Harry&Pansy

1.4K 72 274
                                    

Harry ıssız Hogwarts koridorlarını dolaşırken bir yandan da elindeki asasını kullanarak yolunu aydınlatıyordu. Geceleri uyuyamayan genç bu boş saatlerini verimli kullanmak istemişti ve bunun sonucunda kendisini gece nöbetleri için Dumbledore ile konuşurken bulmuştu. Dumbledore Harry'ye ne kadar rüyasız uyku iksiri önerse de genç adam yaşlı profesörün bu önerisini geri çevirmişti. Onun gerçek bir uykuya ihtiyacı vardı, iksirlerin sağladığı sahte bir huzura değil. Ve bu huzur ancak savaş bittiğinde oluşacak gibi görünüyordu. Ki daha savaş başlamamıştı bile. Bu düşünceler Harry'yi çok yoruyordu. 

Harry bu düşüncelerini her zamanki gibi aklının derinlerine iterken bir sonraki köşeyi döndü ve hızla asasını yerdeki karartıya doğrulttu. Merdivenin son basamağında biri yatıyordu. Vücut hatlarından bir kız olduğu kolayca anlaşılıyordu. Siyah saçlarının etrafı kan olmuştu ve bazı kısımları kandan dolayı birbirine yapışmıştı. Harry yavaşça kızın yanına yere çöktü ve temkinli bir şekilde narin bedeni kendine çevirdi. Kızın yüzünü görmesiyle gözleri şaşkınlıkla irileşmişti. 

Pansy Parkinson. 

Parkinson acıyla inildiyor ve çok yavaş nefes alıyordu. Bunlar Harry'nin kendisine gelmesini sağladı ve hızla baygın kızı kollarına alıp yerden kaldırdı. Harry bir an ne yapacağını şaşırmıştı. Sağlık kanadı ne taraftaydı? Sağ? Sol? Bu kısa duraksamadan sonra hemen sağa döndü ve hızlı ama dikkatli adımlarla ilerlemeye başladı. Parkinson'ın artık inlemediğini fark ettiğinde adımlarını hızlandırdı. Neredeyse koşuyordu. Son köşeyi dönüp sağlık kanadını gördüğünde kalp atışları hızlanmıştı. Koşar adım kapıya ilerleyip omuzuyla aralık olan kapıyı açtı ve boş odaya doğru seslendi. "Madam! Madam Pomfrey! Yardım edin!" 

Beş saniyelik kısa bir sürenin ardından, ki Harry'ye hiç kısa gelmemişti, Madam Pomfrey sabahlığının önünü bağlayarak odasından çıktı ve şaşkınca Harry'nin kucağında baygın yatan Parkinson'a ilerledi. "Yüce Merlin! Lütfen şöyle yatırın Bay Potter." dedi ve kapıya yakın olan bir yatağı gösterdi. Harry Madam'ın gösterdiği yatağa ilerleyip kucağındaki kızı yavaşça yatırdı. Madam Parkinson'ı kontrol ederken bir yandan da Harry'ye bazı sorular soruyordu. "Bayan Parkinson'a ne oldu?" Bilmiyorum." "Peki nerede buldunuz?" "Üçüncü katta. Merdivenin sonunda baygın bir şekilde yatıyordu ve kafasından çok kan akmıştı. Buraya getirirken inleyip duruyordu ama son kata geldiğimizde inlemeyi kesti." 

Madam onu başıyla onaylayıp elindeki ıslak bezle kızın anlındaki kurumuş kanları temizlemeye başladı. "Şimdi beni perdenin arkasında beklemenizi istiyorum Bay Potter. Bayan Parkinson başka hasar almış mı diye bütün bedenini incelemeliyim." "Ama Madam ben devriye geziyordum." dediğinde Madam Pomfrey ona çatık kaşlarıyla bakıyordu. "Zaten bina başkanları devriye geziyor Bay Potter. Siz sadece özel izinle geceleri dolaşabiliyorsunuz. Şimdi lütfen perdenin arkasında bekleyin." deyip beyaz perdeleri kapatarak gözden kayboldu. Harry oflayarak kendini boş bir koltuğa attı. Nereden çıkmıştı şimdi bekleme işi? 

Beş dakikanın ardından perde açıldığında Harry öfkeyle Madam Pomfrey'e bakıyordu. "Parkinson iyi, değil mi? Artık gidebilirim." Madam ona biraz önceki çatık kaşlarıyla baktığında Harry gözlerini devirmişti. "Bu akşam burada kalmanız gerekiyor." Harry Madam'ın sözleriyle şok olurken hafiften yükselttiği sesiyle "Ama neden?" diye sormuştu. "Şhh. Sessiz olun lütfen. Burada kalmalısınız çünkü benim bir karışım yapmam gerekiyor. Ve bu karışımı yapmak oldukça vakit alıcı. O sırada sizin Bayan Parkinson'ın durumunu bana bildirmeniz gerekecek." Madam cümlesini bitirir bitirmez Harry'nin itiraz etmesine fırsat vermeden odasına ilerleyip gözden kaybolmuştu. 

Harry ise şaşkın bir şekilde ayakta dikiliyordu. Burada öylece oturmak istemiyordu. Özellikle bir Slytherin'le. Bakışları kıza kaydığında kafasındaki ve ayak bileğindeki sargıyı gördü. Sonrada yüzündeki acı dolu ifadeyi. Şu anda Slytherin'li bile olsa yardıma ihtiyacı olan birini öylece bırakıp gidemezdi. Bakışlarını kızdan ayırmadan yatağın yanındaki sandalyeye oturdu. Canı sıkılmaya başlamıştı. Sandalyeden kalkıp etrafı incelemeye başladı. Yatakları, perdeleri, kutuları. Son olarak yeşil bir iksir şişesini inceleyip az daha devireceğini fark ettiğinde hızla sandalyesine geri döndü. Madam'ı kızdırmak istemiyordu. 

Harry&Pansy One ShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin