Can'ın en yakın arkadaşı Berat ve Hande konuşmaya başlamışlardı. Burak'la Hande ayrılalı çok olmuştu. Can bana sürekli Hande'yi ikna etmemi istiyordu Berat'la çıkması için. Hande ile konuşmuştum o da olur gözüyle bakınca çıkmaya başladılar. Sanırım iyi gidiyorlar, Hande bana Berat'ın Burağı unutturduğunu söyler her zaman. Okul çıkışlarında vazgeçilmez oldu artık ben hep Can'ı arardım onun yanında Berat olurdu benim de Hande, konuşurduk beraber. İkimizinde ilişkisi çok güzel gidiyordu. Can'a aşıktım... Onunda bana olan sevgisinden hiç şüphem yoktu ve ona çok güveniyordum. İnsan görmediği birini ancak bu kadar sevebilir ve güvenebilir. Ona beni ne kadar seviyorsun dediğimde bana "Sen su ben balık" derdi, bu çok hoşuma gidiyor. Koyu bir Fenerbahçe taraftarı ve bende öyleyim o yüzden ona hep "FenerbahCan" derdim gülerdi ve bana "Şirine" derdi. O Şirine deyince bana kalbim çıkardı yerinden, bir kere sesini duysam dayanamazdım midemde kelebekler uçardı. Çıkmaya başlayalı bir ay olmuştu nerdeyse ama sanki uzun zamandır tanıyor gibiydim. Yastığa kafamı koyduğumda hep onunla birbirmizi göreceğimiz an gelirdi, hep buluşacağımızın hayalini kurardım...