Yazım yanlışları için üzgünüüm. Umarım beğenirsiniz;
"Cidden mi?" dedim. "Malesef" dedi her zamanki galip edasıyla annem.
Her zaman ki okulun ilk günü gitmesem olmazmı tartışmasını yapıyorduk, artık her yıl yaptığımız ve gelenekselleşmeye başladığından daha az sinir bozucu olmaya başlamıştı. Ve bilin bakalım yine kim galip geldi ? Tabiki de annem.
"Hadi ama bari tabletimi götürebileyim şu lanet okula! "
"Geçen yıl yeterince bu yüzden okula çağırmadılar mı sanki Rüya ? bu yıl ders dinlemek zorundasın o yüzden telefonunun cebinde olduğuna şükretmelisin kızım. "
Hadi ama anne cidden mi ? Hayallerimi yıkdın be zalim kadın. Okulun ilk günü yapılırmı bu. Tüm yıl tablet yokmu yani ? Telefonuma anten taksam cnbs-e yi gösterirmi acaba diye düşündüm. Tabi boynuma anten kablosunu dolayıp gezemiyceğim için bu fikri hemen aklımdan sildim.
"Ooff anne ben çıkıyorum o zaman. Yeni lanet okulum ve yeni lanet çevreye küfürler ederek çıkıyorum bilgin olsun. "
Ah bu kız hiç akıllanmıycakmı diye söylenirken annem bende ayakkabılarımı giymeye koyuldum. Her zamanki tartışma bu hiçmi sıkılmıyo bu kadın ?
Okulun ilk günü olduğu ve gittiğim kolejin lanet bi disiplin sevdası olduğu için ilk gün forma giymek zorundaymışım. Hadi ama ne kadar saçma forma nedir ya bence pijama kuralı çoktan gelmeliydi.
Lise 1de okuduğum okuldan babamın işi yüzünden ayrılmak zorunda kaldık ve İzmirden, İstanbula taşındık. Ben küçükkende burada yaşıyomuşuz tabi ben hatırlamıyorum. 9.sınıfken dersler umrumda olmadığı ve genelde öğretmenlere kafa tuttuğum için bu yıl beni zapt etmeye çalışan ebeveyenlerime en içten selamlarımı yolluyorum. Bi insan sırf derste ayaklarını uzattığı veya öğretmenin sıkıcı ve iğrenc sesi yerine kendini Ed Sheeran'ın huzurlu sesine bırakıyosa dersten atılabilir mi ? Atılır çünkü beni attılar. İşte sıkıcı lanet kurallar.
Barış'ın ağzından:
Odama sızan güneş ışıklarıyla gözümü açtım. Kim açtı yine bu perdeleri ? Okula gidiceğimi hatırlayarak hızla banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Formalarımı giyerken annem kahvaltı için seslendi. Telefonumu cebime atıp çantamıda koluma astıktan sonra hızla merdivenlerden indim.
" Üzgünüm anne geç kalıyorum okulda bişeyler yerim" deyip yanağını öptüm. "Tamam oğlum fazla geç kalma akşam yemeğine yetiş bari." "Tamam anne."
Hızla arabaya atladıktan sonra 20 dakika içinde okula varmıştık. Henüz 18 yaşında olmadığım için bana ehliyet vermediklerine mi yanayım ? Yoksa okulun ilk günü olduğunamı. Karar veremedim. Zaten derse geç kalmıştım adımlarımı hızlandırarak sınıfa girdim zaten geçen yıldan herkesi tanıyodum ve rehberlik öğretmenimiz olan İlknur hoca daha gelmemişti. rahatca boş bi yere geçtikten sonra bizimkilerle selamlaştım zaten tatilde bol bol görüşmüştük. Sınıfı taradım bu yıl yeni öğrenci yoktu sanırım. Her zaman ki gibi Sude ve arkadaşları bana bakıp gülüşürken piç bi şekilde sırıtıp önüme döndüm. Tam Cem'e bişey söyliycekken kapı açıldı ve İlknur hocanın arkasındaki o kızı gördüm.
Yorum yapmayı unutmayın pleasee ona göre devamını yazıcam umarım beğenmişsinizdiir syglrr:Dd