Kafedeki O Meteor

222 6 0
                                    

Ben Öykü.20 yaşındayım ve anlarsınız ki üniversite okuyorum.Üniversite ve evimin yakınında benim için çok meşhur bir kafe var.Ders çıkışları yada kafam ne zaman sıkılsa oraya gider yalnız olarak takılırım.Artık o kadar çok oraya gidip geliyorum ki oranın çalışanları bile beni çok iyi tanıyor.Ne içiceğimden canımın neden sıkkın olduğundan az çok bi bilgileri var.Kafeye artık çok sık gidip geliyordum.Neredeyse hergün diyebilirim.Amam şundan sıkılmış bulunuyorum.Evet evet YALNIZLIK...

Kendime yeni bir ruh eşi aramaya başlayamadım hala.Kendi başına takılan sap biri olarak geziniyordum.Yolda gördüğüm sevgilileri tabiki kıskanıyorum.Ama keşke elimden bişey gelebilse...Ertesi gün dersten arkadaşlarla çıktık.onlarıda bu sefer o benim meşhur kafeye götürmeye karar verdim.Arkadaşlara bu teklifi sunduğumda ne diyecekler tabikide kabul ettiler.Neyse biz gittik kafeye böle 5 kişilik bi ekip olarak.Kafede her zamanki gibi sıkıcı 30 yaş üstü kişiler...Biz kızlarla işte dedikodu muhabbet falan baya konuşuyoruz.Ben kapıdan tarafta oturuyorum tabi kimin gelip gittiğine bakmak için.Artık sıkılıp tam kafamı çevireceğim zaman içeriye birde ne girsin 4 5 kişilik bir ekip erkek...Gerçi bunları erkekmi denmeli uzaydan gelen göktaşı veya meteor falan mı denmeli bilemiycem.Neyse çocuklar yan masamıza oturdu ben tabi ufaktan ufaktan kesiyorum masayı.Aralarından birisini hemen gözüme kestirdim zaten.Çocuğun kumral teni sarışın saçları ve o deniz mavisi gözleriyle benim etkim altına girmişti hemen.Allahtan şanslıyım ki çocukla oturduğumuz yerler birbirimize bakıyor ben arada sırada çocuğu gözümle hallediyorum.Aslında şaşkındım hergün buraya geliyordum ve hiç bölesini burda görmemiştim.Kafamı ona doğru çevirdiğimde onunda bana baktığını anladım.Bi an napıcağımı bilemedim gerçekten.İki duygu arasında kaldım acaba çok baktığımımı anladı yoksa gerçekten mi baktı.Neyse kalkma zamanı gelmişti arkama ceketimi almakiçin döndüğümde inanılmaz bir olayla karşılıklıydım.Çocukla göz geze geldik ve bakmayı ne zaman kesicem derken çocuk bana gülümsedi.Ben gülümsemeden kaçarsan utangaç salak kezban kızlar gibi olucağımdan emindim.Bende hafif bir gülümseme ile kafeden ayrıldım.

Ertesi gün belki o yakışıklının orda olucağından emin şekilde kafeye doğru yola çıktım.Kafeye geldiğimde o yakışıklı orda yoktu ama yinede beklemeye karar verdim. Veee iyikide beklemişim.O yakışıklı az sonra içeri girdi hemde tek başınaydı.Bende bundan bi sonuç çıkarıyorum ki sanırım sevgilisi yoktu.(Çok saçma bi düşünce ama kendimi avutuyorum işte)Yakışıklı girdi içeriye ama kafe o kadar çok doluki yan masalar hep dolu oturacak yer yok.Çocuk orda ayakta sap gibi kalakaldı.Bende öle tek başıma oturuyorum.Allahtan yanımda kimse yok.Sonra önüme döndüm.Az sonra farkettim ki omzuma bir el dokundu.Arkama döndüm ki birde ne göreyim.Tabiki o yakışıklı.Masanız boşsa oturabilirmiyim dedi.Dolu desem salaklık yapmış olurum ki hemen arkasından boş buyrun dedim.

GERİ KALAN BÖLÜMÜ OKUMA ORANI ARRTIKÇA GELİCEKTİR.İLK KEZ YAZDIĞIM İÇİN HATALAR OLABİLİR.  :)

Kafedeki O MeteorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin