Ulan İstanbul

Part-1

İstanbul için biraz esen , rüzgarlı , bazıları için berbat , felaket , bazıları için muhteşem , hayatının en güzel günüydü. Kim bilebilirdi ki ? Sokakta geziyorsun ve yanından yüzlerce insan geçiyor. Nereden bileceksin , hangisi doktor , hangisi öğretmen , hangisi anne , hangisi işsiz , hangisi mutsuz , hangisinin en mutlu günü , hangisi sevdiğinden ayrılmış , hangisi evlenme teklifi almış ? Peki hangisi hırsız? Bilebilirmisin ? Şöyle kara kuru sert çehreli kirli sakallı mı oluyor hırsızlar hep sertmi bakarlar , temiz yüzlüsü yok mudur ? Bilemezsin. İşte yanından binlerce insan geçer ve sen sadece bakarsın. Oysa ki yanından kimler geçmiş hiç anlamazsın .

İstanbulun köpüklü sularının üzerinde bir tekne... Ege'nin serin sularından gelmiş , şimdide boğaz köprüsünü seyrediyor. Güvertede bir adam , hayatın sillesini yemiş , görmüş geçirmiş ama hala İstanbul da kendini ezdirmeden nasıl yaşamak gerektiğini tam çözememiş bir adam. Ama bulmuştu artık. Bu şehirin sizden çaldığını nasıl geri alabilirsin ? Adaletle ? Çalarak ? Hayır ADALETLİ ÇALARAK !

İki tane genç mutluluklar yürüyorlardı. Biri kirli sakallı deri ceketli yuvarlak gözlüklerini takmış. Diğerinde yine hafif sakallı yakışıklı bir genç . İşini halletmiş kişinin rahatlığı vardı üzerlerinde. Dışardan baktığında ne dersin ? İki çok yakın arkadaş , kanka belkide akrabalar. Belkide istedikleri bölümü kazandılar o yüzden bu kadar mutlular , yada kız meselesi kim bilir. Onlar şimdi sanayisitesine girdiler , belkide orada çalışıyorlar , yoo siyah bir minibüs alıp gittiler. Onlar Beşiktaş sahiline doğru gidiyorlardı. Belkide evlerine diye bir sürü seçenek sıralayabiliriz. Ama çok azının aklına gelir onların büyük bir hırsızlık çetesinin üyeleri olduğu. Evet doğru duydunuz. Onlar şimdi yine eskisi gibi çeteyi toplamaya gidiyorlardı. Ama yanlış anlaşılmasın böyle pis yüzlü 5- 10 adam değiller öyle insanların evine girmiyorlar , kapkaç yapmıyorlar. Onlar iyi niyetli hırsızlar....

Beyoğlu sokaklarında bir kadın şöyle baya güzel bir kadın , güler yüzlü ama oda istanbula geldiğinden beri Ulan İstanbul diyenlerden . Gayet spor giyinmiş. Acaba nereye gidiyor.

Cezaevi'nden çıkan bir başka güzel kız. Kahküllü saçları büzülmüş kaşlarını gizliyor. Ama yinede uzaktan bakan bu cezaevinde bi yakınının burada olduğunu anlar. Kız söylenerek yürüyordu

" Allah' ım ben şimdi napıcam ya paramıda çaldırdım , zaten işde yok off oooff ..."