Günümüz
Sessizlik bazıları için yıkım bazıları için konuşmalar arasındaki en huzurlu melodidir.Bazenleride bir çok şey söylemek istemene rağmen tek ifade ettiğin şey sessizliktir. Mesela bazıları için de güzel şeyler karşısında duyulan büyük hayranlıkların kelimelerle ifade edileyemeyerek sessizliğe bürünülmesidir, bazıları içinde en büyük fırtınaların habercisidir.Benim için sessizlik büyük bir yıkımdı.Her bir kayıp verdiğimde kaybettiğim insanın gülüşleri kahkahaları yerine oluşan soğuk sessizlik içimde büyük bir boşluk açıyordu.Ve ben o boşluğun içinde kaybolmaktan korkuyordum.En kötüsü de o boşluğun içinde zehir saçan bir acı vardı.İnsanı yiyip bitiren yok eden.Seval teyzenin ölüm haberini duyduğumda o boşluğun içine yuvarlanır gibi olmuştum.Ama son anda irademi kullanarak düşmekten kurtulmuştum.Seval teyze annemin ölümünden sonra anne yerine koyduğum tek insandı.Ama onu da kaybetmiştim.Sanki birisi beni lanetlemişti.Sevdiğim bütün insanlar etrafımdan toz tanecikleri gibi kayboluyorlardı.Eylül annesinin ölümünden 2 ay sonra Almanyaya taşınmıştı.Onunla zar zor iletişim kuruyordum.Ablamla ise bir evin içinde 2 yabancı olarak yaşıyorduk.Çünkü annemin ölümünden beri benim annemle her zaman daha çok vakit geçirdiğimi, annemin bana hep daha yakın olduğunu, benim yüzünden anneme uzak kaldığını söylemeye başladı.Ve şimdi ise onu tamamen kaybettiğini benim ondan annemle çaldığım vakitlerin bir daha gelmeyeceğini yüzüme vuruyordu.Söyledikleri annemin ölümünden sonra saçma ve gereksizdi.Annem evlat ayırt etmezdi.Ama ben küçük olduğum için bana biraz daha itina ve özen gösterirdi.Birde ablam arkadaşlarını her zaman aileden daha ön planda tutardı.Annemle ve benle ilgilenmeyip sabah 2 lere kadar odasına kapanan oydu.Ablam hep başka alemlerde olduğu için biz annemle daha yakın olmuştuk.Aramızda daha derin ve özel bir bağ oluşmuştu.Bu bağı ablam hep kıskanmıştı.Ablam zaten kıskanç,şımarık,hep ilgi isteyen bir yapıya sahipti.Okulun her zaman en popüler ve en güzel kızı olmuştu.Tam bir liderdi.İnsanlar her zaman onu dinlerdi.Herkes söylediklerine güvenir ve önem verirdi.Ama bana söylediği şeyler saçmalıktan ibaretti.Bende bu söylediklerinden sonra ona kafa tutmuş ve sinirlenmiştim.Zaten kavgacı ve hırçın bir yapıya sahiptim.Ablamla sürekli kavga etmeye başlamıştık.Bir süre sonra kavga etmekten sıkılıp birbirimizi görmezden gelmeye başlamıştık.Ablam arkadaşları ve sevgilileri olan pırıltılı dünyasına bende yalnızlığıma gömülmüştüm.
Parmaklarım klavyenin üzerinde dolanırken insanların bloglarında paylaştıkları yazıları okuyordum.İnternetten günlük bloglar okumayı ve sitelerde gezmeyi çok seviyordum.İnternet zaten benim tek ve en yakın arkadaşım gibiydi.Eylül’le internetten iletişim kuruyor, çeşitli konularda araştırmalar yapıyor ve günlük yazılar okuyordum.Hala bloglarda gezinmeye devam ederken Kaanmöz adlı birinin blogunu fark ettim.Bloga girdiğim zaman gerçekten çok okunan bir blog olduğunu yorumların çokluğundan anladım.Blogunda günlük yaşamında yaşadığı olayları ve geçmişteki anılarını anlatıyordu.Yapacak bir işim olmadığı için blogu okumaya koyuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RENKLİ UMUTLAR
Teen FictionSelin sevdiği insanları kaybeden ama dimdik ayakları üzerinde durmaya çalışan bir kız Kaan ise gizemli ve yakışıklı bir blog yazarı acaba onları neler bekliyor?Okuyun ve öğrenin :D