Sadece gülümse

192 32 59
                                    

"Kalbim sızlıyor"
Küçük kız o sabah gürültüyle uyanmıştı. Bir çok kişi evdeydi. Annesi ve babasını aradı fakat yoklardi. Eve gelenlerden birine sordu:
-"Hoşgeldiniz teyzeciğim."
Yaşlı kadın elindeki anahtarı bir kenara bıraktı ve konuşmaya başladı:
-" Hoşbulduk güzel kızım." dedi ve daha sonra derim bir nefes alıp verdi. Küçük kız şaşkındi bunca insan sabah sabah neden gelebilirdi ki? Eve nasıl girmişlerdi? Ne için buradalardi? Kafasında bu sorular dönüyordu. Merakla sordu:
-"Peki annem ile babam nerede?" Bunu duyan bir kaç kişi gözlerini küçük kıza doğru çevirdi ve hepsinin suratı asıktı. Yan komşusu olan Nermin Hanım kızın başını okşayarak konuştu;
-"Dünya hali herkesin başına herşey geliyor ama benim senden isteğim küçük kardeşine bunu pek belli etmemeye çalış oda zamanla öğrenecek illa ki ama şimdi değil daha yaşı çok küçük senin de öyle ama sen onun ablası olarak bunları bilmeni istiyoruz. Annen ile baban sabah doktora giderken trafik kazası geçirmişler. Bende direk hastaneye gittim. Fakat acı haberlerini almamla yerle bir oldum. Allah'ın rahmetine kavuşmuşlar." demişti ve küçük kız ne diyeceğini şaşırmış bir halde endişeyle konuştu:
-"Ne demek Allah'ın rahmetine kavuştular. Nasıl yani vefat mi ettiler?" dedi. Ve o bagirmasiyla küçük kardeşi Ozan uykudan uyanıp salona gelmişti bile. Gözlerini ovaladi ve masum ve bir o kadar da sevimli bir şekilde sordu:
-"Abla o ne demek?"

