1

837 68 196
                                    

"Hayır Gemma, gelmek istemiyorum dedim."

"Tanrı aşkına Harry, şu depresif hallerinden ne zaman çıkmayı planlıyorsun? Hiç arkadaşın olmadığının farkındasındır umarım."

"İnsanlar aptal, onlarla iletişime geçmek istemiyorum."

Gemma gözlerini devirdi. "Hazırlan ya da istersen hazırlanma ve pijamayla gel 15 dakikaya çıkıyoruz."

Gemma odadan çıktığında tıpkı onun yaptığı gibi gözlerimi devirdim.

"Gelmek istemiyorum cümlesinin neresini anlamıyorsa..." kendi kendime hayıflanmaya başladım.

Gemma "Seni duyuyorum bok kafalı." diye öbür odadan bağırdı.

"Tahmin et kimin bir yerinde değil." diye kızgınca cevap verdim.

Gemma, yani ablamla gittiğimiz üniversiteye yakın bir evde kalıyoruz. O beni depresif olarak tanımlasa da aslında depresif falan değilim. Sadece insanlardan hoşlanmıyorum ve uzak kalmayı tercih ediyorum. Ve Gemma bu huyumdan hiç haz etmiyor. Ona göre arkadaşlar ve bir kız arkadaş edinmeliymişim. Bu yüzden bugün gideceği partiye benim de gelmem için ısrar ediyor.

Gemma'nın söylediklerinde ciddi olduğunu ve hazırlanmazsam beni pijamayla evden sürükleyeceğini bildiğim için hızlıca üstüme birkaç parça kıyafet geçirdim.

Kusura bakmayın ama ordaki bok çuvalları için süslenemem.

Gemma ile hızlıca evden çıktığımızda daha partiye yarım saat vardı ve hanımefendi geç kaldığımız konusunda ısrarcıydı.

"Gemma yavaşlamazsak bacaklarım kopacak ve bacaklarım koparsa yürüyebileceğimi zannetmiyorum."

"Gelmek üzereyiz zaten kes sesini ve yürü bücür."

Ablamla kesinlikle çok iyi anlaşıyoruz.

Bir sokağa girmemizle yüksek müzik sesi kulaklarımı doldurdu ve eve doğru koşmaya yeltendim. Gemma hemen kolumu yakaladı.

"Harry yemin ediyorum seni öldürmeme çok az kaldı." dedi gözlerini pörtleterek.

"Tanrım Gemma gözlerini pörtletme çok çirkinsin sanırım kusacağım."

Gemma kafama sert bir şekilde vurdu. Bunu hak ettiğimi bilerek hiç ses çıkarmadım ve beni müziğin geldiği eve sürüklemesine izin verdim.

Gemma "Bu evden ayrılırsan anneme bir kız arkadaşın olduğunu söylerim." diyerek benden uzaklaşmaya başladı.

Gözlerimi kocaman açarak "Bunu yapamazsın seni sürtük." diye arkasından bağrıdım.

"Dene ve gör bücür."

Tanrım eğer öyle bir şey yaparsa annem kız arkadaşım yok desem bile bana inanmaz ve onu tanıştırana kadar beni rahat bırakmazdı.

Peki, drum kritiği: Bok çuvallarıyla dolu bir evde kapana kısıldım. Çok güzel.

Bir şeyler atıştırarak zamanımı geçirebileceğimi düşünüp mutfağı aramaya başladım. Ve bulmam çok zor olmadı.

Mutfağa girdiğimde çok kalabalık olmadığını fark etmemle gülümsedim. Kesinlikle parti bitene kadar burada kalıyorum.

Kendime bir bardak meyve suyu dolduruken birinin yanıma geldiğini fark ettim. Onu takmazsam gider diye düşünüyordum ancak insanların yüzsüz olduğu gerçeği aklıma geldi.

Nefesi içki kokan ve besbelli sarhoş olan bir kız yanıma sokularak "Hey, biraz içki ister misin kıvırcık." diye sordu.

Ona ters ve iğrendiğimi belli eden bir bakış attım. "İstesem alırım değil mi?"

polaroid |l.s.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin