Odamda tepetaklak durarak çakma Mona Lisa tablosuna bakıyorum yine. Sırf mahallede yaşıyor bide tabloları ucuza satıyo diye "Ressam Muzaffer" amcadan alıyorlardı. Tabi sözde ressam. Aslında Muzaffer amca kötü resim falan yapar ama çok iyi insandır. Küçükken hep resim çizermiş. Annesini küçük yaşta kaybedince hep hayalinde annesini çizermiş. Hala da çizer. Ama birbirinden de çok bağımsız kişiler çizmez. Onun hayalinde ki annesi -birazcık da 7 yıl önce ölmüş babasının anlattıklarına göre- esmer ten rengine sahip simsiyah kumral saçları olan. Esmer bir kadın olmasına rağmen parlayan masmavi gözlere ve kıpkırmızı dudaklar sahip birisi. Boyu uzun yüzü oval ve hep takım elbiseyle hayal etmiştir onu Muzaffer amca. Kimse sebebini sormaz. Sorulduğu zaman gözleri dolar. Size baktığı zaman kalbiniz cız eder. Bunu herkes bildiği için bu konulara girmeyiz çok fazla.
Ya ben bu çakma mona lisauıbir yerden tanıyorum da bir türlü çıkaramadım. Dur dur. Bir çizgi filim vardı. Arthur diye onun minik cadaloz bir kardeşi vardı. Bu tablo aynı ona benziyor. Hahaha. Neyse babamın ayak sesleri geliyor. Derse geçim. 3 saattir odamdayım ve bu kimya hakkında bir şey bile anlamıyorum. Fakat sınıfa sorsanız okulun en zekisi benim-azıcık kendimi öveyim-.
Sonuçta babasıyla yaşayan bir kızım çalışmam gerek hayatım sonuna kadar benimle olamayacak. Ayaklarımın üstünde durabilen bir kızım yani bence. Şu ana kadar buna çok -hiç- gerek duymadım ama bence öyleyim. Bunu sışarsa belli etmem. Kime sorsanız önde oturan inek kız derler. Sessiz bir tip olmuşumdur her zaman. Sesimi yükseltmeye pek gerek duymadım bir kaç zaman hariç. Sadece sinirlendiğimde gözüm döner o an o kişiyi bile öldürebilrdim tabi gerçekten değil döverek. Tamam çom hayal kuruyo olabilirim. Ama 2 buçuk yıl boşuma karateye gitmedim değil mi? Neyse kimya diyorduk. Demeden babam içeri girdi.
-Napıyosun güzellik?
-İyi baba ders yapıyorum. Kimya çalışmakran beynim yandı ya
-İstersen biraz mola ver bu kadar yorma kendini kızım.
-Yok baba az kaldı zaten biraz sonra veririm.
-Tamam ben Enes Beylerin yanına gidiyorum. Bir sorun olursa ararsın.
-Tamam. Kolay gelsin. Hoşçakal
-Sağol. Akşam erken gelirim. Baybay
Evet babamda gitmişti. Mona Lisayla konuşmama devam edebilirim. Ha bu arada Enes Beyler babamın iş ortakları ama baya yakınız amcam kadar yakındır. Ama çok kendisine bayıldığım söylenemez.
------------
Sanırım açlıktan ölmeden önce yemek yemeliyim. Mutfağa indim ve buzdolabını açar açmaxı karşımdaki sandviçle havalar uçtum. Masaya oturup bir andan yemek yerken bir andan da sınıf grubuna gelen mesajları okuyordum.
Neeeeeee
Yarın fizikeden sınav mı var. Telefonu kapattığım gibi 3 lokmada sandwiçi(doğru mu yazdım sjsjsk) bitirdim. Konu sınav olunca baya ciddi oluyorum. Telefon beni engellemesin diye kapadım ve hava karanlık olmaya başladığı için çalışma masamın lambasını açıp çalışmaya başladım.Tamam kabul ediyorum. Sonu güzel bitmedi ama işk bölümden de heyecanlı bitirememki. Bu arada kızın ismi Nilay. Bu ismide hiç sevmem ama olsun. Miray da olabilir aslında neyse. Devamınıra allah rızası için okuyun beybiler bb 🖤🖤🐧🐧🖤🖤🐧🐧🖤🖤🐧🐧
Birde bu arada hikaye hakkında fotoğraf hiç paylaşmayacağım. Hayalinizdeki gibi düşünün bayğ.
#penguenlovers
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben neye dönüştüm¿?
Teen FictionBir kişi uzun zamandan sonra kişiliğinden vazgeçip değişebilir mi? İnsanı yaşadıklarımı değiştirir etrafındaki insanlar mı? Bence.........