        Küçük kız ağlıyordu. Onu teselli etmeye çalışan komşular ablalar onla güzelce konuşuyorlardı:
-" Dünya ölümsüz değil, herkes bir gün o toprağa gidecek. Üzülme yavrum."
-"Üzülmemek elde mi teyze? Peki ya kardeşim onları göremeyince napacak? Ona da üzülüyorum ama onlar vefat etmediler onlar her zaman kalbimizde yaşayacaklar...
     Aradan bir kaç hafta geçmişti. Çocukların dayıları onlara evinin kapısını açmıştı. Çocuklar artık oraya yerlesmislerdi. Ozan her geçen gün anne ve babasını soruyordu. Fakat ona anlasalar küçücük çocuk ne anlardı ki? Üçüncü sınıf öğrencisi olan Eda zor ayakta dururken ona anlatamazlardi. Derken artık okul kayıtlarını yaptirmislardi. Küçük Ozan anasinifina Eda ise 3. Sınıfa geçiyordu. Yarın sabah için çok heyecanlı olan Ozan odalarına geçtiğinde ablasına sordu:
-"Abla annem bana söz vermişti. Sen okula geçtiğinde ben sana uzaktan kumandalı araba alacağım. Ama sen istekle neşeyle git demişti. Ama annem saklandı." dedi ve suratını asti. Tam ablası konuşacakken Ozan sevinerek konuştu:
-" Aa belki de bana sürpriz yapacak tir. Değil mi ablacığım? Oleeyy ben sürprizlere bayılırım. Çok heyecanlıyım. Hadi iyi geceler canım ablam benim."
diyerek ablasına sarılarak gözlerini kapatmıştı. Eda ne diyeceğini bilememişti. Kardeşi sevinçle bekliyordu. Oda gözünü kapatmıştı. Aradan bir saat geçmişti ve kardeşi uyumuştu. Fakat Eda'nin gözüne uyku girmiyordu. Üzgündü...
        Sabah olmuştu. Gece hiç uyuyamayan Eda kardeşini uyandirmasiyla kuzeni Eslem kapıyı tıklamatmak anı bir şekilde odaya girdi:
-" Kalksaniza ben sizi mi bekleyeceğim? Özel arabama biner giderim. Çabuk olun uykucular." diyerek kapı çarptı ve gitti. Eda bunlara alışmıştı. Artık her gün bu şekilde onun sözlerini dinliyordu. Ama bu eve geldiğinden beri hiç uyuyamiyordu. Hemen kardeşinin üstünü giydirdi. Kendi üstünü de giydi ve alt kata indiler. Yengesine:
-" Günaydın yengeciğim. Kahvaltı hazırlamana yardım edebilirim. Sen yorulma istersen."
-" Bence de etsen iyi olur. Sen orada uyurken ben burada kahvaltı hazırlayacaktim öyle mi?"
Her zamanki yenmesini sinirine alışmıştı artık. Ve sinirli kuzenlerine. Kahvaltıyı hazırlarken yumurta hiç hayatında yapmamıştı. Ama annesini izlerken biraz öğrenmişti. Yaparken ocağı yakamamisti. Elini biraz yakmıştı. Yengesinin bagirmasiyla korkmuştu. Yumurtayı yengesi hazırlamıştı. Daha sonra kahvaltı yapıp arabaya binip gitmişlerdi. Yengesi kendi kızlarını öpüp harçlık vermişti:
-" Canlarım iyi dersler." demişti ve Ozan da yengesine sarılıp:
-"Görüşürüz yengeciğim" diyerek ona bakmıştı. Yengeleri Ozan'ı itip:
-" Eehh hadi gidin okulunuza" demişti."
Ozan ablasına yengelerinin neden böyle davrandığını ve annesi babası olsa kendini öpeceğini belirtmişti. Eda' da kardeşine sarılıp öptü:
-" Boşver Ozan yengem aslında seni çok seviyor ama dıştan öyle aynı eski komşumuz Eylül abla gibi"
- "Tamam canım ablam görüşürüz" diyerek sınıfına girmişti.
       Okuldan çıkış saatleri geldiğinde Eda kardeşinin elini tuttup arabaya götürmüştü.
-" Merhaba kızlar okulun ilk günü nasıl geçti?"
İkisi de hiç umursamadilar. Uzun saçlı olan yani Gizem bir kaç saniye sonra gözünü çevirerek cevapladı:
- "Güzel"
         Ve akşam olmuştu dayısının gelmesine yarım saat vardı. Yengeleri onlara seslenmisti koşarak Ozan ve Eda yengelerinin yanına geldiler ve yüzüne baktılar. Yengeleri:
-" Dayiniz size sorduğunda yengemiz bize çok iyi bakıyor diyecektiniz anlaşıldı mı? Bugünden sonra kahvaltı yok size ama yapmış gibi davranacaksiniz. Bir itirazınız var mı?"
Ozan şaşkın bir şekilde cevapladı:
-" Annem ile babam yalan söylemenin kötü birşey olduğunu bize söylediler. Olmaz."
-" Büyüklerinin dediğini yapmanı söylemediler mi? Annen baban ne dediyse dedi geçti bitti. Bu evde benim kurallarım geçer." Derken dayıları gelmişti yemeğe oturmuşlardi. Önünde duran yemeği yemeye başlayan Ozan ve Eda'ya yengeleri şöyle seslendi:
-"Çocuklar siz hani bu yemeği sevmiyordunuz." Diyerek göz kırptı. Ozan " Neden göz kırpıyorsun ki bize" dedi daha sonra bu yemeği çok sevdiğini söyledi. Eda sofradan kalkip "Eline sağlık yenge" dedi ve odasına geçip günlüğünü açtı ve yazmaya başladı:
-" Anneciğim babacığım sizi çok özledik. Sizsiz çok zor ama dayanmaya çalışıyoruz. Kardeşim sizin saklandığınızi sanıyor. Yengemiz ve kuzenlerimiz bizi tehdit ediyor. Hani siz demiştiniz ya herşeye rağmen gülün diye sanki herşeyi biliyormussunuz gibi... Merak etmeyin gülüşlerim sahte de olsa gülüyorum. Çünkü sizi çok seviyorum. Her gece elime alıp satırlara döküyorum içimi. Ve bugün okulun ilk günüydü yeni arkadaşlarım oldu. Ozan da anasinifina başladı be bugün bana dedi ki:
-" Abla herkesin annesi babası yanındaydı. Yada bir büyükleri. Neden benim yanımda kimse yoktu. Bende bir başkasına anne dedim. Beni azarladı. Kendimi kimsesiz gibi hissediyorum ablacığım annemle babamı görürsen artık saklambaç oyununun bittiğini söyler misin onlara ger gece saydım ona kadar ama çıkmadilar. Artık gelsinler...

HERŞEYE RAĞMEN GÜLÜMSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin