''Sen Mutlu Ol Diye''

O müzik.. Her sabah bu müziği duyarak uyanmak hayatta ki en güzel hediyeydi bana..Teoman'dan Sensiz olmaz çalıyodu yine, yatakta iki seksen uzanmışken fırladım birden balkona çıktım.

Biliyordum çünkü kahvesini alıp onunda balkona çıkacağını. ARAZ hayallerimin aşkıydı.. çocukluğumdan beri tanırdım onu o her zaman farklı olmayı seçti, hep kendi kararları kendi düşünceleri olsun istedi hayatında, yan komşumuz olmasına rağmen ev arkadaşım gibi ne yaptığını bilirdim..

En çok hangi odayı kullandığını,makarnayı nasıl yaptığını,günde kaç litre su içtiğini,çoraplarını nereye çıkardığını, evde hiç misafir ağırlamadığını..Ve daha bir sürü şeyi..

ARAZ benim için bi tutkuydu..Sesi muhteşemdi. Nasıl tarif edilir bilmem ama sensiz olmaz şarkısını bi sabah o uyanıp söylemeye başlasa hiç fark etmezdim onun söylediğini..

Saçımın kirpi gibi olduğunu önüme düşen iki tel saçtan anlayıp hemen içeriye koştum saçımı topladım.Ve parfüm şişesini saç telimden ayak ucuma kadar sıktım.Balkona çıktığımda ARAZ oradaydı..Çok çekingen bir tavrı vardı ama bir o kadar da yakışıklıydı...

Hiç onu beklemeden Günaydın dedim.. Günaydın diyip içeriye girdi onu rahatsız mı etmiştim sonuçta her sabah neden bi insan sensiz olmaz dinlerdi ki .. Tuhaf olansa içeriye girip müziği kapatmıştı..Salak AZRA yine yaptın yapacağını çocuk rahatsız ettiğini düşündü işte.. Odaya girdiğim an gözümden iki damla yaş düştü nedeni çok açıktı çünkü ona deliler gibi aşıktım..

Saat daha sabahın yedisiydi. Bu saatte uyandığımı annem görse gerçekten çok şaşırırdı. Ben 17 yaşındaydım lise son sınıfa gidiyordum. ARAZ ise ODTÜ'de Endüstriyel Tasarım birinci sınıfa gidiyodu. Ona hayrandım. Bakışları,duruşu her şeyiyle başkaydı aslında bana da öyle geliyo olabilir ama önemli olansa ulaşılmaz oluşuydu..:)

Bugüne kadar bir sevgilisi olmuş ve aldatılmıştı.. ARAZ bile aldatılıyorsa...

Ben bu karmaşık düşünceler içindeyken annem odaya girdi ve beni uyanık görünce şaşırdı.

''Bu rahatlık ne okula gitmeyecek misin? , Ağladın mı sen?''

''Anne! Sabah sabah bu sorular ne ya yok bi şeyim kalkıyorum beş dakikaya.''

''Tamam kahvaltın hazır.Ben çıkıyorum.''

Annemin küçük ama şirin bi cafesi vardı. Babam öldükten sonra arabayı satıp böyle bi yer açmıştı.Harcadığı paraya değiyordu kat kat üstünü kazanıyordu. İş konusunda babamın yokluğunu aratmıyordu eve giren para aynıydı. Ama baba sevgisi, babasızlık zordu. Babam öldüğünde ben ilk okul dörtteydim. Ne orta okula geçtiğimi ne liseye geçtiğimi,hiç birinde yanımda yoktu olmayacaktı da alışmam lazımdı. Ama onsuzluk onun yerini hiç bi zaman doldurmayacaktı. Tek çocuktum. Babam öldükten sonra annemle arkadaş gibi olmuştuk...

Annem çıktıktan sonra hazırlandım,kahvaltımı yaptım ve çıktım.

Okulun son günleriydi.Bu hafta her gün 3 sınavım vardı gerçekten zorlanıyodum.Hep aklıma o geliyodu.Bir keresinde bilgisayar sınavına kendi adım yerine onun adını yazmıştım. (:Yazmışım:)

Hoca allahtan kafa dengiydide de durumu düzeltmiştim.Ama sınıftaki herkese rezil olmuştum.Aman neyse olursam olim zaten son yıl...

Günde 7 saat ders görüyodum. 3 ders sınavla geçiyodu geriye kalan zamanda da soru çözüyodum.Hedefim belliydi.ARAZ gibi endüstriyel tasarım okuyacaktım.

Son ders resim hocamız Ali Feyyaz sınıfa girdi.

'Çocuklar sizi mutlu etmeyecek bir haberim var?Size not vermem için hiç değilse cin ali çizilmiş bi kağıt parçası olması lazım.Biliyorum son yılınız sizi sıkmak istemiyorum ama bunu yapmak zorundasınız.Bu arada cin ali çizin dediysemde ona göre puan alırsınız ona göre? hım bu arada o cin olan ali ben değilim sakın bi imada bulunmayın?Anlatabildim mi?Son gün yarın.Sizi çok seviyorum..:)'

Bu adamın gerçekten sorunları vardı.4 yıllık sevgilisini trafik kazasında kaybetmiş.O yüzden ne derse yapıyoduk.Bildiğiniz avutuyoduk.

Ben nasıl yapacaktım bi resim ya..Çok berbat çiziyorum..Ben bu düşünceler içindeyken zil çaldı.Okul eve uzak değildi.Yürüyerek 5 dk varıyodum.Tam sokağa girdiğimde onunda sokağa girdiğini gördüm.Ona yetişmek için bildiğiniz koşuyodum.Benim elimdede olduğu gibi onun elinde de dosya vardı. Gerçekten bu çok hoşuma gitmişti. Gittim ve merhaba dedim merhaba dedi.Ses tonu gerçekten muhteşemdi...:)