Taksiden indik ve girişe doğru ilerledik. Telefonumdan biletlerin online karekodunu buldum ve girişte okutturdum.
Kapıda duran görevli bize baktı. İsimlerimizi gördü. İşte şimdi bitmiştik! Yanındaki görevliye gösterdi. İkisi de bize baktı.
"Bay Jeon ve Kim? Yani Jeon Jungkook ve Kim Taehyung. Yani Bts grubunun üyeleri! Blackpink konserinde hemde!"
Acil birşey bulmalıydım. Yoksa işim bitmişti. Jungkook da hiçbir şey demiyordu. Ne yapmalı ki? Sesimi değiştirdim ve konuştum.
"Şey biz girebilir miyiz? Büyük fanlarıyız da. Hem arkada sıra var."
Evet arkamızda biraz sıra vardı. Bende ondan yararlanmaya çalışıyordum. Ama görevli hala bizim ünlü olduğumuzu düşünüyor ve ısrarla soruyordu. Son çare, bende gözlüklerimi indirip 'sus' yaptım.
Gözlerimden anlamıştı. Artık nasıl fansa. Sonra kulağına 'Bizi burda görmedin, arkadaşın da öyle. Yaymak yok. Dava açarım. Şimdi sır bu.'
Bana gülümsedi ve kapıyı açtı. İçeri girdik ve evet, açık bir konser yerine geldik. Çok içeri girmeden önce tuvalete gittik. Çıkınca doğruca önlere doğru ilerlemeye başladık.
Tabi bu sıcak havada kafada şapka, yüzde maske olunca çok dikkat çekiyoruz galiba, çünkü ilerlerken insanlar bize bakıyordu.
Nihayet önlere gelebildik ve yerimizi bulup oturduk. O sırada telefonum bir titredi. Hemen cebimden çıkardım ve gelen şeyleri okumaya başladım.
Kim_Taetae00: Oppa, ben geldim. Buralarda mısın?
Seninle fotoğraf çektirmek istiyorum da.
Yani çıkışta da olur ama.
Kim.tae.fc: Tabiki, çektirebilirsin. Geldim ben şimdi oturuyorum en önde. Şapkalı ve maskeliyiz.
Şimdi çok dikkat çeker, çıkınca çekinebiliriz.
Hem Jungkook veledi de var. Onla da çektirirsin.
Kim_Taetae00: Geldin bile!
Jungkook mu! Harika!
Ben gördüm seni, şuan yanında oturuyor bile olabilirim.
Kafamı sağa çevirdim. Yanımda güleryüzlü, tatlı, elbise giymiş bir genç kız oturuyordu. Yaşı 16 17 falandı. Hemen elini uzatıp kendini tanıttı.
"Ben kim taetae00. Tanıştığıma memnun oldum."
"Jung Jae Hwa? Sen misin?"
"Aynen."
Hemen Jungkook'u dürttüm. Bana baktı. Birde Jae Hwa'ya. Bana 'bu kim' tarzı bir bakış attı. Hemen ona açıkladım.
"Benim yani bizim fanımız. Ben sosyal medya açmıştım da, beni bulmuş, işte böyle tanıştık."
Jae Hwa elini uzattı ve tanıştılar. Sonra Jungkook ona 'Bizi kiminle shipliyorsun?' diye sordu. İnsan önce nasılsın falan der. Aşk meraklısı.
"Ben aslında Jungkook oppa yı Lisa noona, Tae oppamı da kendimle."
Jungkook sevinmişti de ee ben? Kızın yaşı da çok küçük.
"Yani Tae oppamı kendime derken o kadar ciddi değildim. Tabiki Rose unni ile! Fotoğrafları çok tatlı!"
Derin bir nefes aldım. Evet, bu daha iyi olurdu. Bir an ciddi zannettim.
'Eee sen nasılsın Jae Hwa?' İlk defa yüz yüze internetten tanıştığım birisiyle konuşuyordum. Bu çok ilginç bir duyguydu.
"Bende kızların konserine geldim işte. İlk çıktıklarından beri takip ediyorum. Tabi sizi de. Özellikle değişimleriniz çok tatlı."
Jae Hwa bizimle biraz daha sohbet etti. Ardından saate baktım. Başlamasına birkaç dakika vardı. İçimi bir heyecan kapladı.
Ardından son şarkıları çalmaya başladı ve çığlıklar eşliğinde sahneye çıktılar.
Her ne kadar okuyanlar vote vermese de, başta okuyanlar da. Ben bunu yazacağım ve diğer liskook kitabım gibi büyüteceğim. Gerçekten başı okuyup sonu okumuyorlar, çok sinir oluyorum. Beğenin yada beğenmeyin her neyse buna yb atacağım. Liskook kitaplarım dışında bunlar okunmazsa ona yb yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Love | V
Fanfiction"Sadece seni görünce böyle olmam. Düşün, çok saçma değil mi? Bence de, çok saçma ama onu her ödül töreninde gördüğümdeki o kalbimin atışı? Sence nasıl olabilir ki?" Ona göre çok güzel bir duyguydu. Peki ya hoşlandığı kişi? Ona açılabilecek miydi? Pe...
