Yığılmış çöplerin bulunduğu yüksek sokaklardan aşağı doğru yola koyuldum. Sonbahar için alışılmadık sıcaklıkta bir öğleden sonraydı ve çantalar gibiydi çürüyen birçok leşlerin sinekleri çekmesi. Gözlerimi devirdim ve oturduğum binanın içine adımladım. Kazma parmaklarımı siyah örgü kazağımdaki cebin içine ya da eski güvenilir yere daldırınca söylediğim gibi, kalbim ayağıma düştü.
Küçük parmaklarımı cebimde dolandırırken anahtarlar yerine kendilerini şaşkınlıkla boşluktan kayarlarken bulunca durdurdum. Yeterince emin olmak için kazağımı aşağıya indirip açtım, parmaklarımı cebin astar kısmından bana el sallarlarken buldum. Cepteki astar kesinlikle boştu.
''LANET OLSUN''
Çığlığım ciğerlerimin tepesindeydi, ama tekrar, bu New York City: birkaç kişiyi geçmek için daha az bakımlı olabilirler. Onları daha önce görmüştüm. Arka merdivenlerden aşağı inip sokağa uçtum, yakın zamanda onlar yokken dışarı hakkında su damlası kadar birşey bilmiyordum ve umarım başarmışımdır.
''Kahretsin,kahretsin,kahretsin, pislik, lanet olsun, lanet olsun TEKRAR kaybedemem anahtarı siktir. Yapamıyorum lanet çağrı Jimmy için buraya geldim Louis, Di bu sefer kıçıma tekmeyi basacak. Lanet olasıca bir salağım ben seni kahrolası gerizekalı...Aletler uğruna bir kadın yetiştirip duruyorsun nasıl böyle lanet bir, değilim. Kahretsin!''
Mağazanın bir köşe duvarına karşı yalın olarak söylüyorum bunları, küçük bir kız yokmuş gibi görünüyor. Gözleri parlak ve genişti ve eğlenir gibi bir sırıtma vardı yüzünde. Açıkçası benim boşboğazlığımı duydu. Ona, gözlerimi kısarak kalın eyelinerimle korkutucu bakışlarımla kapalı derin umut veren kaş çatmamı uyguladım ona yaklaşırken.Yuttu. Şirin başından, tüm pembe kıyafetinin üzerinden sarkan iki büyük örgüler vardı. Küçük bir kadındı.Yüzüme kasnaklarındaki delikler üzerinde güneşte pırıl pırıl parlayan çıtçıtlar bakarken önünde diz çöktüm.
''Bayanlara asla ne zaman olursa olsun böyle bir dili kullanma. Anladım?''
Başını salladı. Gönderileri cebinden bir dolar avlandım ve ona uzattım. Yine gözlerini yaktı ve bana gülümsedi, el salladı ve kapalı bloktan aşağıya atladım. Uçağın içindeki bir kumtaşı gibi merdivenlerden yukarı koşuncaya kadar onu izledim. Muhtemelen bankadan çocuk yapmaya daha var ama o sevimliydi ve onun masum küçük kulaklarına saldırdım.
Tekrar ayağıya kalktım ve telefonum çekti. Ya yapılacak birşey yokdu ya da Louis'i arayarak risk alıp kardeşim binadan dışarıya atılmış olacaktı, Tanrı bilir o, iş olsun diye ne zamandır uğraşıyordu veya David'i arayıp gelip beni görmesini söyleyecektim. David ile işler garipti. Oldukça boşa geçen bir hafta sonum vardı ve onun tarafından ertelendiğini söyleyebilirdim. Sadece bir şey söylemek çok güzel... ve muhtemelen biraz korkmuş. Büyük ama onun gibi insanların gözünü söyleyebilirim gerçekten her durum için yapılmış insanlar. O Di hakkında çok değil olmadığını düşünüyordu ama onun deli kardeşi ve kundakçının geçen karşılaşmasından sonra terk ettiğine eminim.
Omuz silktim ve Di'nin mahkeme kararıyla garip bir süre başlayacaktı veya saatlerce çöp kokusu dışında oturmaya karar verecektim. İkinci çalışında cevap verdi. Dünyanın en salağı gibi hissediyordum.
''Cecilia?''
''Evet, benim. Seni rahatsız etmekten nefret ediyorum ama oraya gelebilirim. Di'nin yerinde kilitli kaldım.''
''Tabii ki de.''
Dairesinde olan iş yerine kadar metor zıpladı. Gerçekten şık bir mahallede yaşamasından nefret ediyorum. O tam bir numaracı. Tüm Indie müzik ve karanlık filmlerin içinde, her zaman siyasi ve sosyal anlamda doğru süper yenilikçi bir zihniyeti bulunuyor. Hangi durum alırsa ona göre kendini çok ciddiye alır ama o muhasebeci, iş güvenliği alanında çalıştığından dolayı isteyerek değil yani. Çok eğlenceli ve bana bu konuda iki yüzlü bir şey geliyor. Yine de güzel bir insan, sadece o gerçekten bir birey, zor bir hayatı vardı asla gerçeğine değil de başka bir şeye bağlıyordu. Geçmişin doğrudan bir sonucu olan eff* vermeyi bu aracalıkla yaşadım. Kendimi beğendim ama içinde yeni bir başlangıç için ticaret ve David ve arkadşları gibi türlü şeylerden etkilenen poser* olmak isterdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Again ϟ (Türkçe)
FanfictionCecilia Braddock'un dayanılmaz çocukluğu onun yetişkin hayatı boyunca ziyaret ediyordu . O görkemli ışığa ondan sonra sahip oldu ama en sonunda zar zor hoşçakal dedi başka bir kelime dahi etmedi. Peki ne olur, onun beklemediği bir şekilde geri döne...