öncelikle isterseniz fanficle hiçbir alakası olmayan bu uzun, gereksiz (cidden öyle) ve sadece son paragrafının okunmaya değer olduğu bu yazıyı geçip direkt olarak "🍓" sembolü koyduğum yerden başlayabilirsiniz.
9 bölümlük ve tamamen fluff olan bir kurguyu NEREDEYSE İKİ YILDIR bitiremediğim için kendimden utandığımı belirterek konuşmaya başlıyorum. neden bu kadar inat ettiğimi, halihazırda olan dört buçuk bölümü niye yayımlamadığımı merak ediyor olabilirsiniz ancak şunu söyleyebilirim ki kurgu tamamen boş (kötü anlamında değil, size bir şey katmayacak veya üzerine düşünmenizi sağlamayacak cinsten) (aa... sanırım kötü anlamd-) yani bu yüzden size bu tarz bir kurguda bölüm bekletmek istemiyorum, üstelik kendimi biliyorum bir şeyi yayımladığımda hevesim kaçıyor ve yb yayımlamak benim için bir fili taşımaktan daha zorlaşıyor (gerçek anlam) (bkz: oblivion, raison d'être vb)
bu sefer kararlıyım, inandırıcı değil ama evet öyle, onu Elif'in bir iki sene sonraki doğum gününe kadar bitirip yayımlayacağım.
VEEE İŞTE OKUMANIZA DEĞECEK OLAN o son paragrafa geldik, bugün, 26 Eylül, benim için gerçekten önemli olan insanlardan birinin doğum günü. o bugün doğmasaydı büyük ihtimalle benim için fazlasıyla önemli hâle gelen birkaç şeyden bihaber bir şekilde hayatıma devam edecek, gerçek mbti tipimi asla keşfedemeyecek, kumirei shiplerken yanımda olan bir avuç insandan en eğlencelisiyle konuşamayacaktım (bu kadar hatırlıyorum ama eminim daha fazlası) onu seviyorum çünkü insanları gerçekten umursadığını hissedebiliyorum, varlığıyla bile onu tanıyan insanları mutlu edebilir üstelik bunun için özel bir çaba harcamasına gerek bile yok. kanıt olarak kendimi ne zaman todomomo gibi hissetsem onunla birkaç cümleyle mesajlaştığımızda gerçekten istemeden random atmamı ve insanların beyinlerini kullanamamasından kaynaklı sinirlerimin bozulduğunu söylediğimde hemen benden ne olduğunu anlatmamı isteyişini ardından bana destek verici cümleler söyleyişini gösterebilirim.
kısaca: iyi ki varsın, iyi ki doğmuşsun, seni seviyorum, yaptıkların için minnettarım💗🍓
Masalsı rüyaların ve insanların dalgınlıklarının hayatın olağan gerçeklikleri olarak görüldüğü o tuhaf zamanlarda iki kişi önceden kararlaştırdıkları saatte ve yerde buluştular. Biri, zarif tavırlı, güzel yüzlü bir kızdı; hayatının tam çiçek açıp serpilmiş olması gereken yıllarını yaşamasına rağmen sanki zamansız bir felâketle karşılaşmış gibi solgun ve kederli görünüyordu. Diğeri ise mevsime uygun olmayan kalın bir kazak giyinmiş kısa boylu, ince bir kızdı; karşısındaki kızın aksine bakışlarına neşe hakimdi, içindeki mutluluk insan varoluşunun süresini aşıyordu.
Sonbahardaki günbatımının ürpertici güzelliği şimdi buluştukları tepenin üstünü yaldızlıyor, gökyüzündeki renkler daha soluk bir tonla eteklerinden alçaktaki şehre doğru dökülüyordu. "Burada rahatça konuşabiliriz," dedi gözleri kahverenginin en sıcak tonlarını barındıran kız, "benden ne istediğini hemen söylemen gerek, güneş her an gözden kaybolabilir."
Kahverengi saçları bacaklarına kadar uzanan kız konuşurken karanlıkta kalan kaldırımların üzerine bir sokak lambasının ışığının düşüşü gibi yüzünde hafif bir tebessüm belirdi. Güneşin gökyüzünü boyadığı tonlardan daha parlak saçlara sahip kız titredi, gözlerini ileriye, güneşin ardında kaybolacağı bir başka tepeye dikti; sanki tüm planladıklarını boşverip amacına ulaşmadan geri dönmeyi düşünüyordu ama elbette bu sefer de geri adım atmanın onu ne gibi bir çıkmaza sokacağını da biliyordu.
"Bildiğin gibi, burayı terk edeli çok uzun zaman oldu," dedi en sonunda, kalbinde yaşanan iç çatışmayı dışarıya biraz olsun bile yansıtmak istemez ve ses tonunu her zaman bu şekilde ayarlardı, yaşadığı hayat boyunca çoğu insan onu buna göre yargılamış, bunu değerlendirerek kibirli damgasını ona yapıştırmıştı. "Kaderimin bağlı olduğunu geç de olsa anladığım kişileri arkamda bıraktım ve onlardan koptum. Kurtulamadığım ancak bitmesine az kaldığını hissettiğim bir ağırlık var göğsümde, onlara nasıl olduklarını sorabilmek için buradayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Quatervois // Mabifica // Oneshot
Fanfiction❝İki insan birbirlerini gerçekten çok severse cümlelere ihtiyaç yoktur.❞ // 26.09.18 「gxg'dir」