Curly&Flower

Curly ile 7. sınıfta tanıştık. Ben HSA7H VIP sınıfındaydım. Curly de farklı bir sınıftan bizim sınıfa geldi. İyi ki geldi. İyi ki tanıştık. O gün iyi ki tek oturuyordum da yanıma oturdu.

Curly herkesten çok farklı. Çok farklı bir enerjisi var Curly’nin. Kendimi annemden sonra en yakın hissettiğim kişi. Kim bilebilirdi ki yeni tanışacağım sıra arkadaşımın hayatımdaki en önemli yerlerden birine sahip olacağını. Zaman geçtikçe anladım ki: Curly benim kayıp kız kardeşim.

“Çok seveceğimiz insanlarla hep geç tanışıyoruz.”

Yedinci sınıfta o kadar da samimi değildik aslında. Curly daha çok Melis ile takılıyordu ben ise Betüllerle takılıyordum. Sekizinci sınıfa geldiğimizde Melis Oxford’a gidince Curly ile daha samimi olduk. Yani asıl maceramız sekizinci sınıfta başladı. HSS8A sınıfında.

Daha ilk haftalardan öğretmenlerin gözüne batmayı başarmıştık ki yan yana oturmamız yasaktı. Bu yasağı ilk kez danışman öğretmenimiz, Müjdat Hoca , koymuştu. Sonra Merve Hoca falan…

Az çekmedi bizden Merve Hoca. Ama haketti bence. Çünkü bizim Türkçe derslerimize Kerem Hoca giriyordu. Kerem Hoca’nın dersinde çok şımardığımız için  yeni Türkçe öğretmenimiz Merve Hoca olmuştu. Dolayısıyla gelen gideni aratır.

 Bir keresinde yine Türkçe etütünde çok eğlenmiştik. Ama Kerem Hoca’nın etütü değil Merve Hoca’nın etütüydü. Curly ve ben fen testi çözüyorduk. Merve gelip “Neden Türkçe testinizi çözmüyorsunuz acaba?” dedi incecik ses tonuyla. Ben de o ince ses tonuyla “Biz fen testi çözmek istiyoruz, sayısalcıyız. :):))” diyince ağlamaya başladı. Ardından bizi Müjdat hocaya şikayet etti.

Bu olaydan sonra her haftasonu ilk dersten kaçıp; pastanede kahvaltı yaptık. İşte bu kahvaltılarımızı çok özlüyorum…

Yine çok eğlendiğimiz bir anımızda Müjdat hocanın dersindeydik. Ben ve Curly en arkada oturduk. Müjdat hoca yan yana oturduğumuzu fark etmedi. Önümüzde oturan Hakan’ın sırtına uhu sürdüm. Hakan bir çığlık attı. Tüm dersane çınladı resmen. Curly yanımda oturduğu ve sadece Hakan’ın çığlığına güldüğü için ceza aldı, Müjdat annesini çağırdı. Annesi iki gün boyunca Curly’ye yemek vermedi. Ben ceza almadım. Tuhaf. Çok tuhaf…

Curly’nin en sevdiğim özelliği ise benim nefret ettiğimiz kişiden onun da nefret etmesi.

Curly çok farklı. Beni kimsenin anlamadığı zaman o anladı. Bir kelime etmesem bile o ne demek istediğimi anlar. Çünkü o Curly.