Tae, kendine yazan kızdan sürekli kim olduğunu söylemesini istiyordu. Genç kız söylememekte ısrarcıydı, Tae ise "O zaman kendinle ilgili bir şeyler söyle." diye dayattı. Güzel kız kahverengi saçlı olduğunu söyledi.
Taetae: Okulu da geçtim, ülke nüfu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lisa'yla oturmuş, ona dün neler olduğunu anlatıyordum. Kısa süre sonra yanımıza Bambam gelmişti yanımıza. Bambam ve Lisa çocukluk arkadaşıydı, ben ise dokuzuncu sınıftan beri tanıyordum. Sadece birkaç senedir tanışsak bile Bambam bana fazla değer veriyor ve kardeşi gibi koruyordu. Hoş, hepimiz öyleydik birbirimize karşı. Bambam, Yugyeom, Lisa ve ben... Her zaman düşkündük birbirimize.
Lisa, Taehyung ile arkadaştı. Çünkü eskiden basketbol takımındaydı ve neredeyse erkek takımdaki herkesi tanıyordu.
Lisa'yla yan yana çardakta otururken Bambam gelip selam verdi.
"Nasılsınız bakalım?"
"İyilik kanka senden?" demişti Lisa. O da iyi olduğu söyleyince konudan konuya atlayıp koyu bir muhabbetin içine girmişlerdi. Ben de ara sıra sohbete katılıyordum ama çoğunlukla susup oturmayı tercih ediyordum. Tam daldığım sıra da, yine o ses tonu doldurdu kulaklarımı.
"Selam gençler."
Kim Taehyung şu an tam karşıma oturmuştu ve gözlerime bakıyordu.
Bambam "Naber kardeşim?" deyip omzuna vurmuştu. Lisa'yla da kısa bir sohbet edip bana döndü.
"Dün de görüştük sanırım. Tanışmıyoruz. Tae ben." deyip elini uzattı.
Ben şokla bir uzattığı eline bir de ona bakarken, Lisa'nın alttan beni cimciklemesiyle kendime geldim.
Elini sıkıp "Jennie" dedim ve gülümsedim. O da aynı şekilde gülümsemişti. Ve onun bu hali benim midemde kelebeklerin uçmasına sebep oluyordu.
Kısa süre sonra Taehyung telefonunu eline alıp bir şeyler yaptı. Benim telefonumdan ses gelmesiyle bana mesaj attığını anladım. Bütün gözler bana dönünce birine cevap veriyormuş gibi yapıp telefonu sessize aldım. Sonra da bir yalan uydurdum.
Çardaktan iki metre kadar uzaklaşıp konuşuyormuş gibi yaptım ve yaklaşık bir dakika sonra yerime geri döndüm. Döner dönmez Lisa'nın heyecanıyla karşılaştım.
"Oha! Oha! Şuna bak, Jendeu-"
Hemen ağzını kapayıp şakalaşıyormuş gibi yaptım.
"Geri zekalı, Tae lakabımı biliyor." diye fısıldadım.
Sonra telefonunda gösterdiği şeye baktım.
Kaslı bir erkek vardı...
"Ya bu kız mal gerçekten." dedim Bambam'e bakarken.
"Ne haltlar yiyor yine?" diye karşılık verdi.
"Çıplak çocukları kesiyor." dediğimde hepimiz gülme krizine girmiştik.
Cidden... Ne güzel gülüyordu... Hiç bu kadar yakından görmemiştim.
Bambam, Lisa'nın telefonunu alıp bir şeyler yapmıştı ve sonra Lisa'nın kulağını çekmişti şakadan.
