Kim JongKai durum: Timsahlar da uçabilir..
On dokuz yaşının ilk sabahında sonunda altına aldığı yılların hayali motorunu dosta düşmana komşu çatlatırcasına bir fotoğrafla ilan eden JongKai paylaşımına beğeniler geldikçe gülüşü biraz daha kıvrıldı. Övgü dolu yorumlar ıslık gibi çınlatıyordu telefonu. Bildirim sesine hiç böylesine heyecan duymamıştı.
Kolunun altında tuttuğu kaskını oturağına bırakıp hayalinin ikinci aşaması için rehberde papatya ile kayıtlı isme arama gönderdi.
Ancak açılmak bilmeyen çağrısı neredeyse kapanacakken birden açılması ile yüreği ağzında atmaya başlamıştı."Selam" dedi telaşla, bastıramadığı gülüşleri heyecanını katlıyordu.
"Selm.." karşıdaki yorgun bir sesle mırıldandı. Sanki sesi yastık altından bir yerlerden boğuluyor gibi geliyordu.
"Chanyeol hyung?! İyi misin?"
Biraz hışırtı sesinden sonra zeminde şap şap ilerilere düştüğünü hayal ettiği çıplak ayağı için biraz daha gülümsedi, bir kapı gıcırtı ile açıldı ve kapandı.
"Kai? Sabahın bu saatinde aramak için gerçekten güzel sebebin olmalı adamım. Gün daha yeni.." Ve bir esneme koptu, Kai buna kıkırtılarla gülüşünü bastırdı..
"Gün daha yeni doğuyor yaa!" diye isyan etti en sonunda diğeri.
"Gerçekten müthiş bir haberim var!"
Karşıdakinden de az biraz da olsa benzer bir heyecan beklerken biraz duraksadı Kai, çünkü on dokuz yaşının ilk sabahında bu timsaha kavuşacağını dünya alemden daha iyi biliyordu diğeri.
"Neymiş bu müthiş haber.."
Tişörtünün altında dolanan elinin onu heyecanlandıran dilimlerde gezdiğine emindi.
"Buluşmamız lazım! Telefonda olmaz.."
Kararsız bir sessizlik bıraktı diğeri, Kai'nin içinde kurtlar oynaştı. Yolunda gitmeyen bir şeyler olduğuna kuruntular bir anda zihnini ele geçirince motorundan doğruldu.
"Abi bak.. Ben.. " diye başlayan tereddütlerine kirpikleri bir sel çağırdı Kai'nin. Birazdan yanakları da bu akına uğrayacaktı ama diğerinin en makul bahanesini bulmasını bekledi.
"Kai yarın buluşalım. Bugün.." duraksadı, uzun ve huzursuz bir nefesin akışı kulaklarını tırmalayınca bir an telefonu kulağından indirdi.
"Bugün olmaz...gerçekten.. yarın....ararım.. kafede.." sesler kulağına zar zor erişirken ama bugün benim doğum günüm sensiz olmaz bugünüm diye ağlayıp sızlanmak üzereydi ki duyduğu ikinci sesle kurtları dizlerine kadar inerek takatini kesti, motoruna dayandı. Motor geriye doğru biraz sendeledi.
Telefonunu tereddütle kulağına kaldırdı. Çatallı bir erkek sesi kapı gıcırtısını aralayarak diğerinin adını sesleniyordu. Onunki kadar uykulu sesi geceden kalma yorgunluklarını kalbini bir göçüğe çevirmeyi umursamadan ona itiraf ediyordu.
"Kimle konuşuyorsun sabahın bu-?" dediğini duydu sonra kesiliverdi ses..
Bir fısıltı arasında Sehun ya da Seheen, Sehan.. gibi bir isim duyduğuna tereddüt etti.
Ama ismi her ne b.ksa önemi yoktu.
Sabahlara kadar düzüştüklerine emindi. Bugüne kadar hayalindeki itiraf için beklemiş ve birlikte yaşayabilecekleri her şeyi bekletmişti.
Bu motora hayali bile onun içindi. Oysa kendisi yeşili sevmezdi bile. Böyle bir yeşili..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Kısa Kuşlar Uçmalı
FanfictionMerdivenlerin sonunda bir tamirci var ama merdivenlerin sonuna motorumla inemiyorum. -Kim JongKai, 23.09.18 #motor #kawasaki #alligator #yoldakaldımhelp ♡ Motorlu Taşıtlar Tamircileri Derneği official gönderinizi beğendi.