Aşık olmak çok tuhaf bir şeydi ne yapıyor olursanız olun,düşünceleriniz sürekli olarak tek bir kişiye sürükleniyordu.Dolaptaki bir bardağa uzanırken,dişlerinizi fırçalarken ya da birinin anlattığı hikayeyi dinlerken,zihnini o kişinin yüzüne,saçlarına,kokusuna yöneliyordu. Ne giydiğini,bir daha karşılaştığınızda size ne söyliceğini merak ediyordunuz.Sürekli içinde bulunduğunuz uyurgezer halinin üzerinde,mideniz bir bungee kablosuna bağlıymış da saatler boyunca zıplayıp duruyormuş ve sonunda kalbinizin yanına yerleşiyormuş gibi hissediyordunuz kendinizi.Hani aşık olmayı ya da sevmeyi beceremiyorsun ya, senin için dua ediyorum ben de; umarım seni sevmeyen/sevemeyen, düşünmeyen, umursamayan, sana saygısı bile olmayan ama her şekilde seni çok güzel kullanan, çok zeki ama bir o kadar da sığ birine deliler gibi aşık olur da sevginden kapısında sürünürsün.Hiç kimse kendi yaşamını seçemez.İstediği gibi mutlu olamaz.Sevdiği kadar sevilmez.Öleceği gün fazladan kalamaz.Biri yaşa der,yaşarsin.Sev der seversin.Sıç der harbiden sıçarsın.Bundan sonra bu ''annen''bu da ''baban''der ,tamam dersin ama içinden.
Biri öl der ,ölürsün.Tekrar dünyaya geleceksin der,inanamazsin.
Bu sevimsiz,oksijensiz hayatı doğaçlama seversin de yaşarsın biz yaşıyoruz.