Hünkar hanım Züleyhaya bunu dediği an Züleyha şaşırıp kalmıştı.
Züleyha korkulu gözlerle hemen geriye çekildi. Yapmayın büyük hanım. Ben oğlunuzu tanımam etmem. Ben İstanbul'a geri döneceğim. Lütfen yapmayın...Hünkar sinirle baktı. Oğlumla evlenmeyeceksen seni şikayet ederim kızım. Mapusta bir hayat mı yoksa ağanın konağunda bir hayat mı geçirmek istersin dedi.
Demir dört nala at biniyordu. Atını çiftliğe doğru çevirdi. Çiftliğin bahçesinde Züleyhayı görürüm umuduyla daha da hızlandı. Çiftlikten içeri girdiğinde hayalleri suya düşmüştü. Yoktu Züleyhası...
Demir atından indi ve konağa girdi. Salonda oturan annesini gördü. Merhaba anne deyip geçecekken Hünkar hanım yanıma gel oğlum dedi
D:ne oldu anne
Hünkar sevinçle düğünümüz var oğlum
Demir kaşlarını çatarak ne düğününden bahsediyorsun kimin düğünü
Hünkar da ayağa kalktı senin düğünün. Züleyhanın da sen de gönlü varmış oğlum.
Demir şaşkınlıkla neden bahsediyorsun anne sen
Hünkar bugün kızın ağzını aradım. Züleyha sana aşık oğlum. Tabi senin de onu sevdiğini söylemedim. Sen kendin konuşursun diye.
Demir tamam tamam anne deyip koşarak bahçeye çıktı. Ardından da Züleyhanın kaldığı odaya gitti. Züleyha yoktu. Evden çıkıp etrafına bakındığında Züleyhayı bir ağacın altında otururken gördü. Demir hemen yanına gitti. Züleyha ayağa kalktı.
Z:bir şey mi vardı demir bey dedi
Demir gülerek yarım saat içinde sana gönderdiğim elbiseyi giy hazırlan. Dışarı çıkıyoruz dedi.
Züleyha böyle bir şey beklemiyordu. Demir cevap vermesine bile müsaade etmeden çekip gitmişti. İlk gördüğünde Züleyhaya yakışıklı gelen adam şuan çok itici geliyordu. Zorla evlendirilmek neydi? Bir kızın hayallerini yıkmak bu kadar kolay mıydı? Züleyha hep sevdiği ile mektuplaştığını her derdini paylaştığı, merhametli bir eş isterdi. Şimdi ise Demir Yaman soru sormadan cevap bile vermesine müsaade etmeden geliyorsun benimle demiş gitmişti. Hem de bu adamla Züleyha "zorla" evlenecekti. Hünkar hanımın dediğine göre bu da yetmezmiş gibi seviyor gibi yapacaktı. Bu resmen zorbalıktı.Züleyha bu sırada eve giren elbiseyi gördü. O da sinirle arkasından gitti.
Demir odasında en şık takım elbiselerinden birini giymiş aynada kendini düzeltiyordu.
Demir yakışıklı bir adamdı. Çok güçlü çok zengindi. Tüm kadınlar ona hayrandı. Ama Demir Züleyhayı seçmişti.Züleyha ve Demir konağın kapısından çıktı. Züleyha gitmemek için bahane arıyordu. Ama bulamıyordu. Mecburen Demirle birlikte arabaya bindi. Kapısını Demir açmıştı. Kibar bir adamdı. Yolculuk kaçamak bakışmalarla geçmişti. Restorana vardıklarında garsonlar dışında kimse olmaması Züleyhayı rahatsız etmişti. Tedirgin bir şekilde masaya oturdular.
Garson hiç fikir almadan yemekleri getirmeye başladı. Yemekler gelince garsonlar çekildi ve Demir Züleyhasıyla başbaşa kaldı.Demir karşısında kendine aşık kadını izliyordu. Hem de aşık olduğu kadını. Ne güzel bir duyguydu karşılıklı sevmek sevilmek. İlk lokmasını aldıktan sonra Demir Sözlerine başladı.
