Gece boyunca yağmaya devam eden yağmurun ardından, çamurlaşmış geniş toprak yol Peter'ın büyük kahverengi botları altında eziliyordu.Rüzgarın peşinden sürüklenen kurumuş yaprak parçaları boş caddeye hakim olan sessizliğin içinde uğuldayan fısıltılar gibiydi.
Gözlerinin önünde beliren okul binasına doğru yaklaşırken, çantasını düzelterek omuzlarını dikleştirdi.Her ne kadar zamanının çoğunu derslerine adamış ve öğretmenlerinin ilgiyle desteklediği bir öğrenci olmasına rağmen okul veya içindekilerden hoşlandığı söylenemezdi.
Peter geniş okul koridoru boyunca ilerledi. O başarılı ama görünmez olandı. İnsanlar yalnızca onu, ihtiyaç duyduklarında fark ederdi. Gerçi o buna alışmıştı ve sorun etmiyordu.Sahip olduğu tek ailesi olan, Ben amca ve May halası her zaman onunlaydı.
Parker, nihayet matematik kitabını almış ve dolabının kapağını rahatsız edici bir gıcırtıyla kapattığında koridorun sonunda duran Felicia ve yanındaki Zach'i görebilmişti. Gözlerini devirdi ve Bay Anderson'ın odasına doğru ilerledi. Felicia'nın nasıl hala o çocukla birlikte olduğuna anlam veremiyordu.
Derin bir nefes alıp Bay Anderson'ın kapısını tıklattı. Kapıyı aralayarak içeri girdi ve odada bulunan yabancı kıza göz ucuyla bakıp Bay Anderson'a döndü.
''Efendim, beni çağırmışsınız.'' dedi Peter gözlüklerini düzelterek.
Bay Anderson, kağıtlardan kafasını kaldırdı ve gülümseyerek Peter'a baktı. ''Evet, Peter. Yeni öğrencimizle tanışman için seni buraya çağırdım.'' Bay Anderson, kızı işaret ederek ''Gwen.'' dedi. Peter, kafasını kıza döndürünce kızın ona gülümseyerek baktığını gördü ve o da tebessüm etti. İçinden ne kadar güzel bir kız olduğunu geçirmeden edemedi.
Bay Anderson kafasını ona döndürdü. ''Gwen, Peter okulumuzda iyi dereceye sahip bir öğrencidir. İkiniz de aynı dersleri alacaksınız.'' Bay Anderson, Peter'a baktı. ''Seni buraya çağırmamın sebebi de Gwen'e okulu gezdirmen içindi. İyi bir öğrenci olduğun için bu görevi sana vermek istedim, Peter.''
Peter kafasıyla onayladı. ''Tabi ki, efendim. Gwen'e okulu gezdiririm.'' Bay Anderson önündeki kağıtları Gwen'e uzattı. ''Bu kağıtlarda ders programın, dolap numaran ve şifren yazıyor Gwen. Umarım okulumuzu beğenirsin.''
Gwen, kağıtları alarak gülümsedi. ''Teşekkürler, Bay Anderson.'' Gwen'in kapıya doğru yürümesiyle Peter da arkasından ilerlemeye başladı. Peter, Gwen ile birlikte olacağı için biraz gergin hissediyordu çünkü kadınlarla -May halası hariç- pek konuşmuşluğu yoktu. Aslında genel olarak insanlarla konuşurken gergin hissediyordu.
Gwen'in ona baktığını görünce Peter kafasındaki düşünceleri bir kenara itti ve Gwen'e tebessüm etti. Gwen de ona karşılık verdi.
''Bana okulla ilgili neler anlatacaksın?'' dedi Gwen gülümseyerek. Peter, gülümsemesinin ne kadar güzel olduğunu düşünmeden duramadı.
Peter kolundaki saate baktı. ''Aslında ders saati yaklaşıyor. Sınıfa gitsek iyi olur. Diğer teneffüste okulu gezebiliriz.''
Gwen başını salladı ve Peter'ın yönlendirmesiyle yürümeye başladılar. Açıkçası Peter ne söyleyeceğini bilmiyordu. Bu okulu pek sevdiği söylenemezdi. Kendini üst kademede zanneden insanlar alt kademedekilere zorbalık yapıp duruyordu. Bu zorbalığı kendisi de görüyordu. Açıkçası bundan Gwen'e bahsetseydi herhalde o da ondan uzaklaşırdı. Sonuçta kimse yanında pısırık birisini istemezdi. Peter bazen gerçek kimliğini açıklamayı düşünüyordu ama bu sefer de sahte sevgi gösterileri görmek istemediği için hemen bu düşünceden vazgeçiyordu.
Gwen'in sesi sayesinde düşüncelerinden ayrıldı .''Pek konuşkan birisi değilsin sanırım.''
Bu sıralar çok fazla düşünüyordu.Peter ilk başta ne diyeceğini bilemedi. Gwen'e bakınca göz göze geldiler ama hemen kafasını koridora çevirdi. Tam bir şey söyleyecekti ki koridordaki seslerin birden kesilmesiyle, gözlerini etrafta gezdirdi. İnsanlar önce Gwen'e sonra Peter'a bakıyor ve aralarında fısıldaşmaya başlıyorlardı. Peter fısıltıların nedenini elbette biliyordu.Sonuçta okula gelen yeni kız, Peter Parker'ın yanındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
runaway ➳ peter parker
Fanfiction''Aşk asla gizli kalmamalı. Aşk kadar karmaşık bir şeyi içinde saklarsan hasta olabilirsin, Peter.''