Yakışıklı,Zengin

1. BÖLÜM

"Baba saçmalama ben bütün hayatımı ezik bir kızın yanında geçirmem"

"Sana evlen diyorsam evleniceksin"

"Dalga geçme ben o sümüklüyle bir gece bile geçirmem"

"O sümüklü dediğin kız en yakın arkadaşımın bana emaneti ona ancak böyle sahip çıkabilirim"

"Madem o kadar seviyorsun sen evlensene?" yüzümde bir sıcaklık hissettiğimde biraz affaladım.Bi sümüklü yüzünden bana tokat atmıştı

"Hayatımda gördüğüm en gereksiz insansın" dedim ve kendimi dışarıya attım.Hayır benimle kesin dalga geçiyordu beni asla o kızla evlendiremez, evlenmem.

DOLUNAY

Ahmet amcanın kurduğu cümleyle sanki beni olduğum yere çivilemişlerdi.Ben Atlasla evlenemezdim.O kendini beğenmiş zengin züppenin tekiydi, onu fazla şımartmışlardı ve ben o kendini beğenmiş yaratıkla evlenicektim.Hayır şaka olmalı yani o ve ben biz olamayız bir kere.O hayat kadınlarıyla,barlardaki sürtüklerle eğlenirdi yani evlenmek onun yanından değil aklının ucundan bile geçmiyecek en son şey ayrıca benden nefret ediyor.Hatta bana sümüklü diye hitap ediyordu gerçi benimde onu sevdiğim pek sayılmaz yani dünyada tek erkek kalsa yine onunla olmam

"Ahmet amca şaka falan yapıyorum de ne biliyim kamera nerde ya el sallamam gerekiyormu?"

"Dolunay bak kızım sen bana babanın emanetisin.Sana ancak böyle sahip çıkabiliriz"

"Çıkabiliriz?"sorar gözlerle ona baktığımda konuşmasına izin vermeden

"Atlas ve ben.Atlas bana sahip çıkıcak"alayla küçük bir kahkaha attım ama direk vazgeçtim çünkü Ahmet amca heran beni öldürcekmiş gibi bakıyor

"Ben ciddiyim Dolunay.Atlasla evleniceksin dediysem evleniceksin"bir anda bağırdığında yerimde sıçradım.O gerçekten ciddiydi beni Atlasla evlendiricekti.Şuan Atlasın tepkisini çok merak ediyorum.

ATLAS

Kendimi bir bara atıp rahatlamak istiyordum ama şimdi Dolunay sümüklüsünün yanına gitmem gerekiyor

Evin önüne geldigimde biraz sakinleşmek için bekledim.Kapıya doğru bir adım attığımda içerden hıçkırık sesleri geliyordu.Ne yani şimdide ağlıyormu?Kapıyı tıklayıp

"Dolunay aç şu kapıyı konuşmamız lazım"içerde bağırarak

"Atlas senmisin?"yok eben

"Evet benim sümüklü aç şu kapıyı"

"Açmicam"tribi tuttu bide gereksizin

"Dolunay sana aç dedim şu kapıyı"

"Senden nefret ediyorum senin yüzünden hayatımı yaşayamicam.O gereksiz baban sırf benim babama söz verdi diye bunu yapamaz haksızlık.Hem evlenmek senin işin deilki sen bütün gününü sürtüklere harcıyorsun.Sen le ben biz olamayız bunu artık o kıç beynine soksun."evet haklıydı ama onu seveceğim anlamına gelmez.Biz kediyle fare gibiydik tabi ben onu peşlemiyorum ama birbimizden nefret ediyoruz babam böyle değildi birbirimizi sevmediğimizi biliyordu.Neden böyle yaptı ki?

"Bende meraklı değilim bütün hayatımı seninle çürütmeye ve artık aç şu kapıyı

"Git burdan seni görmek istemiyorum"hıçkırıkları biraz daha artmıştı ve bu beni ilgilendirmez şuan tek derdim ve ihtiyacım olan şey kafayı bulmak...

DOLUNAY

Evet kendimi tutamamıştım.Ağladığımı duymuştu.Onun gözüne güçsüz göründüm gerçi içeri girmedi ama neyse konumuz bu değil.Bu akşam onlara gidecektim.Ben Atlasla evlenemem evlenmem asla.

