0.6

296 38 12
                                    

Lisa
Pencereden gözüme vuran güneş ışığı yüzünden uyandım. Saate baktım 9:30 olmuştu.

Birden aceleyle yatağımdan fırladım çünkü okula çok geç kalmıştım. Giyinmem 2 dakikamı bile almadı direkt çantamı hazırladım ve mutfaktan birkaç şeyi ağzıma tıkıştırdım.

Aceleyle evden çıktım evden çıktığımda saat 9:50 olmuştu. Malum saçımı yapmak bayağı bir zamanımı almıştı ama olsun hızlı hızlı yürümeye başladım.

Koşmaya başladım ve etrafımdakileri umursamadım.

Ama taaki Jungkook'un sesini duyana kadar...

Aniden durdum ve arkama döndüm, Jungkook benden 5 metre arkadan sesleniyordu ve şaşkınca bakıyordu.

Ben nefes nefese kaldığım için onun yanına gidemedim.

Ama o çok geçmeden yanıma gelmişti.
Ben nefeslerimin arasında ona telaşla "Jungkook biraz hızlı olsana okula geç kalıyoruz!!"dedim ve fark ettim ki okul çantası yoktu "okul çantan nerede!! yoksa unuttun mu eğer dönüp almayı düşünüyorsan boşver gitsin yoksa daha da geç kalıc-"diyordum ki o kahkaha atmaya başladı.

O kadar çok güldü ki ölecek gibiydi.

"Nee! Neden gülüyorsun sana geç kaldık diyorum heey!" Dedim sonra "aa doğru sen badboysun umrunda değil dimi!?"diye devam ettim sözüme telaşla.

O hala kahkahalarında boğuluyordu.

Ben ne olduğunu anlamadım "ne oluyor Jungkook okula geç kalıcağız yürü hadi!"dedim sesimi çok yükseltmiştim.

"Ya sen deli misin Lisa bugün cumartesi ne okulu? ne geç kalmasından bahsediyorsun?"dedi gülmesini durdurmaya çalışıyordu ama olmuyordu.

Onu ilk defa bu kadar gülerken gördüm gerçi sadece 2 gündür tanıyorum ama neyse.

Ben birden duraksadım hiçbir şey demedim. Nefes nefese kalmıştım zaten. Elimi alnıma götürdüm ve etrafta göz gezdirdim insanlar bana bakıyordu.

Karşımızda duran banka oturdum dirseklerimi iki bacağıma dayadım ellerimle yüzümü kapattım.

Daha saat çok erkendi ama etrafta çok insan vardı.

Jungkook yanıma oturdu. Hala gülüyordu.

Ben ise utançlığımı üzerimden atamıyordum. Kalbim fırlayacak kadar fena atıyordu.

En kötüsüde ikinci kez Jungkook'a fena bir şekilde rezil olmuştum. Birincisi ise dün akşamki olay zaten...

"İyi misin aceleden öleceksin sandım birden"dedi ve hala kahkaha atıyordu.

"Asıl sen iyi misin? bende seni gülmekten öleceksin sandım ayrıca sen neden söylemedin ki direkt bugün haftasonu olduğunu"dedim başımı kaldırıp ona sert bakışlar atarak.

"Sana direkt bugün haftasonu olduğunu söyleseydim bu kadar eğlenceli olmazdı" dedi hala ve hala gülüyordu.

Benimde içimden istemsizce gülmek geliyordu ama ağzımın şeklini korumak için çok uğraşıyordum çünkü güldüğümü belli etmek istemedim.

"Neden?bu durumdan zevk mi aldın yani rezil olmamdan"

"Hadii ama Lisa komikti işte sende gülüyorsun işte"dedi bana gülüp. Sanki badboyluğu gitmişti yerine tavşan gelmişti.

"Ayrıca bugünün cumartesi olduğunu nasıl unutursun?"dedi bana.

"Gece 2de uyumuş olduğumdan olabilir mi acaba?"dedim ona.