Züleyha... Güzelim...
Zületha hemen ne diyorsunuz Demir bey diyerek sözünü kesti.
Demir bilmiş bir şekilde gülümsedi.Duygularım diyorum Züleyha hatta duygularımız.
Züleyha ne dedi şaşkınlıkla
Demir:uzatmayı sevmem Züleyha birbirimizi seviyoruz. Senin beni sevdiğini biliyorum. Aramıza gereksiz mesafe koymamıza gerek yok.
Züleyha:benim sizi sevdiğimi mi biliyorsunuz
Demir gülerek başını salladı evet hayatım biliyorum şimdi asıl meseleye geliyorum.
Garsona işaret verdi. O da küçük bir kutu getirdi. Demir yüzüğü alarak ayağa kalktı. Oturan Züleyhayı da kaldırdı. Elini alıp yüzüğü taktı. Bir ömür mutlu olacağız sevgilim dedi. Züleyha hayır diyemeyeceğini biliyordu. Ama bir kaçış yolu aradı. Daha beni tanımıyorsunuz. Ben de sizi tanımıyorum. Evlenmek için erken değil mi?
Demir geri yerine oturdu. Hayır güzelim ertelememizi gereken bir durum yok. Ben senden eminim. Düğün hazırlıklarını annem zaten başlattı.
Züleyha şuan kaçıp gitmek istiyordu. Resmen Züleyhanın haberi olmadan bütün insanlar karar veriyordu. Mecbur olmasa kaçardı.
O günden yaklaşık bir hafta sonra düğün hazırlıkları tamamlanmıştı. Akşama düğün vardı.
Demir mutlu Züleyha ise sürekli hüzünlüydü. Belki her şey yolunda gitse gerçekten aşk evliliği yapabilirdi ama şuan zorla yaptığı evlilikten mutlu olma ihtimali yoktu. Kendi kendine bu kadar bencil bir insanla zaten evlenmezdin sen Züleyha diye konuşuyordu. Demirin Paristen aldığı gelinliği giymiş ve düğüne çıkmak için bekliyordu. Hünkar hanımdan gerekli tehditlerini almıştı. Boğuluyordu.
Birazdan Demir kapıda belirtmişti. Züleyha karşısındaki yakışıklı adama baktı. Dışından ne güzelse vicdanı o kadar sertti.
Demir ise karşısında gelinini izliyordu. Kendisi için hazırlanmış güzeller güzeli Züleyhasını olabildiğince hafızasına kazımak istiyordu.
Yavaş adımlarla Züleyhanın yanına geldi ve züleyhanın alnından öptü.Seni çok seveceğim Züleyham. Koca bir ömrü beraber yaşayacağız. Birlikte yaşlanacağız. Bu dünyaya kök salacağız. Çocuklarımız olacak. Her yeni güne birlikte uyanacağız. Ve ben bu elleri asla bırakmayacağım Züleyha deyip Züleyhanın avuçlarını öptü.Ve sarıldı.
Düğüne geçtiklerinde bütün gözler onların üzerindeydi. Züleyha tirtir titriyordu. Düşmekten korkuyordu. Ellerini tutan Demirin ellerini daha da sıktı. Güç almak istercesine. Büyük bir eğlence başlamıştı. Yüzlerce insan bütün Çukurova bu düğünde eğleniyordu...Demirin zamanında Çukurovadan sınırdışı ettiği adamlar bile düğüne gelmişti.
Demirin gözü ise sadece bir kadını görüyordu.
Gece bitmiş ve Züleyha da artık Yamanların gelini olmuştu.Bir adamın kalbini bir kadının aşkı nasıl yumuşatır. Gerçek olaylar şimdi başlıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umulmadık Yol
RomanceSert kalpli bir adamın bir kadına aşkıyla nasıl değiştiğini göreceğiz...