Üstüme pembe şirin dizlerime kadar uzanan elbisemi giyinip saçlarımı düzleştirdim.Mavi babetlerimi giyinip çantamı alarak evden çıktım.Anayola vardığımda bir taksi durdurup bindim ve adresi verdim.Umarım Ahmet amca bizi dinler hem zorla evlilik olmazk saçma.Hiç sevdiğin varmı yada sevgilin var mı diye sormadı.Ya hayır benim anlamadığım madem sahip çıkıcan niye evlendiriyorsun şartmı?

"Geldik"taksicinin sesiyle kendime geldim.Parayı uzatarak hızlı adımlarla eve doğru yürüdüm.Kapıyı bir kere tıkladığımda Atlas sinirli bir ifadeyle kapıyı açtı ve gerçekten tırstım.

"Ne var"

"Girebilirmiyim?"salak şey.Allah aşkına Ahmet amca off yarabbim ya

"Ne istiyosun burda söyle"

"Burada konuşamam önemli"dedim ve onu ittirip içeriye girdim ama girdiğimede pişman oldum.Koltukta üstünde sadece sütyen olan sarışın meteoru gördüm

"Şey ben özür dilerim kusura bakmayın"diyerek kapıdan çıktım

"Dolunay bak açıklayabilirim"ne açıklamakmı.Yavaşça Atlasa döndüğümde yanıma geldi

"Bana niye açıklama yapıyorsun ki"şimdide terslerse azına kurekle vururum yeminle

"Çünkü seni seviyorum"kan resmen iliklerime kadar bile gitmiyordu ağzım yarı açık Atlasa bakıyordum.Beni sevemezdi sevmezdi

"Dalga geçme"şaşkın ifadeyle söylenirken

"Dalga geçmiyorum gerçekler, seninle evlenmeyide ben istedim"şaka ya vallahi şaka

"Kamerayı göster artık el salliyim duygularim incilmeden"senin duyguların benim anam falan diyomuş

"Ciddiyim ben"arkadan kahkaha sesi yükseldiğinde arkaya baktım. O sarışın meteor duruyordu.Yavaş bir şekilde yanımıza yaklaşarak

"Ah tatlım benim.Bir an inandın dimi"küçük bir kahkaha atıp devam etti

"Gerçi ben olsam bende inanırdım"Atlasa dönerek

"Aşkım hadi oyun bitti eğlendik işimize devam edelim"bir dakika oyunmuydu ah tabi oyundu Atlas beni sevicek.Ama duygularımı incittiler o pis orspu nasılda gülüyor.Ağlamicam ağlamicam lanet olsun yaş geldi

"Kendini acındırma sümüklü seni sevdiğimi nasıl tahmin edebilirsinki senden nefret ederken"

"Sen adi, bencil, kendini beğenmiş pis herifin tekisin.Senden nefret ediyorum sadece kendi çıkarlarını ve sürtüklerini düşünmenden nefret ediyorum"bağırıyordum ve ağlamaya başlamıştım

"Neden benden bu kadar nefret ediyorsun. Dur ben söyliyim sürtüklerine benzemediğim için eğer hergün birinin altına yatıcak olsaydım belki ayağıma gelirdin.Bir kere insan ol ya aç şu gözlerini lütfen.Şu yanındakine bak o elbise o makyaj olmasa bir hiç sende biliyorsun hem bir kere bekareti senin değil.Zevkmi alıyorsun bundan senin olmayan biriyle yiyişmekten zevkmi alıyorsun"sonlara doğru sesim kısılmıştı çünkü çok bağırmıştım

"Ben..."Atlasın konuşmasına izin vermeden

"Tamam bi sümüklüye açıklama yapmana gerek yok siz devam edin"dedim ve ordan uzaklaştım.Bana ne olmuştu ilk defa Atlasa bu kadar uzun bir konuşma yapmıştım.Gerçekten gururumu çok incitmişti .Oyunlardan nefret ediyorum özellikle onun oyunlarından...

Arkadaşlar önceki hikayemi sildim çünkü baştan okuyunca saçma olduğunu bende anladım ama bu hikayeyi umarım beğenirsiniz bu benim için önemli.Yorumlarınızı ve vote larinizi bekliyorum :)))