Aşçı Mamo

65 4 5
                                    

Mamo'nun tatil günüydü . Tatil günlerini herkes gibi o da çok seviyordu .Hafta boyunca okul ve gözcülüğün vermiş olduğu yorgunluğu dinlenerek atıyordu. Dinlenmek derken bahsettiği ; öyle akşama kadar yatmak değildi. Keşif yapmak , farklı yerler görmek ,bazen aşçı komşusu Dodo'ya ,bazen de bahçıvan komşusu Fori'ye yardım etmekti. Onun en çok keyif aldığı farklı mesleklerin özelliklerini yaşayarak öğrenmekti .

O gün Dodo'ya davetliydi. Kendisinden yaşça büyük bir mirketti. Dodo küçüklüğünden beri yemek yapmaya meraklıymış. Hep aşçı olmak istermiş . Bu konuda da oldukça yetenekliymiş. Küçük yaşlarda bu yeteneğini keşfeden ailesi onu aşçılık okuluna göndermiş. Bir gün Mamo'ya ;
-Canım ailem , sevdiğim mesleği yapabilmem için ne kadar çaba harcadılar , demişti.
O da ailesinin çabalarını boşa çıkarmamış , iyi bir aşçı olmuştu. Farklı tatlar bulmak , karışımlar yaparak yeni lezzetler yaratmakta üstüne yoktu. O leziz yemekleri yapmakla kalmıyor aynı zamanda ,o yemeğin geçmişini de araştırıyordu. Mamo, böylelikle yardıma gittiğinde yapacakları yemeğin geçmişini de öğreniyordu.
Bu hafta Ali Nazik yapımını öğrenecekti . Daha önce hiç tatmamış ve hiç duymamıştı bu yemeği . Kısa bir araştırmayla , nasıl yapıldığına dair biraz fikir sahibi oldu. Böylece bilmediğini belli etmemiş olacaktı. Gerçi bilmemek değil , öğrenmemek ayıptı , değil mi?

Mamo , anlaştıkları saatte Dodo'nun evinde olmak için hazırlandı. En sevdiği kıyafeti olan kırmızı kareli şortunu , üzerine de yeşil tişörtünü giydi. Annesinin diktiği lacivert, üzerinde rengarenk puantiyeleri olan mutfak ölüğünü de almayı ihmal etmedi . O önlük olmadan yemek yapmak , kalemsiz okula gitmek gibiydi . Asla unutmazdı . Annesinin yanağına bir öpücük kondurup, vedalaşarak evden çıktı . Çok uzak değildi Dodo'nun evi . İkiyüz yetmiş altı adımda varıyordu. Babası henüz kendi evleri ile Dodoların evi arasındaki tüneli tamamlamamıştı. Aslında bunu çokta istemiyordu. Tünel tamamlandığında gideceği mesafe kısalacaktı. Yürümeyi , doğayı keşfetmeyi seviyordu. Hem de temiz hava alıyordu. Evleri yer altında olduğu için hava kanalları yapılmıştı . Bu hava kanalları sayesinde her an temiz hava alabiliyorlardı.
Babası birbirlerinin evlerine ulaşımlarını sağlayan uzun koridorlar yapmıştı. Koridorlarda sıralı olarak dikdörtgen kapılar bulunuyordu. Bu kapılar her ailenin ev kapısıydı. Akşam olup herkes evine girdiğinde kapılar kapanır koridorlarda devriye gezen polis mirketler güvenliği sağlardı. Her sokakta tabelalar vardı. Evleri üçüncü koridor altı numaralı kapıydı. Gobilerinse dördüncü koridor on numaralı kapı. En çok oraya gidip geldiği için evlerini gözü kapalı bulabilirdi. Adımlarını bile saymıştı. Evlerinin kapısından çıkıp Gobilere gitmesi 64 adımdı.
Mamo yeryüzüne çıktığında Rango ile göz göze geldi. Gözcü kulübesi artık onun yuvası olmuştu. Mamo güvende olduğunu biliyordu. İşini en iyi şekilde yapan bir gözcüleri vardı. O kötü olayı bir daha hiç konuşmadılar. Rango'yu affetmekle ne kadar doğru bir karar verdiğini düşündü.Rango eski olumsuz davranışlarını tamamen bırakmıştı. Yaptığı hatayı affetmemiş olsaydım belki hala olumsuz davranışlarına devam edecekti diye düşündü.
Böylece düzenli olmayı da öğrenmişti . Mamo ' nun olumlu davranışları ona da yansımıştı. Üzüm üzüme bakarak kararır dedikleri bu olmalıydı. Mamo bir kaç kez yatağını Rango' nun yanında toplamıştı. Şaşırmıştı Rango.
-Akşam yine yatacaksın ne gerek var bu kadar özenmeye , demişti.
-Hiç olur mu öyle şey ! O zaman akşam yemek yiyeceğiz diye önceki günden kalanları toplamayalım. Aynı tabakta yeriz , değil mi ? diyerek gülünce , öğürdü Rango.
-Bööğğk ! İğrenç olurdu.
O günden sonra Rango da yatağını toplamaya alışmıştı. Mamo pofuduk kucağı nasıl temiz ve düzenli tutuyorsa , Rango 'da öyle yapıyordu. Düzeltmeden odasından çıkmamaya başlamıştı. Hep böyleydi Mamo. Görevi her ne olursa olsun en iyi sekilde yerine getirmeliydi. Bu durumun olumsuz tarafları da olabiliyordu. Arkadaşlarıyla oyun oynarken , oyunun kurallarına öyle kaptırıyordu ki kendini , zilin çaldığını bile fark etmiyordu. Ne zaman ki etrafında oyun oynayacak kimseyi bulamıyor . o zaman anlıyordu zilin çaldığını. Derse geç kalınca da öğretmenine durumu açıklamak zorunda kalıyordu . Zamanla tüm okul alışmıştı Mamo'nun bu hallerine .

Aşçı MamoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin