-Hyunggggg Merhabaaaaa!
.....
-Hey Hyunggg sana sesleniyorum bakacak mısın?
+Ahh Taehyung Merhaba
-Hyung iyi misin?
+Eee Evet...
-Ah Hyung gece uyuyamadım o yüzden böylesin değil mi?
+Sen nerden biliyorsun bunu?
-Son görülmen hyung gecenin 5'i
+aha beni mi takip ediyorsun sen?
-Hyunnggg sana bin tane mesaj attım hiç birine cevap yazmadın çünkü...
+Neyse Taehyung biraz sessiz olup yürümeye devam edebilir miyiz?Aklı hala otobüsteydi gözleri hala orda kalmıştı otobüs gözden kaybolana kadar onu izledi...
+Tae otobüste dikkatini çeken bir şey var mıydı?
-Evet Hyung
+Aaa sen de gördün yani?
-Evet Hyung
+Sana da çok tuhaf gelmedi mi?
-Evet Hyung
+Eee?
-Hyung senin yanından geçtim ve beni görmemezlikten geldin daha tuhaf bir şeyi mi kastediyorsun ki?
+Ahhh Tae ve anlayışı...
-Aaa dur doğru seni otobüste görmem tuhaf değil mi?
+Tae (gözlerini devirerek bakar)
-Ne demek istiyorsun Hyung gerçekten anlamıyorum
+Kostümlü biri felan görmedin yani
-Hayır Hyung öyle biri mi vardı
+Evet hem de yanından geçmiş olmalısın
-Aslında dikkatli bir insanım ama nasıl olur görmedim
+Boşver...-Eee Hyung araban hala serviste mi?
+Evet bir kaç gün belki birkaç hafta daha
-Biliyor musun o kazayı gerçekten ucuz atlattın.! Daha dikkatli olmalısın...
+Evet ama inan ki kurallara uygun bir şekilde yoldaydım ve etrafımda araba dahi hatırlamıyorum ve biliyorsun araba kullanmak konusunda da iyiyimdir
-Sadece kendine dikkat et yanımızda her zaman koruyucu meleklerimiz bulunmayabilir.
+Efendim.? Koruyucu melek mi? Tae ben seni sadece uzaylılara inanıyor sanırdım meleklere de mi inanıyorsun yani :D
-Hyung dalga geçme amaaaaa
+Böyle şeylere inanmamayı öğrenmelisin Tae artık büyü biraz...
-Hyung bu büyümüş halim biliyorsun artık hayali dostlarım yok ama keşke büyümeseydim onları da seviyordum
+Tae .) Sen neden arabayla gelmedin peki?
-Hyung sen hep arabayla geldiğin için farkında değilsin sanırım ama ben otobüs kullanmayı insanları incelemeyi seviyorum ve bunu haftada 3 kez yapıyorum
+Neden her zaman değil peki?
-Bazen rahatı seçiyorum çünkü :|
+Peki beyefendi...~
Tae ve SeokJin aynı mahallede büyümüş 2 arkadaştı şimdi ise aynı iş yerinde çalışıyorlardı SeokJin ondan yaklaşık 3 yaş kadar büyüktü ama Tae her zaman çocuksu ruhluydu bu da SeokJin'in onu Kardeşi olarak görmesi ve sevmesi için büyük bir etken olmuştu. Normalde SeokJin'in birçok arkadaşı olmasına rağmen hiçbiriyle yakın bir dostluğu yoktu Tae hariç bir de Hoseok vardı ki onun anlamı çok daha farklıydı SeokJin için...
~Uzun bir sessiz yürüyüş sonrası şirkete geldiler. Odalarına geçtiler birbirlerine çok yakın karşılıklı odalardalardı. 17. Katta bulunan manzarası şehri ve denizi gören Harika odaları vardı neredeyse herkes emirleri altındaydı. Onlara tek emir veren kişi CEO'larıydı ki o kadarı da olmalıydı.
Odalarına çekildiler ve yine SeokJin'in içini geceden beri olan olaylar kapladı.
