Dersi anlatan öğretmene bakıp hafifçe içini çekti ve kafasını cama çevirip gözlerini gökyüzüne dikti, düşünmeye başladı hayatında değişen şeyleri.
Tam tamına 1 yıl geçmişti onun gitmesinden onun elinden kayıp gitmesinden, oysaki ilk defa bulmuştu sevgiyi, güzeldi. Güzel hissettirirdi. Ama artık yoktu o garip aptal canavar yüzünden sevdiği kız 1 yıldır kayıptı bunu düşünmek bile delirmesine yol açıyordu.
Ellerini saçlarından geçirdi ve düşünmeye devam etti. Acaba hâlâ yaşıy-
Kafasına gelen buruşturulmuş kağıt ile duraksadı, sıkılmış bir şekilde arkasını döndü Lucas konuşmak için biraz etrafına bakındı ve konuşmaya başladı.
"Oyun oynamaya gidiyoruz değil mi?"
Mike abartılı bir şekilde göz devirdi ve kafasını olumsuz anlamda salladı. Bunu gören Dustin sessizce konuştu.
"Ne neden!?"
"Çünkü hiç keyfim yok başka za-"
"Şaka mısın? yeni oyunu haftalardır bekliyoruz ayrıca hep kendini düşünmesen diyorum Mike, Will'i o yerden kurtarmış olabiliriz ama hâlâ kafa dağıtmaya ihtiyacı var."
Lucas kafasını onaylar bir şekilde salladı ve yalvaran gözlerle Mike'a baktı.
"Ah, peki peki ama sıkılırsam giderim ona göre."
Lucas ve Dustin birbirine bakıp güldüler ve aynı anda kafa salladılar. Mike hafifçe tebessüm edip önüne döndü ve düşünceleri ile baş başa kaldı.
"Hey Mike, Mike."
Bir an da irkilen Mike kafasını kaldırıp Lucas'a baktı.
"Dostum sabahtan beridir sana sesleniyorum bir an transa girdin sandım, hadi gidelim herkes çoktan ayrıldı."
Mike şaşkın bir ifadeyle çantasını toplarken Lucas onu sınıfta çoktan yalnız bırakmıştı. Çantasını sırtına takıp okuldan aceleyle çıktı, Lucas ve Dustini görünce hızlı adımlarla onlara doğru ilerliyordu ki aniden kendini yerde buldu. Refleksle kapanan gözlerini aralayıp etrafa baktı. Yerde suratını buruşturmuş kolunu ovan çocuğu farketti, çocuğu okulda hiç görmediğini düşündü.
Açık kahverengi, saçları rüzgârdan hafifçe dalgalanıyordu, suratı güzel bir çocuktu. Mavi hoodiesi ve kısa kot şortu dikkat çekiciydi, Şu an onun kız olduğunu bile düşünmeye başlamıştı Mike, belki de Eleven gibi saçları kısa olan bir kızdı. Gözlerini tekrar çocuğun gözlerine çıkarırken, çocuğun gözleri de Mike'ın gözlerini buldu ve özür dilermişçesine baktı.
"B-ben çok özür dilerim sadece acelem vardı ve ah fazla dikk-"
"Gereksiz konuşmanın yararı yok."
Mike yavaş yavaş ayağa kalkarken son kez çocuğa baktı, çocuğa karşı neden böyle davrandığını bilmiyordu, belki de eleven'a benzemeye cüret ettiği için ona kızgındı. Çocuk bir şey demeden, Mike onlara bakan arkadaşlarının yanına ulaşmıştı bile.
"Az önce ne oldu öyle?"
Dustin arkada kalan çocuğa bakmaya çalışıyordu.
"Hey bakmasana şuna."
Mike Dustinin kolunu tuttu ve kızgınlıkla çekiştirdi.
"Dur bu kız seni kızdıracak ne yaptı bu kadar?"
"Ne hiçbir şey?"
"O zaman kolumu bırak."
Mike elini Dustinin kolundan çekti ve çocuğun kitaplarını toplamasını seyretti.
"Onu tanıyor musunuz?"
"Hayır yeni öğrenci galiba adını bugün duymuştum sanki edd? Uh hayır hayır eddie, güzelmiş ama."
Lucas kafa sallarken, Mike omzunu silkti. Bisikletini çıkarırken konuştu.
"Hadi daha Will'i alacağız."
Lucas ve Dustin kafasını salladı ve bisikletlerini çıkarıp sevdikleri arkadaşlarının evine doğru sürdüler.
———————————————————————
Üzerine o kadar düşemedim o yüzden hatalarım elbet olacaktır, sıkıntılı zamanlardayım ama stres atmama yardımcı olan bir şey yazmak güzel. O yüzden hatalarımı affedin beyler bayanlar. Gelecek bölümler daha uzun olursa geç gelir. Sağlıcakla kalın. 🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈Fackisreal. 🌈🌈🌈🌈🌈🌈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lovers Things // Mike & Eddie
Fanfictionİki ayrı dünyanın birleşimi neyi oluşturabilir?