"Anneğğ kitaplarımın bulunduğu kutu nerdeğğğ?" "Nerde bıraktıysan ordadır ılgın." Klasik türk annesi işte :Dd İstanbul'a babamın işi nedeniyle gitmiştik. Babamı kaybettikten sonra bizi oraya bağlayan bişey kalmadığı için tekrar Ankara'ya dönüş yaptık. Daha öncedende Ankara'da yaşadığım için burdada arkadaşlarım vardı. Ama görüşmeyeli kimbilir kaç sene olmuştu. Arkadaş falanda istemiyodum zaten. Babam öldükten sonra eve kapanmıştım. Dışarı çıkmak istemiyodum. Evde sürekli fotoğraflara bakıp ağlıyodum. Ne günah işlemiştimde Allah en sevdiğimi elimden almıştı? Ne yapmıştımda bu büyük cezayı vermişti? Herneyse eşyalarımı yerleştirmeye başlamıştım bile. Yeni taşındığımız ev 2 oda 1 salon gayet küçük ve şirin bi evdi. Annemle ikimiz yaşıyacağımız için daha büyüğüne ihtiyaç duymamıştık. Odam küçük bi çocuk parkına bakıyodu. Odamda fazla eşya yoktu. Yatağım, kıyafet dolabım ve kitaplığım dışında hiç bişey yoktu. Sonunda odamı yerleştirmiştim. Sadece duvara idolüm olan Lana Del Rey'in posterini asmak kalmıştı. Evet herşeyi bigün içinde halletmiştim. Daha yeni taşındığımız için internet bağlanmamıştı bu durumda yapabileceğim en iyi şey evin önündeki çocuk parkına çıkıp biraz kafa dinlemekti. Altıma siyah bi tayt üstüme beyaz önünde sweet yazan bi tişört giyip saçımı topuz yapmış altınada vazgeçilmezim olan siyah vanslarımı giymiştim. Park zaten küçük tenha biyerdi hemen orada bi bank bulup oturdum. Kulaklığımı kulağıma takıp telefonumdan Cem Adrian- Herkes Gider Mi? Şarkısını açmıştım. Bu şarkıyı dinledikçe babamı hatırlıyo ve gözyaşlarıma hakim olamıyordum. Gene kendime hakim olamamıştım. Hem eski anılarımızı düşünüyor hemde hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Ve birden arkamda biri olduğunu hissettim.
Arkadaşlar 1. bölüm olduğu için kısa tuttum.Düşüncelerinizi yorum olarak atarsanızı memnun olurum :* :D