Gördüğü rüyalar ve bugünkü kanatlı adam o adam rüyasındaki adama çok benziyordu fakat yüzü o adamın yüzü değildi.Ahh sanırım yine kafam çok dağıldı böyle bir şey gerçek olamaz.! Rüyalarımın etkisinde kalmaya başlamış olabilir miyim? Ama buna alışkın olmam gerekiyor değil mi sonuçta yıllardır aynı rüyayı görüyorum. Ama bugün farklı olan bir şey vardı rüyamdan sonra ilk kez bir ses duymuştum. Off bunu düşünmek bile istemiyorum ama bugünkü adam ve o ses ya gerçekten aklımı yitiriyorsam? Emy'i görmeye gitsem iyi olacak sanırım yoksa gerçekten aklımı kaçırdığıma inanmaya başlayacağım....
Tık Tık
+Buyrun
-Sekretiriniz nerde bayım?
+Efendim o hasta olduğu için birkaç gün gelemeyecek...
-SeokJin sen önemli bir pozisyondasın bir müşteri gelse seni bu halde görse sana yakışır mı?
+Haklısınız Efendim
-Kendine derhal geçici bir sekreter ayarla
+Burda olacağınızı bilmiyordum bir sorun mu var?
-Hayır ama bugün önemli bir müşterimiz gelecek.!
+Ama öyle bir bilgi bize gelmedi
-Biliyorum sabah haberleştim ama herkesin hazır olmasını istiyorum ayrıca her şeyin de.!
+Tabii Efendim hemen hallediyorum....Bu da nerden çıktı şimdi kafamı toparlayamıyorum bir de müşteri gelecekmiş... Ne gördüm ben hala inanamıyorum kanatları rüyamdakilere benziyor muydu? O kadar sahiciydi ki benzemese de gerçek olduklarına eminim. Peki ya yüzü? Yüzü o adam mıydı? Hayır o olsa kesinlikle tanırdım. Ama neden öyle bir sıcaklık hissetmiştim ki? Ahh bunların hiçbiri umrumda değil sadece kafayı yemediğime emin olmak istiyorum.. Sanırım işime odaklanıp bunları düşünmemeliyim...
~
Taehyung kafasını cam kısımdan göstererek içeriyi işaret ederek kapıdan görünür..-Girebilir miyim Patroncuğummm?
+Gel...
-Hyung gerçekten iyi değilsin. Sana böyle seslenmeme sinir olurdun sen. Biraz dışarı çıkmak ister misin?
+İyiyim ben Tae birazdan müşteri gelecekmiş onu karşılamalıyız ayrıca.
-Ha Evet aslında onun için gelmiştim dosyaları bakmalısın...
+Park Jimin.... Daha önce buralarda onun adını duyduğumu hatırlamıyorum.
-Park Wobin'in torunuymuş asıl amacı şirketi almak değilse ben neyim ama gelmiş bizimle dalga geçiyor resmen...
+Tae böyle düşünmemelisin müşteri müşteridir önce gelsin öyle karar veririz peşin hüküm iyi değildir.
-Bu kadar iyimser olmak da sana yakışan bir şey değil ama hayret?
+Bilmiyorum Başkan Wobin'in çalışma aşına hayranlığımdandır belki de...
-Torununun bir gudubet olduğunu düşünüyorum ama.
+Sen kardeşimin de gudubet olduğunu söylerdin küçükken...
-Hala öyle düşünüyorum.
+Bak işte şimdi gerçekten güldürdün.5 saat sonra
-Gördün mü bizimle dalga geçtiğini söylemiştim gelmedi bile.!
+Tae belki de haklısın ama biliyor musun umrumda değil
-Benim umrumda ama hazır olda bekledik resmen adamı(!)
+tamam neyse hadi gidelim artık.
-İyi yarın annemlere gideceğim seni de almamı ister misin uzun süredir aileni ziyarete gitmediğini biliyorum sana da iyi gelecektir.
+Belki de kafamı dağıtmalıyım zaten bir akşam yemeği yiyebilirim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost Life
Fanfiction" Semiluna=Yarım ay " Kendisini böyle tanımlardı Kim Seok Jin Dışardan mükemmel biri gibi gözükmesine karşın içindeki eksiklik onu oldu olası rahatsız etmişti... Kendini herkesten her şeyden farklı hissediyordu her gece aynı rüyayla uyanan kaç ins...