Rüya'dan :
Geçip en arkaya oturdum. Adının İlknur olduğunu ve alanını bilmediğim hoca bana tip tip bakarken rahatca sırama daha cok yayıldım. Henüz ilk günümdeydim ne bu hoşgeldin merasimi ama ? Zaten dersler pek umrumda olmadığı için en arkada rahat edicektim.
Zil çaldığında herkesin bana baktığını fark edip etmemiş gibi davranarak ağır adımlarla kulaklığımı takarak kantin olduğunu sandığım yere doğru ilerledim. Tam o sırada benim yaşlarımda, saçları hafif dağılmış gözlerinin içinde kaybolmak isteyebiliceğim bi çocuk tarafından önüm kesildi. Tam aman tanrım didim diye ağzımı açarken çocuk pic smilelerini etrafa saçıyodu.
"Kantin şu tarafta" dedi hala smile dağıtırken. İfadesiz suratımı hiç değiştirmeden kaşlarımı kaldırarak "oraya gidiceğimi nerden biliyosun ?" dedim. "Sen yenisin ve çoğu yeni kantini ararken kaybolur" deyip göz kırptı. O sırada atın beni dağlara taşlara diye içimden geçirirken istifimi hiç bozmadan " O zaman karıştırdın canım ben senin bildiğin yenilerden değilim " diyerek onun yaptığı gibi göz kırpıp kızlar tuvaletine girdim. Şansım bu ki tam da mekanında önümü kesmiş. Aslında bakarsanız buranın tuvalet olduğunu bile bilmiyordum :D Kapının arkasına yaslanıp ya erkek tuvaleti çıksaydı ? diye düşünmeden edemedim. Tabi hemen sonrasında kendimi toparlayıp çarpılmış gibi görünen tipimi düzeltip tekrar derse gittim. Normalde olsa kendimi kraliçe ilan ederdim fakat kızlar tuvaletinden çıktım be olm anlayış plis. Son derstende çıktıktan sonra The walking dead misali ağır ağır okuldan çıktım . Normalde havanın güneşli olması gerekirken akşam üstü olduğu için sanki yağışlıydı.
Aşırı düşük çenem ve ısrarlarıma rağmen bana yeni araba alınmayıp şoföre tutuklu kalınca onu da es geçmeyi düşünüp kulaklıklarımı takıp arka kapıdan çıktım. Tam iki sokak yürümüşken bağırış ve kavga sesleri duydum. Tabiki de iyi kızlar hızlı adımlarla yollarına devam ederler ama bed görl olmaq bunu qereqtirir diye düşünüp sesleri takip ettim. Bu sabah "kızlar tuvaletinin" önünde dabıl kapak edip gittiğim çocuğu görünce ister istemez kahkaha atasım geldi ama bunun uygun olmuycağını düşünüp hemen vazgeçtim. Hızlı adımlarla köşeye sinip olayları izlerken acaba uyuşturucu olayı mı lan ? felan diyede düşünmeden edemedim. Ben olayı basit sanıp tam geri dönerken 2 kas yığını 18 yaşlarındaki çocuktan biri bu sabah ki çocuğun kollarını arkadan tutmuşken diğeri bıçağı çıkardı. Ben gözlerimi pörtletip olayı izlerken this is sıparta edasıyla arkasından atılasım geldi ama eğer önündeki çocuk bunu görürse olaylar dahada karışabilirdi. Yerime sinip arka sokaklar tavırlarıyla doğru zamanı bekledim. O sırada sabahki kankimiz beni fark etmiş olmalı ki gözlerini pörtletip gelme gibisinden bişeyler yapmaya çalıştı. Bunu fark eden öndeki bıçaklı çocuk (bunu fark eden mahmud gibi oldu aşkrlkfg) tam bana dönmüşken mohteşem kankimiz ellerini tutan çocuğun kasıklarına 8.7 şiddetinde deprem gibi yüklendi dlşfgk. Bıçaklı çocuk tam sırtından saplıyıcakken kendime gelip sen bizim mahmuda yavşamışsın kocum havasıyla Allah ne verdiyse diye bıçaklı çocuğun üstüne çullandım. Eteğimi hiç düşünmeden çocuğun üstünde yatıyoken beni itti ve ayağa kalktı. Babamın ısrarları üzerine judo eğitimlerim sayesinde ustalıkla ayağa kalkıp "sen kimi itiyon oluum" der gibi tekmeyi önce elindeki bıçağa geçirdim sonrada suratına yumruk attım. Ki pek işlediği söylenemez tam o sırada my hero taraftarım çocuk bana doğru yürürken arkasından hızla tutup kendine çevirip çocuğa yumruğu geçirirken hayranlıkla bakıp ben halaa.. diye geçirdim. Tam ikiside ayağa kalkıcakken siren sesleriyle birlikte tabana kuvvet yapıp iki çocuk sokağın aşağısına koşmaya başladı. Onlar gittikten sonra ot gibi kaldığımız için gelen sirenlere doğru baktığımda "Ambulansmış amklgjfglkdfg" diye gülmeden edemedim. Tam o sırada bizim kankeyta üstünü düzeltip bi kaç adım daha bana yaklaştı ve :
-Hey, ben Barış sanırım daha resmi olarak tanışamamıştık? Deyip elini uzattı.