"Bence çok normal bir saat normalde kaçta yatıyordun ki 11de falan mı yoksa?"dedi Jungkook.

"Jungkook sen ciddi misin saat 2den bahsediyorum bence çok geç bir saat ayrıca evet normalde 11de yatarım"

"Ben 2 buçuk gibi anca uyurum"dedi.

"Ne o? 2 ye kadar ders mi çalışıyorsun yoksa?"dedim ona şakasına çünkü o da hep bana inek muamelesi yapılıyordu.

"Hahaha hiç komik değilsin Lisa, ders çalışmaktan ba-na-ne"dedi son kelimesini heceleyerek ve yüzünde sahte bir gülüş oluştu.

Ben konuyu değiştirdim "peki ya senin bu saatte dışarıda ne işin var?"dedim.

"Markete gidiyordum ama tabi seni görünce gidemedim birden seni koştururken gördüğümde gülmeden edemedim"dedi ve tekrar güldü.

"Yeter artık komik değildi"dedim ona omzuna hafif bir yumruk attım.

Ama benimde gülesim geliyordu çok zor tutuyordum.

O bana baka kaldı ama gülüyordu gülmemi tutmakta iyice zorlandım.

"Bizim badboy gülünce tavşana benziyormuş demek" dedim artık kendimi bırakıp bende gülmeye başladım çünkü onun gülmesi benide güldürüyordu.

Evet ona bunu ağzımdan kaçırmıştım.

Birden söze atladım "y-yani şey yaa-"diyorken o bana hala gülerek bakıyordu lafımı tamamlayamadım.

O birden ciddileşip "tavşana mı benziyorum cidden"dedi.

"Dürüst olmak gerekirse gerçekten tavşana benziyorsun"dedim ama utandım.

"Aslında tavşana benzediğimi biliyorum ama badboylar tavşana benzememeli" dedi Jungkook.

"Ne yani badboy mu olmaya çalışıyorsun?"dedim ona merakla.

O biraz düşündü sonra "aslında hayır ben böyleyim zaten"dedi.

"Hm yani zaten badboyum mu demeye çalışıyorsun?"dedim gülerek.

O ciddiyetini korudu "hayır badboy değilde kişiliğim böyle"dedi.

Az önce gülmekten ölecek olan Jungkook şuan çok ciddiydi.

"Ne oldu ciddileştin birden"dedim yaslandığım banktan doğrularak.

"Biliyorum çok dengesizim"dedi sonra önüne baktı.

Ben kolunu tuttum "hayır"dedim sonra "dengesiz değilsin ki"dedim.

Jungkook duraksadı sonra "bazen çok ciddileşebiliyorum sonra hiçbir şey olmamış gibi gülmeye başlıyorum bazen de tam tersi oluyor bu yüzden beni dengesiz sanabilirsin"dedi bana bakarak.

"Ama değilsin"dedim. O da gülümsedi bende garip bir şekilde utandım başımı önüme çevirdim etrafa bakındım.

"Neden sana her gülümsediğimde garip davranıyorsun?"dedi Jungkook.

"Bilmem ki"dedim, sesim titremişti ve bunu dedikten sonra yüzüne baktım.

O da bana bakıyordu...

Ortamı bozmak istemezdim ama "artık eve döneyim madem okul yok evde uyumaya devam"dedim.

O güldü "bende markete gideyim" dedi. Sonra ikimizde oturduğumuz banktan kalktık.

"Görüşürüz"dedim. O marketin yolunu tutmuştu bile ve arkasını dönüp el sallayıp hafif gülümsedi sonra yoluna devam etti.

Bende ona gülümsedim ve öylece baka kaldım.

Evet biliyorum bölümü çok kısa sürede yayınladım ama güzel olduğunu düşünüyorum umarım beğenmişsinizdir.

Bu bölümler daha çoook başlangıç umarım ilerleyen bölümlerde yazacağımı planladığım senaryoyu yazabilirim tabi o bölümlere daha var umarım güzel bir şey çıkar.

Oy vermeyi unutmayın 💕

Don't Leave Me •LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin