Herzaman ki gibi sıkıcı bir gündü. Kendi köşeme çekilmiş neşe ve mutluluk içinde muhabbet eden insaları izliyordum. Ne kadarda mutlulardı. Acaba bu kadar mutlu olmayı nasıl başarmışlardı ve ya onları mutlu eden arkadaşları nasıl buluyorlardı ? Benim neden hiç arkadaşım yoktu neden herkes tarafından dışlanıyordum her seferinde aklıma bu sorular geliyordu büyük ihtimalle başarısız olmamın sebebide buydu...
Benim adım Atilla bazen kimse adımı bile söylemediği için adımı unutacakmış gibi hissediyorum henüz 16 yaşındayım yüzümde beni aynadan soğutan ay kraterleri gibi milyonlarca deliğin yanı sıra bir sürüde sivilcem var kahverengi gözlerim kömür gibi kara saçlara sahibim kendimden nefret etmek için yeteri kadar sebebim var yani . İç düyamdan milyonlarca sorunla uğraşıyorum kafam sürekli karışık bir yandan aile baskısı, bir yandan dışarda sanki bir bok görmüş gibi yüzüme bakan insanlar buda yetmezmiş gibi okul ortamında sürekli öğretmenler ve yaşıtlarım tarafından dışlanan bir insanım . En azından hala kendime insanım diyebiliyorum.
Aileme gelince annem ve babam birbirini hiç sevmeden görücü usulu evlenmişler. Aralarında aşk sevgi vs hiçbir şey yok (bunlara her nekadar inanmasamda toplum tarafından öngörülen şeyleri kabullenmek zorundayım) sürekli bir birleriyle kavga ederler. Bazen bu kavgalar boşanma konusuna bile gelirken bazense benim göz yaşlarımı görüp hemen keserler . Fakat bu onları sadece belli bir zaman idare edebiliyor daha sonra ikisininde içindeki nefret tekrar alevleniyor ve tekrar tekrar kavga etmeye başlıyorlar. Babam özel sektörde taşeron işçi olarak çalışıyor. Ne kadar sıkıntı çektiğini herkes anlıyor ama yüzündeki o sert ve içten gülüş bu sorunlara inanmamızı zorlaştırıyor. Çok şükür ki babamın hiç bir kötü alışkanlığı yok sadece yaşadıklarını içine attığı için yakınındaki insanlara patlıyor bu yüzden benim gibi insanlardan uzak durmaya çalışıyor. Annem ise aksine bir o kadar anlayışsız ve aksiki babam ona karışmak istemese bile bulaşacak bir konu buluyor annemden her ne kadar nefret etsemde, onu sevmek zorundayım.
İlkokul 1.sınıftan beri başarısız bir öğrenciydim herkes okuma yazma öğrendiğinde ben harfleri yeni tanımaya başlıyordum öğretmenim bile benimle ilgilenmezdi. Okumayı bana babam öğretti okula sadece çanta taşımak için gidiyordum. Hiç unutmuyorum bir gün okulda herkesin içinde o kadın bana gerizekalı diye bağırmıştı o anda etrafımda belki bana biraz saygısı olan biri varsa bile kaybetmişti herkes gülüyordu ben ağlıyordum koşarak eve döndüğümde annemden ilgi beklerken ilgisiz tavrı sayesinde daha kötü hissetmeye başladım ve odama çekilip hüngür hüngür ağlayarak babamın gelmesini bekledim. Zil çaldığında ben hala ağlıyordum ama babamı daha fazla üzmemek için gözümü sildim ve kapıya koştum babam yine yorgun bir halde eve gelmişti. Annem elindeki poşetleri aldıktan sonra babam yere doğru eğildi ve kollarını açtı babama doğru koştum ve babama sarıldım o kadar güzel sarıldıki içimdeki bütün kötü şeyler göz yaşına dönüşüp gözlerimden damla damla aktı. Sanki benim canımın sıkkın olduğunu anlamıştı hemen bana sert ama sıcacık bir baktı ve "Sen delikanlı adamsın. Delikanlı adam ağlarmı hiç" dedi ve elini cebine attı cebinden çıkan 20 lirasına baktı ve oda duygulandı bozuntuya vermeden 20 lirasını tekrar cebine koyarken bana hadi hazırlan sana bir gazoz ısmarlıyayım dedi ve hafifçe popoma vurarak beni odama yolladı .
Üstümü giymiş babamın yanına doğru giderken mutfaktan gelen gürültüleri duydum . Babam anneme "Neyi var bu çocugun dediğinde " annem "Aman banane ya seni çocuğundan " diyip geçiştirdi babam aslan kükremesine benzeyen sesiyle bir anda öfkelendi ve "Benim çocuğum olduğu kadar seninde çocuğun o sakın Atilla'nın yanında böyle bir şey söyleme bir dahakine bağırmam sonu çok kötü olur" dedi ve beni gördü bir anda o aslan yerini kediye bırakmıştı. Gülümsedi ve beni kucağına alıp kapıyı çarparak dışarı çıktı.Yolda babama olan biteni anlattım. Keşke anlatmasaydım...
(Arkadaşlar bu benim ilk deneyimim eksiklerim ve hatalarım olabilir bunları siz tecrübeli insanlar olarak bulup beni uyarırsanız daha güzel bir hikaye ortaya çıkabileceğini düşünüyorum . Biraz uzun oldu sanırım ama uzun başlangıçlar her zaman hoşuma gitmiştir. Şimdiden vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.)