Bilinmezliğe yol açan karanlık kağıtların raks eden bedenleri şiddetli bir fırtına gibi çarptı suratıma. Anlaşılmaz kiraz çiçekleri gibiydiler. Siyahlardı ama gölgelenen yıldızların bıraktığı izler kadar değil. Beyazlardı bir ornitorengkin bokunun izi kadar değil.
Bilmiyordum. Bilmezdi kara kuşlar gecenin mavi gözlerinin yaşlarını.
Bilmezdi ceylanlar toprağın karanlık sularını.
Bembeyaz bir gül yaprağında sallanarak dökülen yaprakların tohumlarıydık hepimiz.
Tohumlar büyüdükçe gözlerinden akan yaşlar koyulaşır, sulara bırakılan bedenin zayıflarken ter dökersin her zaman.
Biz değil onlar suçlar bizi tavukları mumyaladığımızda. Mum yalanırmıydı oysa ki?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiçbir Şey Anlatmayan Kitap (FİLM İÇİN TOM HARDY İLE ANLŞTK)
PoetryGül kokulu sokaklardan dökülüyordu ay ışığının bal rengi dudakları... bu kitpta çok etepiyat yapçaz eeğeğgğhğeşele