığın biriyle otur. Beni rahatsız etme."
Oğlan üzülmüştü. Halbuki kızı görür görmez sevmişti. Dudağını büzüp kafasını salladı.
"Hayır ben burada oturacağım. Seninle oturacağım."
Kız şaşkın ve sinirli bir şekilde çocuğun yanına oturdu. Gerçekten çok sinirlenmişti. Eğer çocuk yeni gelmemiş olsaydı şuracıkta ağzını burnunu kırmış olurdu. Kafasını kollarının arasına alıp sıraya koyduğunda oğlan onu dürttü.
"Tanışalım mı ? Ah tabiki de tanışalım. Ben Taehyung. Kim Taehyung."
Oğlan elini uzatıp sevimlice güldüğünde kız yine gülüşünde takılı kalmıştı. Kafasını sallayıp gözlerini çocuğun gözlerine dikti. Çok güzel bakıyordu gözleri. Neden böyle oluyordu ki ? Kız neden böyle düşünüyordu. Düşünemezdi, düşünmemeliydi. Kafasını tekrar sıraya koyup uyumaya çalıştı. Ama sadece çalıştı. Çünkü yanındaki çocuk buna izin vermiyordu.
" Kızdın mı ? Kesin kızdın. Neden kızdın ki ? Yanlış birşey mi söyledim ? Yoo söylemedim. O zaman neden kızdın ki ? Yani kızman için bir sebeb yok. Söylesene neden kız-"
"Adım Hani. Oh Hani. Daha fazla konuşma. "
"Oh bende sandım ki bana kızdın. Yani tahmin ettiğim gibi kızman için bir sebeb yoktu. Sonuçta benim gibi birine kim kızabilir ki ?"
" Sus be çocuk sus. Sen hiç susmaz mısın ? Yoksa susturayım mı ?"
" Demek ki benim gibi birine kızabilen biri varmış. Özür dilerim."
Kız sabır dileyerek kafasını tekrar sıraya koydu. Umarım bu sefer uyurdu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•LİFE•
Random"Sen Gittikten Sonra Anladım Ki Sen Benim Hayatım Olmuştun Taehyung..."