Smut var. Vee ben smut kısmı çevirmeye utandığım için benim yerime çeviren spectrelarry kankime teşekkür ediyor ve bu bölümü ona ithaf ediyorum.
Bölüme uyacak birkaç şarkı bırakacağım, şarkıların çoğunun anlamına bakmadım o yüzden siz sadece dinleyin.
Had some drinks - Two feet.
Go fuck yourself - Two feet.
Daddy issues - The neighbourhood.
Nbk - Niykee Heaton.~~
Genç çocuk zile bastığında sıkıntıyla iç çekip kapıya ulaştı Louis. Hâlâ tedirgin hissediyordu, hâlâ bunun doğru olmadığını düşünüyordu ama genç olan öyle zorlamıştı ki sınırlarını, reddedemeyeceği sebepleri öyle güzel sunmuştu ki önüne karşı koyamıyordu.
Kapıyı açtığında Harry'i otuz iki diş sırıtırken buldu, istemsizce gülümsedi o da.
"Selam komutanım," dedi Harry neşeli bir ses tonuyla. İçeri girip arkasından kapıyı kapatırken, sevgilisinin arkasından stüdyo dairenin içine adımladı Louis. Harry birden durup ona döndüğünde kaşlarını kaldırdı.
"Ama dur sana böyle selam vermemem gerekir," dedi ve elini alnına koyup hazır ola durdu. "Harry Styles, Holmes Chapel, emret komutanım!"
Louis gülerken Harry de istifini bozmamaya çalışarak güldü. İkisi de rahattı, ikisi de daha fazla rahat hissedemezdi. Louis, Harry'nin eline uzanıp alnından indirirken başını iki yana salladı sakince. Harry gülümsemeye devam ederken kollarını sevgilisinin boynuna dolayıp yeni tıraşlanmış çenesini öptü.
"Sorunlusun," dedi Louis bir eliyle genç olanın belini tamamen sararken.
"Değilim ama bu halimden etkileniyorsun," diye karşılık verdi Harry, başını geri çekip Louis'nin yüzüne bakarak.
"Masalların cidden yaratıcı," diyerek dalga geçti Louis onunla.
Harry'nin kaşları çatıldı. Yüzü asılırken homurdanarak geri çekti bedenini. Sinir bozucu bir herif olduğunu ta en başından beri biliyordu ama yapması gerekeni yapmak zorundaydı.
"Sinir bozucusun, bari aramızı düzeltmeye çalışırken yapma şunu," diye söylenerek çantasını çıkarıp tekli koltuğun üzerine bıraktı.
Adımlarını üçlü koltuğa yöneltip hırsla oturduğunda Louis daha ne kadar eğlenebilirdi bilmiyordu. Kollarını göğsünde toplayıp surat asmaya devam ederken usulca dudaklarını yaladı Louis. Bu çocukla çok işi vardı. Ne zaman kendini salmak istemese en ufak mimiği bile bunu ona yapmak için bahane buluyordu.
Ciddi anlamda kendinden on yaş küçük bir çocuktan etkileniyordu. Basit bir histi ama hoşuna gittiğini inkar edemezdi.
Dudaklarını yalayıp kendini Harry'nin yanına bıraktı. Ardından kolunu çocuğun omzuna sarıp kendine çekti, ciddi ciddi sevgilisi olan genci. Buna nasıl göz yummuştu hâlâ inanamıyordu ama kendisini ikna etmeyi başaran bu çocukta şeytan tüyü olduğuna emindi.
Harry somurtmaya devam ederken Louis onun saçlarını karıştırıp gülümsedi. Birkaç dakikalık sessizliği Harry'nin mırıldannaları bozmuştu. Başını yasladığı göğüse iyice sokulup yüzünü Louis'nin boynuna gömdüğünde göğsünde topladığı kollarını geniş bedene sardı.
"Kedi gibisin," diye mırıldandı Louis, gülümseyerek görüş açısındaki kıvırcık saçları okşamaya devam ederken. "Sevimlisin ama ne zaman tırmalayacağın belli olmuyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"i am gay." || larry.
Short StoryHikayenin tüm hakları coolbirisim'e aittir. Louis!28!Komutan Harry!18!Öğrenci