'Turuncu saçlı çocuk koyu kahve saçları olanı kendinden iri olmasına rağmen,göğsüne bastırdığı küçük elleri ile itti. Gözyaşları yolu ezbere biliyormuşçasına yanağından çenesine ve oradan da boynuna doğru akarken koyu kahve saçları olanın gözleri küçüğünün üzerinde gezindi..'
Hyolyn elinde tuttuğu kalemini biraz daha sıkıp ucunu kağıda değdirerek yazmaya devam etti. Bakışları pencerenin dışında görünen çift ve kağıt arasında gidip geliyordu.
'...Birşeyler konuşuyorlardı. Hatta turuncu saçlı bağırıyor bile olabilirdi. Bu sefer büyük olan küçüğüne sarılmış ve kolları arasında sarsılarak ağlayanın saçlarını öpmüştü..'
Onlar çok güzel seviyor.. diye mırıldandı elinde olmadan.
'...Küçüğü kollarının arasından ayrıldığında gülmeye başladı koyu kahve saçlı. Ve arkasına dönüp oradan uzaklaştı. Turuncu saçlı hala olduğu yerde dikiliyordu. Tek eli ile ağzını kapatıp ağlamaya devam etti. Diğeri çoktan kaybolmuştu..'
Hyolyn kalemini masaya bırakıp turuncu saçlıyı izlemeye devam etti.
Yanılmıştı.
Sadece o çok güzel seviyordu..
Yeniden kalemi eline aldı. Bu sefer gördüğünü değil duyduğunu yazmak için. Turuncu saçlı öyle bir bağırmıştı ki ses geçirmez kafe camları bile onun haykırışını duyurmuştu içeridekilere. "SENDEN NEFRET EDİYORUM JEON JUNGKOOK!"
Ve kalemini yeniden kağıda sürttü.
'...Adı Jungkook'tu koyu kahve saçlının. Arkasında bıraktığı turuncu saçlı haykırmıştı adını. Herkes duymuştu. İsmin sahibi hariç..'
Yavaşça çantasını toplayıp içtiği kahvenin parasını ödedi ve kafeden çıktı. Turuncu saçlının yanına gidip elini omzuna yerleştirdi. "İyi misiniz?" Turuncu saçlı kızarmış gözleri ve dudaklarına, hatta tüm yüzüne zıt olmasına rağmen gülümsemişti. "Teşekkürler, iyiyim." "Pekala. İyi günler."yeni bölüm uzun bir süre gelmeyebilir, sizi seviyorum